17 Aralık'ta Muammer Güler ile oğlu arasındaki konuşmaların silinmesinin talep edildiği ancak mahkemenin tapeleri 'delil' olarak kabul ettiği öğrenildi.
Özgündüz’ün bugün raflarda yerini alan “17-25 Aralık Reza’nın Rızasını Kazananlar” isimli kitabı, ABD’de tutuklanan iş adamı Rıza Sarraf ile AKP’li eski 4 Bakan’ın adının karıştığı 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda gizli kalmış birçok belgeyi açığa çıkardı. Kitapta bulunan belgelerden birinde, Sarraf’tan rüşvet aldığı iddia edilen dönemin İçişleri Bakanı Muammer Güler’in, soruşturmanın şüphelisi olan oğlu ile yaptığı görüşmeler ve bazı teknik takip evraklarının dosyadan çıkarılması için yaptığı başvuru.
10 Şubat 2014 tarihli belgeye göre, Bakan Güler İstanbul Başsavcılığına bir dilekçe göndererek, CMK’nın 135. Maddesine kapsamında tanıklıktan çekinme hakkı olduğunu belirtti ve oğlu ile yaptığı görüşmeleri içeren tapelerin, dosya Meclis Soruşturma Komisyonuna gönderilmeden önce dosyadan çıkarılmasını istedi.
YASAL DELİL ”RET”
Ancak Güler’in bu talebi Başsavcılıkça “tapeler yasal delil mahiyetinde” denilerek reddedildi. Dönemin İstanbul Başsavcı Vekili Cengiz Hacıosmanoğlu,tapelerin dosyadan çıkarılmadığına ilişkin yazı yazdı ve, 21 Şubat tarihinde Meclis Başkanlığına gönderildi.
Yazıda şöyle denildi:
“Her ne kadar bir kısım delillerin dosyadan çıkarılması talep edilmişse de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 19 Mart 2013, Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 28 Mayıs 2013 tarihli kararları ışığında durum incelendiğinde, iletişimin tespiti çerçevesinde elde edilen İçişleri eski Bakanı Muammer Güler ile Başsavcılığımızın soruşturma evrakında şüpheli konumunda bulunan oğlu Barış Güler ve diğer tanıklıktan çekinme hakkı olabilecek kişiler ile yapmış olduğu görüşmelere ilişkin tapeler yasal delil mahiyetinde olduğundan soruşturma evrakından çıkarılmamış (…), elde edilen delil niteliğindeki belgeler TBMM Başkanlığına sunulmuştur”
TAPELER MONTAJ DEĞİL
Ancak Meclis başkanlığına gönderilen bu yazı, Bakanlar hakkında kurulan Meclis Soruşturma Komisyonu üyelerinden saklandı. Özgündüz, kitabında, bu belge için, “Güler dilekçesiyle aslında çok önemli bir şey yaptı. Hükümet baştan beri bu olayı komplo/darbe olarak nitelendiriyor ve tapeleri montaj olarak nitelendiriyordu. İşte bütün bu argümanları kendi eliyle yerle bir etti. Yani her şey gerçek, bu dinlemeler montaj değil. Yoksa Muammer Güler montaj olan bir konuşmanın dosyadan çıkarılmasını niçin istesin ki?” değerlendirmesini yaptı.
Kaynak: sozcu.com.tr / Asuman Aranca