Jeopolitik riskler dolayısıyla ihracattaki daralma, turizm gelirlerindeki azalma ve Rusya pazarında yaşanan sorunlar nedeniyle reel sektörde ‘vergi afı’ yüksek sesle konuşulmaya başlandı.
Maliye’nin kapısını çalan esnaf, sanatkar, KOBİ ve iş dünyası temsilcilerinin vergi ve SSK primleri başta olmak üzere kapsamlı bir af beklediklerini yetkililere aktardıkları öğrenildi. Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) ve Maliye kulislerinde yeni bir vergi affı konuşuluyor. Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) yetkilileri ise herhangi bir vergi affı çalışmasının olmadığını, bu konuda siyasi iradenin vereceği kararın belirleyici olacağını ifade ediyor. GİB verilerine göre 2015 sonu itibariyle mükelleflerin birikmiş borcu, faiz ve cezalarla birlikte 140 milyar Türk Lirası’nı buluyor. SSK primleri de dahil olduğunda rakam artıyor.
2015 BORÇLARI İÇİN
Uzmanlar mart ve nisan aylarında beyannameler verildiği için siyasi iradenin karar vermesi halinde böyle bir çalışmanın mayıs ayında gündeme gelebileceğini ifade ediyor. İş dünyası vergi (gelir ve kurumlar vergisi) ile primlere yönelik af beklerken herhangi bir düzenleme yapılması halinde bunun öğrenim kredisi gibi tüm kamu alacaklarını kapsayabileceği ifade ediliyor. Uzmanlar matrah artırımı ile vergi incelemelerinin de rahatlatılabileceğini dile getiriyor. Yapılandırmanın çıkması halinde 31 Aralık 2015 tarihinden önceki kamu alacaklarını kapsayacağı belirtiliyor. Kulislerde af söylentisinin sıkça dile getirildiğini ifade eden üst düzey bir ekonomi yetkilisi “Bakanlıkta henüz böyle bir çalışma yok. Olsa bile vergi affının çıkarılacağı son güne kadar böyle bir haber doğrulanmaz. Ancak piyasadaki beklenti vergi affı olması yönünde” diye konuştu. TÜRMOB’a yakın kaynaklar, birikmiş alacakların yeniden yapılandırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Yeniden yapılandırılmaz ise tahsil edilme kabiliyetleri zayıflayacak belki de bir süre sonra tahsilleri imkansız hale gelecek. Bu açıdan altın yumurtlayan tavuğu hayatta tutmak adına mali açıdan zor durumda olan işletmelerin canlı kalabilmeleri için devletin bir af kanunu ile bu işletmelerden olan alacaklarını yeniden yapılandırması güçlü bir seçenek olarak gözüküyor” dedi.
DÖVİZ GİRDİSİ VE YATIRIM İMKANI
2003 yılından bugüne kadar bakıldığında ortalama her 2 yılda bir af çıkarıldığı sonucu ortaya çıkıyor. Son yapılan mali affın üzerinden yaklaşık 1.5 yıl geçtiğine dikkat çeken Maliye’ye yakın kaynaklar, Gelir Politikaları Genel Müdürlüğü’nün bütçe görüşmelerinin tamamlanmasının ardından yeni bir af düzenlemesini çalışabileceğini iddia ediyor. Af Kanunu’nun gizli tutulduğunu iddia eden bir yeminli mali müşavir ise “Edindiğim bilgilere göre 6111 sayılı kanundaki gibi döviz girdisi sağlama amacı kanunun önemli bir parçası olacak ve yabancı yatırımcıların ülkemizde vergisiz yatırım yapabilecekleri imkânlar getirilecek” iddiasında bulundu.
BORCA 3 YILLIK YENİ VADE
Kulislerde olası vergi affının nasıl uygulanacağı da konuşuluyor. Buna göre borçların faiz ve zamlarının silinerek yerine Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi’ne (Yİ-ÜFE) göre hesaplanacak tutarların baz alınması ve yeniden yapılandırılarak ödeme periyodunun 3 yıla yayılmasının zor durumda olan mükellefleri rahatlatacağı dile getiriliyor. Son kapsamlı vergi affının 2011 yılında yapılması ve ekonomi yönetiminin yeni bir affa karşı olduğunu açıklamasına rağmen küresel ekonomide yaşanan daralma ve jeopolitik gelişmeler nedeniyle reel sektörü rahatlatacak yeni bir adımın atılması bekleniyor. Sadece turizm sektöründe Rusya ile yaşanan kriz nedeniyle yüzlerce otelin satışa çıktığını ve birçok işletmenin zor günler yaşadığı kaydediliyor.
İHRACATÇININ VERGİ YÜKÜ ARTTI
Kurlardaki dalgalanma nedeniyle mükelleflerin kur farkı şeklinde fiktif kârlar yazarak gerçek kazançlarından fazla beyanda bulunduklarını söyleyen bir ihracatçı “2014 ve 2015 yıllarında döviz kurları çok ciddi artış gösterdi. Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre döviz cinsinden alacakların dönem sonu kuru ile değerlenmek zorunda olunması, döviz cinsinden alacağı olan mükellefler açısından henüz realize edilmemiş kârların vergi matrahına ilave edilerek üzerinden vergi ödenmesi sonucunu doğurdu. Yani ihracatçılar henüz tahsilatını yapmadıkları olası gelirlerinin vergisini peşinen ödemek durumunda kaldı. Bu vergilerin ödenememesine neden oldu” dedi.
VERGİ DENETİM KURULU RAHATLAYACAK
Vergi Denetim Kurulu’nun son yıllarda kadrosunu zenginleştirmesine rağmen yoğun iş temposunun devam ettiğine dikkat çeken bir yeminli mali müşavir “Kanunen sınırlı vergi incelemelerinin 6 ayda diğerlerinin bir yılda bitirilmesi olağan olarak kabul edildiği halde vergi müfettişlerinin üzerinde ortalama 50 civarında iş emri bulunuyor. Yani bir müfettişten bir yılda 50 civarında inceleme bitirmesi bekleniliyor. Bu mümkün görünmüyor. Bu nedenle çıkarılacak bir vergi barışı yasasıyla geçmiş yıllara ilişkin beyan etmiş oldukları matrahlarda belirlenen artışı yapacak mükelleflere artış yapılan yıllara ilişkin olarak vergi incelemesinden muafiyet tanınabilir” tespitini yaptı.
Kaynak: Star / Ercan Baysal