AKP’nin seçim propagandası ile gerçek veriler arasındaki fark

AKP’nin “Türkiye’nin geleceği için çalışarak geçirdiğimiz ilk 11 yıl” başlığı ile evlerin kapısına astığı seçim çalışma kitapçığı ekonomistler tarafından çürütülen, ‘çarpıtılmış rakamlar’dan oluşuyor.



Ayşegül ALTIN


AKP’nin “Türkiye’nin geleceği için çalışarak geçirdiğimiz ilk 11 yıl” başlığı ile evlerin kapısına astığı seçim çalışma kitapçığında ekonomiden sağlığa, ulaştırmadan milli eğitime kadar 9 alanda verdiği 90 sayfalık veriler var.

ÇARPITILMIŞ RAKAMLAR

Kitapçığın ‘ekonomi’ alanındaki verilerin büyük kısmı, geçen yıllar içerisinde AKP’li bakanlar her dile getirdiğinde ekonomistler tarafından çürütülen, ‘çarpıtılmış rakamlar’dan oluşuyor.

Yürütülen son tartışma, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile ekonomistler Dani Rodrik, Uğur Gürses, Ege Cansen ve köşeyazarı Gülşah Karadağ arasında geçmişti. Şimşek’in, söz konusu alanlardaki ‘tüm iddiaları’nın hatalı ve çarpıtılmış olduğu rakamlarla ortaya konmuştu. AKP, işsizlikten dış ticarete, büyümeden milli gelire tüm alanlarda bir rakamı verip bir diğerini göz ardı ederek istatistiği çarpıtma ısrarını, yerel seçim propagandasında da sürdürüyor.

İşte o gerçekler ve Erdoğan'ın yalanları;

AKP: MİLLİ GELİR 3,5 ARTTI



- 2002 yılında Türkiye’nin milli geliri sadece 230 milyar dolardı. 11 yılda elde ettiğimiz yüksek büyüme performansıyla milli gelirimizi 822 milyar dolar seviyelerine ulaştırdık ve ülkemizi dünyanın en gelişen ekonomileri arasına soktuk.

- Kişi başına düşen milli geliri 2002 sonunda 3 bin 500 dolar seviyesinde aldık, 2013 yılında 10 bin 774 dolar seviyelerine yükselttik.

GERÇEK: ARTAN TL'NİN DEĞERİYDİ


- Hükümet, 11 yıllık milli gelir hesaplarını dolar cinsinden dile getirerek, çarpıtıyor. Milli gelirde AKP’nin ‘iddia ettiği’ 3,5 katlık artışın ana sebebi ise, anılan dönemde doların tüm dünyada değer kaybetmesinden kaynaklandı. Aynı dönemde, dolar cinsinden bakılırsa, Çin’in kişi başına geliri 6,16 kat, Rusya’nınki 5,91 kat, Arjantin’inki 4,26 kat, Brezilya’nınki 4,03 kat arttı. Türkiye’nin kişi başına milli gelirindeki artış, dolar bazında bakıldığında bile 2,98 kat ile diğer gelişmekte olan ülkelerin çok gerisinde kaldı.

- Türkiye’nin milli gelirine söz konusu dönemde sabit fiyatlarla (TL cinsinden) bakıldığında, artışın iki kat olduğu görülebilir. Bu dönemde, TÜİK’in 2006 yılında milli gelir hesaplarını değiştirmesinin de etkisi vardı. Hesaplama değişikliğiyle 2006’da milli gelir bir günde yüzde 31,6 artarak 576,3 milyar liradan 758,3 milyar liraya çıkmıştı. Kişi başına düşen milli gelir de 5 bin 480 dolardan 7 bin 500 dolara yükselmişti. 2 bin 100 dolar daha zenginleşmiştik ancak cebe giren para artmamıştı.

- Geçen yıl mayıstan itibaren dolar değer kazanmaya başlayınca, milli gelirle dolar cinsinden övünen AKP’nin hesapları da altüst oldu. Artık milli gelir AKP kitapçığında iddia edildiği gibi 822 milyar dolar değil, 750 milyar dolar. Kişi başına milli gelir ise yeni dolar kuruyla bakıldığında 10 bin 774 dolar değil, yaklaşık 9 bin 700 dolar.

AKP: İHRACAT KATLANDI

- Toplam ihracatımız 2002 yılında 36 milyar dolar iken, sürdürdüğümüz politikalar sayesinde 2013 yılı sonunda 152,5 milyar dolara ulaştı.

- 2002 yılında, 1 milyar doların üstünde ihracat yapan 5 adet ilimiz varken, 2013 yılında 18 ilimiz 1 milyar doların üzerinde ihracat yaptı.

GERÇEK: CARİ AÇIK ARŞA ÇIKTI

- İhracat 152,5 milyar dolara yükseldi ama ithalat, dış ticaret açığı, ihracatın ithalatı karşılamaoranı ve cari açık ne oldu? Anılan dönemde Türkiye döviz açığını rekor seviyeye çıkardı, ithal mal cennetine döndü.

- 2002’de ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 70 ve dış ticaret açığı 15,5 milyar dolardı. 2013’te ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 61’egeriledi. Dış ticaret açığı tam 45 kat arttı ve 700 milyar dolara yükseldi.

- 2002’de cari açık 600 milyon dolar, cari işlemler açığının milli gelire oranı binde 3’tü. 2013’te cari açık 65 milyar dolara, açığın milli gelire oranı da son tahminlere göre yüzde 8’e yükseldi.

