İstanbul Üniversitesi’nden utanç protokolü

Kamu Hastaneleri Birliği, İstanbul Üniversitesindeki çalışma sonuçlarını denetleyip sansürleye bilecek.
Kamu Hastaneleri Birliği yöneticilerine, İstanbul Üniversitesindeki çalışma sonuçlarını denetleme ve ‘uygun bulunmayan’ çalışmaları sansürleme yetkisi verildi.

Prof. Dr. Raşit Tükel, “İstanbul Üniversitesinin araştırma etiğine ve bilimsel özgürlüklere aykırı böylesi bir protokole imza atmasını utanç verici buluyoruz” dedi.

İstanbul Üniversitesindeki sağlık hizmeti çalışmalarını, istatistiksel verileri ve bilimsel araştırmaları Bakırköy Kamu Hastaneler Birliğine bağlayan anlaşma ile KHB yöneticilerine çalışma sonuçlarını denetleme ve uygun bulmadıklarında sansür uygulama yetkisi verildi.

Protokolde KHB Genel Sekreterliğinin yapılan çalışmaya ilişkin bilgi ve belgeleri, çalışma sahibinin imzası aranmaksızın kullanabilmesi maddesi de dikkat çekti.

Araştırma verilerinin sözel ya da yazılı olarak kullanıldığında ilgili kurumların isminin zikredilmemesi, aksi takdirde cezai müeyyide uygulanacağı belirtilen protokole tepki gösteren İÜ Demokratik Üniversite Girişimi Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Raşit Tükel, “Çalışmanın yapıldığı kurumun isminin belirtilmesi, araştırmaların güvenirliğinin göstergelerinden biri iken, bu temel koşul yasaklanmakla kalmamakta, aynı zamanda araştırma ilkelerine bağlı kalan kişinin cezalandırılması yoluna gidilmektedir. İstanbul Üniversitesinin araştırma etiğine ve bilimsel özgürlüklere aykırı böylesi bir protokole imza atmasını utanç verici buluyoruz” dedi.

Protokoldeki maddelerin bilimsel araştırma etiğine tamamen zıt olduğunu söyleyen Tükel, “Araştırmacıların yaptıkları çalışmaya ilişkin tüm hakları ellerinden alınıyor. Akademisyenler ve araştırma görevlileri olarak bu anlaşmanın iptal edilmesini istiyoruz” dedi.

ÜNİVERSİTE ŞİRKETLERİN AR-GE’Sİ Mİ?

Türkiye Sağlık Enstitüleri Sağlık Bakanlığına bağlı olduğu için tıp fakültelerinin devlet hastanesi olarak algılandığını söyleyen SES Aksaray Şube Başkanı Aydın Erol da “YÖK bilimsel araştırmalar yapması gereken üniversiteleri sermayenin rant kapısı haline getirdi. Rektör karar veriyor ve yüzlerce araştırmacının emeğinin üstünden rant sağlanıyor.

Şirketlere kendi AR-GE birimlerini kurmadan üniversiteleri kullanma olanağı sağlanıyor. Aslan payını sermaye alırken bilim insanlarına çok düşük prim ve telif ücretleri ödeniyor” dedi.

Protokole dayanarak araştırma ve öğretim görevlilerinin Sağlık Enstitüsünde keyfi olarak görevlendirilebileceğine dikkat çeken Erol, “Bu üniversitelerin 40 yıllık bilgi birikimi ve ekolleri var. Öğretim üyeleri kendilerinin devamını sağlayacak araştırma görevlileri, uzmanlar yetiştiriyor.

Bu protokol Türkiye’nin en güzide üniversitelerinden birinin içinin boşaltılması anlamını taşıyor”
dedi.

Kaynak: Tolga Alp Turgut / Evrensel

    :

    :

    :

    :

    "İstanbul Üniversitesi’nden utanç protokolü" hakkında Tweetler

    DİĞER EĞİTİM HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete