İzmir Barosu Kadın Hakları Merkezi Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Nuriye Kadan, kadınların dünya nüfusunun yarısını oluşturmasına karşın, iş yaşamında, siyasette, karar alma mekanizmalarında ve yaşamın diğer bütün alanlarında olması gereken oranda temsil edilemediğini kaydetti.

Kadan, İzmir Adliyesi Baro Birimi'nde düzenlediği basın toplantısında, resmi verilerin, Türkiye'deki kadın cinayetlerinin son 7 yılda yüzde bin 400 oranında arttığını gösterdiğini belirterek, son 1 yılda öldürülen kadın sayısının 300'ü geçtiğini vurguladı.

Ulusal yasalarda kadına yönelik şiddet konusunda düzenlemelerin varlığı tek başına bu sorunu ortadan kaldırmadığına işaret eden Kadan, şiddete yönelik bütüncül politikalar geliştirilmediği sürece bu cinayetlerin ve şiddetin son bulmayacağını söyledi.

Kadan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye vahşice katledilen Özgecanımız'a ağlarken ardından parçalara bölünerek, bedeni ezilerek öldürülen kadınlarımızın haberleri geldi.

Evet, Özgecan Aslan cinayeti sıradan bir olay değildir, toplumsal çürümenin vardığı boyutun bir yansımasıdır. Ülkeyi yönetenlerin yola, taşa, betona yatırım yapması ama insana yatırım yapmamasının karşılığıdır Kadın cinayetlerindeki ve kadına yönelik şiddetteki korkunç artış; bir kişinin annesinin bile diz kapağından tahrik olabileceğini utanmadan söyleyen; hamilelerin sokağa çıkmasının edepsizlik olduğunu ileri süren; 6 yaşındaki kız çocuğuyla evlenmek mümkündür diyen düşüncenin ve kadın üzerinden yürütülen yanlış politikaların bir sonucudur."

Bu tür cinayetlerin, "kadın mıdır, kız mıdır" bakışının topluma enjekte edilmesinin bir ürünü olduğunu belirten Kadan, kadınların ne erkeklere ne de mahallenin namusuna emanet olduğunu vurguladı.

Öte yandan, İzmir Barosu Genel Sekreteri Şakir Uzun, toplantı öncesi kadın avukatlara çay servisi yaptı.