Usta gazeteci Sözcü yazarı Uğur Dündar, Ahmet Davutoğlu ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın Suudi Arabistan gezisi ile ilgili çok çarpıcı tespitlerde bulundu.
Konu ile ilgili geziden bir fotoğraf fotoğraf paylaşan Dündar, 'Bu fotoğraf o kadar çok şey anlatıyor ki!..' ifadesini kullandı.
İşte Dündar'ın o yazısı;
Fotoğraf, Başbakan Ahmet Davutoğlu ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın “stratejik ortağımız” Suudi Arabistan’ı ziyaretlerinde çekilmiş.
Kral Salman bin Abdülaziz bir yanına Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı, diğer yanına da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin komutanını -hem de tatbikat üniformasıyla- oturtmuş olmaktan pek memnun görünüyor.
Osmanlı’yı sırtından hançerleyen, Cumhuriyet’i ve kurucusu büyük önder Atatürk’ü hiç sevmediği bilinen, Vahhabiliği yayma uğruna terör örgütlerini destekleyerek Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren Suudların Kralı, bu kompozisyondan memnun olmasın da ne yapsın!
Çünkü tüm dünyaya “Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve onun askeri bizimle birlikte hareket ediyor” mesajını veriyor.
* * *
Kareye dikkatle bakıldığında tek huzursuz kişinin; Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar olduğu görülüyor.
Hulusi Paşa diğerleri gibi gülmüyor, tam tersine, oturuş biçiminden ve yüz ifadesinden sıkıntılı olduğu hemen fark ediliyor…
* * *
Davutoğlu, Akar’ın Riyad heyetinde niçin yer aldığı sorusuna şu cevabı veriyor:
“Bu doğal kabul edilmesi gereken bir husus. Cumhurbaşkanımızın son ziyaretinde, Suudi Arabistan ile yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi mekanizması kurulmasına karar verildi. O nedenle Genelkurmay Başkanımızın olmasını istedim. Daha önce bu kararı aldık. Bundan sonra da Genelkurmay Başkanımız bu tür toplantılara katılacak. Bunu olağanüstü bir gelişme olarak görmemek lazım…”
* * *
Anlaşılan bundan böyle Genelkurmay Başkanı’nı, Suudlu mevkidaşıyla sık sık bir arada göreceğiz.
O halde biz de bu işbirliğine bir katkıda bulunalım. Büyük soruşturmacı gazeteci, aynı zamanda katıksız bir vatansever ve Cumhuriyet sevdalısı olan merhum Uğur Mumcu’nun İslamcı örgüt Rabıta hakkındaki araştırmasıyla ödül aldığı 1987 yılı Sedat Simavi Vakfı Ödül Töreni’ndeki konuşmasından bir özet sunalım:
* * *
“Rabıta’’ yazı dizisinde dinsel akımların yurtdışındaki merkezlerini, bağlantılarını ve ilişkilerini vurgulamaya çalıştım.
Bu yazı dizisi, gericiliğin devlet içindeki odaklarını ortaya çıkardı. Sanırım bu yüzden hışım çekti. İleride bu gericiliği ve para kaynaklarını daha net ve daha geniş biçimde ortaya koyacağımı umuyorum.
İslam finans kurumları Türkiye’ye yeni yeni geliyorlar. Aslında “Rabıta’’ yayınının devlet katında yarattığı çalkantı, Atatürkçülüğün inkarıdır.
Türkiye’de bugün, yurtdışından maddi yardım alan İslamcı akımlar cirit atıyor. Bunu daha net, daha açık, isim isim açıklayacağım.
Hangi siyasal gücün içinde bulunduklarını, hangi sermaye gruplarında ve hangi yayın organlarının arkasında olduklarını kanıtlamaya çalışıyorum…”
* * *
Mumcu 8 Nisan 1988 tarihli köşe yazısında da Suudların Rabıta’nın faaliyetleriyle neyi hedeflediğini çok net biçimde açıklıyor:
“İslamcı ve Amerikancı akımların bugün için birleştikleri iki adres vardır. Bu adreslerden biri Rabıta, öteki de ClA’dır.
Rabıta ve CIA bu gibi konularda iç içe, yan yana ve omuz omuzadır.
Rabıta, halifeliğini Suudi Kralı’nın yapacağı bir ‘İslâm Enternasyonalizmi’ peşindedir…”
YAZIYI KAYNAĞINDAN OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