AKP: KAMU BORCU DÜŞTÜ

- Kamu borcunun milli gelire oranı 2002 yılında yüzde 73 seviyesindeydi. AK Parti iktidarında kamu kesimi toplam borcunun milli gelire oranını yüzde 35’e kadar düşürdük.

- İktidara geldiğimizde Türkiye’nin IMF’ye 23,5 milyar dolar borcu vardı. Mayıs 2013 itibariyle IMF borcumuzun tamamını ödedik.

GERÇEK: TÜRKİYE BORCA BATTI

- AKP iktidarı boyunca ‘kamunun borcunun milli gelire oranı’ küçüldü ancak borç tutarları büyüdü. IMF’ye olan borç bitirildi ancak ülke yabancı sermayedarların borçlusu haline geldi. Yabancı sermayeye duyulan ekonomik bağımlılık, artık IMF aracılığıyla değil, doğrudan bu sermayeye uygun reformlar yapılarak devam ettirildi.

- 2002-2013 arasında halkın bankalara olan borcu 52 kat büyüyerek 6.3 milyar liradan 333.6 milyar liraya ulaştı. 3 milyona yakın yurttaş, tüketici kredisi veya kredi kartı borcunu ödeyemediği için “kara liste”ye alındı.

- AKP döneminde, Türkiye’nin önceki 80 yıldaki toplam dış borçN stoku üçe katlandı. 2002 sonunda 129.6 milyar dolar olan dış borç 400 milyar dolara yaklaştı. Gelecek bir yıl içinde yapılması gereken dış borç ödemesi ise 163 milyar dolar.

- 2002’de 129,5 milyar dolar olan dış borç, 2012 sonu itibariyle 339 milyar doları buldu. Brüt dış borç stoku, 2013 Eylül itibariyle 373 milyar dolara yükseldi. Böylece dış borçlar 2002-2013 döneminde üçe katlanarak yüzde 200 oranında artarak 400 milyar doların üzerine çıktı.
AKP: GEZİ, FAİZİ TIRMANDIRDI

- 2002 yılında devlet borçlanma faiz oranı %63 seviyesindeyken, 2013 Mayıs ayında “Gezi olayları” öncesi bu oran %4.6 gibi tarihininBen düşük seviyesine geriledi. “Gezi” ve “17 Aralık” darbe girişimleri sonucunda borçlanma faizi tekrar %9’lara tırmandı ve bu artışın ülkemize maliyeti 18,5 milyar lira oldu.

GERÇEK: KÜRESEL ŞARTLAR DEĞİŞTİ

Faiz düzeyi tüm dünyada geriledi. Türkiye yabancılara en yüksek faizi veren ilk üç ülke içinde kalmaya devam etti. Faiz artışının başladığı Mayıs 2013’te ise, Gezi isyanının değil ABD’nin para politikasındaki değişimin etkisi görüldü. Yatırımcılar gelişmiş ülke piyasalarına döndü, gelişen ülkelerde faizler ikiye, üçe katlandı.

AKP: İŞSİZLİĞİ DÜŞÜRDÜK

Artan nüfusa ve işgücüne rağmen işsizliği tek haneli rakamlara düşürdük. 2002 yılından 2013 yılı sonuna kadar Avrupa ülkelerinde ortalama 6 milyon kişi işsiz kalırken aynı dönemde ülkemizde 6 milyon 769 bin kişiye iş imkânı sağladık.

GERÇEK: MİLYON KİŞİ İŞSİZ

İşsizlik rakamları düşmedi, arttı. TÜİK’in son verilerine göre işsiz sayısı 2 milyon 809 bin kişi iken gerçek işsizlik rakamı 5 milyon 908 bin kişidir. AKP’nin iktidarı altında, 2009 yılında resmi işsizlik oranı yüzde 14 ile rekor kırdı. İşsizlik yüzde 10 ile bugün yine çift hane.

AKP: TL'YE İTİBAR KAZANDIRDIK

- Türkiye’ye gelen doğrudan uluslararası yatırım miktarı 1993- 2002 yılları arasında 14,6 milyar dolar iken, 2002-2013 yılları arasında 150 milyar dolara ulaştı.

- Paramıza itibar kazandırdık. Paradan altı sıfır attık. TL, dış ticarette kullanılan paralardan biri oldu.

GERÇEK: TRİLYONLAR HALA DİLDE

Son 12 yılda Türkiye’ye doğrudan yatırım girişi 137 milyar 362 milyon dolar olurken, aynı dönemde şirketlerin kâr payı transferi 24 milyar 855 milyon dolara ulaştı. 2013 yabancı yatırımcı transferinin 4 milyar dolarla son 12 yılın en yüksek kâr transferine sahne oldu.

- Türkiye’de paradan altı sıfır atıldı ancak Başbakan Tayyip Erdoğan seçim çalışmalarında dahi ‘trilyonlar’ ile konuşmaya devam ediyor. Ayrıca uluslararası ticarette Türkiye Türk Lirası değil, Dolar, BEuro, İsviçre Frangı ve Japon Yeni kullanıyor. TL cinsi kullanım yok denecek kadar az.

    :

    :

    :

    :

    "AKP’nin seçim propagandası ile gerçek veriler arasındaki fark" hakkında Tweetler

    DİĞER EKONOMİ HABERLERİ