KARŞI GAZETE | ÖZEL
KORUMA KARARLARI, KADINI KORUYAMIYOR...
Meclis'te kurulan, kadına yönelik şiddetin nedenlerinin araştırılması komisyonuna bilgi veren Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesi Cumhuriyet Savcısı Ahmet Gökay Aktaş'ın sözleri, şiddet olaylarında koruna kararlarının etkin olarak uygulanamadığını ortaya çıkardı.
"Aldığımız koruma kararları ile can güvenliğini sağlayamıyoruz" diyen savcı, bu durumun nedenlerini de anlattı. İşte komisyon tutanaklarında yansıyan o açıklamalar...
ANKARA'DA YILDA 7000 KORUMA KARARI VERİLİYOR
Ahmet Gökay Aktaş: "Koruma açısından, koruma kararlarında alınan tedbirlerde Ankara genelinde yılda 7.000’e yakın çağrı üzerine koruma kararı veriliyordu. Koruma kararlarının uygulanması açısından, can güvenliği açısından olayın engellenmesi açısından hiçbir etkinlik sağlanamadı.
EVİ KARAKOLA 50 M. UZAKLIKTA, 5 KEZ KORUMA KARARI ALINDI, 5’İNDE DE İŞE YARAMADI
Nasıl sağlanamadı? Somut olarak örnek verirsek: Şimdi, biz eşine yumruk atan kişiye tedbir kararı verdik, ceza mahkemesine dava açtık. Tedbire muhalefet ettiyse aile mahkemesinden hapis cezası istedik. Hapis cezasını aldık, cezalandırdık ama bu kişiye yumruk atılmasını hiçbir şeklide engelleyemedik.
"SALDIRI OLURSA ARA, GELELİM"
Bu kişi kolluğa gitti, kolluk çağrı üzerine koruma kararı verdi yani kolluk koruma kararları, can güvenliği açısından uygulamasını yüzde 99,9 çağrı üzerine koruma kararı şeklinde gerçekleştiriyor. Çağrı üzerine koruma kararının infazına da ilgiliye şey olarak tebliğ ediyor, diyor ki: “Sana yönelik bir saldırı olduğunda bize telefon et, bize haber ver.” Bir somut olay hatırlıyorum. “Savcım, bizim ev karakola 50 metre mesafede, 5 tane koruma kararım var, 5 sefer de koruma kararına eski eşim muhalefet etti, cezaevine de girdi çıktı. Her seferinde eve geldi, ben her seferinde karakola haber verdim, hiçbir seferinde karakol gelip engellemedi.”
"YAKIN KORUMA KARARI VERİNCE, HAKİMLER BİZE KIZIYOR"
Yani sonuç olarak biz evrak üzerinden cezanın caydırıcılığının etkin olduğu kesimde bir şeyler yaptık. Fakat, koruma tedbiri açısından olayların önlenmesi açısından hiçbir şey yapamıyoruz. Biz dedik ki: “Bu kesime karşı o zaman daha da etkin tedbirler alalım.” Aile mahkemesinden bu sefer yakın koruma kararı verdik. Hâkimlerin bir kısmı bize kızdı. Yakın koruma kararları istediğimiz zaman: “Ya yakın koruma herkese verilmez.” dedi ama olayları engelleyemiyorsun, eşi devamlı darp ediliyor, kimse korumuyor. Yani evrak üzerinde koruyoruz, cezanın caydırıcılığı açısından koruyoruz ama fizikî olarak kimseyi korumuyoruz.
"YAKIN KORUMA KARARLARI UYGULANMIYOR"
O zaman yakın koruma kararları istedik, aldık yakın koruma kararlarını. Yakın koruma kararlarını Emniyet Koruma Daire Başkanlığına yolladık. Koruma Daire Başkanlığı dedi ki: “Bizim görevimiz yakın koruma değil.” Bizim yakın koruma kararlarımızı emniyet, kolluğa havale etti, normal polis merkezlerine. Herhangi bir polis merkezi bizim yakın koruma kararımızı aldı. Normal, Tanık Koruma Kanunu’nda yakın koruma kararlarının nasıl infaz edileceği açık şekilde belli edildiği hâlde Tanık Koruma Kanunu kapsamında yakın koruma kararları da infaz edilmedi, kadınlara sadece şu söylendi: “Siz bir yere giderken riskli bir alana gidiyorsanız haber verin.” Yakın koruma kararları da bu şekilde infaz edildi."
Burcu Oral Evren | KARSİGAZETE.COM.TR