Eski bakanlardan Nihat Ergün, "Halk cumhurbaşkanına tarafsız, partisiz ve sorumsuz olacağı çerçevesinde oy veriyor" dedi.
"AKP'nin kuruluşundan güncel siyasete dair birçok konuyu yeni çıkaracağı siyaset kitabında değerlendiren Nihat Ergün, "Halk cumhurbaşkanına tarafsız, partisiz ve sorumsuz olacağı çerçevesinde oy veriyor" diye yazdı.
İşte o kitaptan bazı bölümler:
"CUMHURBAŞKANI 'BEN TARAFSIZ, PARTİSİZ DEĞİLİM' DİYEMEZ"
"Cumhurbaşkanının tarafsız, partisiz ve sorumsuz olduğunu yazıyor Anayasa. Halk cumhurbaşkanına tarafsız, partisiz ve sorumsuz olacağı çerçevesinde oy veriyor. İradesini öyle yansıtıyor.
Şimdi Cumhurbaşkanı, 'Ben tarafsız değilim, partisiz de değilim, sorumsuz da değilim' diyemez. Ne de olsa Anayasa'da bunlar açıkça yer almış durumda.
Ama bir cumhurbaşkanı, 'Ben kampanyalarda başka şeyler söyledim' dese anasya değiştirmenin yolu seçim kampanyalarında birtakım şeyler söylemek değil ki. Anayasa değiştirmenin prosedürü var. O prosedürler çerçevesinde anayasa değişir."
"YOLSUZLUK VE YOZLAŞMAYA DİKKAT"
Ergün 'Yolsuzluk ve Yozlaşmaya Dikkat' başlıklı bölümde yolsuzluğun kaynakları olarak gördüğü unsurları şöyle sıraladı:
"Mesela siz 0.25 emsal olan bir yeri sadece belediye meclisinin, TOKİ'nin bürokrat ve yöneticilerinin, Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın veya bir başka mekanizmanın kararıyla 2.5 emsale, 4 emsale çıkartabiliyorsanız, birçok insan bunun peşinden koşar ve sağlıklı bir mekanizma kurulamaz.
Hele bu artışlar parsel bazında, ada bazında yapılıyorsa o zaman bu işlerin içine rüşvetin, irtikabın, iltimasın girmemesi mümkün değildir."
VAKIF VE DERNEKLERDEKİ YANLIŞ
"Bir başka konu da vakıflar, dernekler, birtakım hayır-hasenat işlerinin finansmanıdır.
Bunlar da ne yazık ki görünüş itibariyle hayır hasenattır ama finansman kaynakları itibariyle baktığımızda birtakım yanlış yerlerden finanse edilmektedir ve buna da cevaz veren alimler vardır.
Bu alimlerin vebal altında olduğunu düşünüyorum. Bir vali, belediye başkanı ya da yüksek bürokrat vakıf kuruyor. O vakfa kendi görev yaptığı dönemde ciddi kaynak tranferi yapıyor.
Emekli olduğu zaman vakfın başına geçiyor. Ondan sonra ailece orasını idare ediyor. Bu doğru bir yaklaşım değil, birçok insanı yanlış yollara sevk eden mekanizmalardan biridir.
"CEMAATİ UYARMIŞTIM"
2006'da Amerika'da Fethullah Gülen Cemaati'nin bir davetine katıldığını, öğrencilerle sohbetinde cemaati 'Kod adı kullanmayın, idari ve finansal bakımdan şeffaf olun!' diyerek uyardığını anlatan Ergün, şöyle diyor:
"17 Aralık'ta yolsuzluk dosyaları ortaya çıkmış olabilir. Bazı kişilerin ahlaksızlıklarını yakaladık iddiası ortaya konmuş olabilir.
Ama bir şey daha ortaya çıktı ki yanlışlar yanlış usullerle ahlaksızlıklar ahlaksız yöntemlerle tespit edilip ekonomik ve siyasi şantaja dönüştürülüyor. Elbette suçların şahsiliği esastır ve devlet buna göre davranmalıdır. Aşiret mantığıyla hareket edip kan davası güdecek değildir. Yeni bir şeffaflık düzeni kurulmalı ki Türkiye'nin tarikat ve cemaatleri de şeffaf bir düzene sahip olsunlar."