" Hükümeti eleştiren hiçbir mektup dışarı çıkmıyor. Süreç bitince her şey bozuldu, yemek de bozuldu, açık görüş de bozuldu."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın Tekirdağ F1 ve F2 Cezaevlerinde görüştüğü tutuklu ve hükümlüler, 7 Haziran seçimlerinin ardından baskı ve keyfi uygulamaların arttığını söylüyor. Tutuklular, AKP’ye yönelik siyasi eleştiri içeren mektupların imha edildiğini anlatıyor. Ancak eleştiri yasağı sadece AKP için geçerli değil. Tutuklu ve hükümlüler, IŞİD ve Barzani’ye yönelik eleştiri içeren mektupların da dışarı gönderilmediğini belirtiyor.
CHP Cezaevlerini İnceleme Komisyonu Sözcüsü ve Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesindeki Hükümlü ve Tutuklu Alt Komisyonu üyesi CHP’li Veli Ağbaba, Tekirdağ F1 ve Tekirdağ F2 Cezaevlerinde incelemelerde bulundu. Yaptığı görüşmeleri raporlaştıran Ağbaba, “Mahkumlar cezaevi yönetiminden kaynaklanan bir keyfiyetin hakim olduğunu, farklı cezaevlerinde yasak olmayan konuların burada yasak olduğuna dikkati çekti. 7 Haziran seçimlerinin ardından cezaevinde mahkumlara yönelik baskının da arttığı görülmektedir” tespiti yaptı.
IŞİD ELEŞTİRİSİNE ‘TERÖRE SEVK’ ENGELLEMESİ
Evrensel'den Cem Gurbetoğlu'nun haberleştirdiğine göre, Ağbaba’nın raporunda mahkumların dikkat çeken şu ifadeleri yer aldı:
- 7 Haziran'dan beri cezaevinde uygulama değişti. Ağırlaştırılmış müebbetlerin havalandırma saatleri günde 1 saate indi. Mektuplarımıza içinde siyasi değerlendirme olunca el konuluyor. AKP'ye yönelik siyasi eleştiriler içeren mektuplarımız imha ediliyor, bu mektuplara el konuluyor. Ama IŞİD'in eylemlerini eleştirdiğimiz mektuplarımız da 'terörle paniğe sevk ettiğimiz' gerekçesiyle gönderilmiyor. Bu cezaevinde IŞİD'i eleştirmek yasak.
SÜREÇ BOZULUNCA YEMEK DE BOZULDU
- Hükümeti eleştiren hiçbir mektup dışarı çıkmıyor. Süreç bitince her şey bozuldu, yemek de bozuldu, açık görüş de bozuldu.
- Yan flüt çalıyordum, arızalandı, tamire gönderdim, ağır metal olduğu için geri alamıyorum, bana vermiyorlar ama çözüm süreci devam ederken ben bu aleti cezaevinde çalabiliyordum.
- Cezaevindekilerin önemli bir bölümü istek dışı sevkle buraya gelmiş. Çözüm süreci bitince bize karşı yaklaşım değişti. Dışarıdaki politikalar nasılsa burada da aynısı, çözüm süreci bitince cezaevinde tam olarak hissettik. Baskılar başladı, iç çamaşırlarımızı bile arıyorlar. Disiplin cezası yoktu, şimdi ceza verilmeye başlandı. Sohbette dahi arama yapıyorlar.
- Anayasa Mahkemesi adil yargılama olmadı diye benim davamı bozdu ancak yerel mahkeme tahliye etmedi.
- Burada kitap yazıyorum, çeviri yapıyorum ama gelen kitaplar çok bekliyor. Elimle yazıp gönderiyorum bana bilgisayarda yazılı olarak geliyor ama en az iki ay gönderilmiyor. Atılım gazetesine Alevilikle ilgili yazdığım makaleleri bile göndermiyorlar.
‘BARZANİ ELEŞTİRİSİ KARALANDI’
- Kürtçe yayına izin verilmiyor. Zazaca metin çeviremiyoruz. Bir mektubumda Barzani'yi eleştirdim, devlet büyüğünü eleştirdiğimiz için mektubun o kısmı karalandı, öyle gönderildi.
- Kuru boya, sulu boya, pastel boya ve akrilik boya verilmiyor. Sadece kara kalem serbest. Che, Mazlum Doğan, Mahir Çayan çizerek bir takvim hazırladık ancak cezaevi idaresi takvime izin vermedi. Che'ye terör örgütünün sembolü denildi. Mahkemeye verdik, mahkeme terör örgütü üyesi olmadığı yönünde karar alınca takvimi geri aldık.
- Koğuşuma Mahir Çayan resmi astığım için hücre cezası verdiler.
- Cemaat'e finans sağladığımı iddia ediyorlar. Benimle birlikte aynı operasyondan giren bir kişi daha var ancak yalnız kalıyoruz. Çıplak arama var. Ankesörlü telefonda tekmil veriyoruz.
GÜVENLİĞİ İHLAL EDEN ‘KUŞ RESMİ’
- 9 yaşındaki çocuğum kara kalem kuş resmi yapmıştı, vermiyorlar. Kuş resmi olduğu için vermiyorlar ‘güvenliği ihlal ediyor’ diye. Resim kitapları verilmiyor. A4'ten büyük hiçbir şey vermiyorlar. Plastik spiralli defterim vardı, spirallerini ve plastiklerini söktüler, tek tek sayfa sayfa kaldı.
- Keyfi tecrit var. 3 kişiyiz iki leğen iki kova izni var. Musluklar bozuluyor, siz yapacaksınız deniliyor. Su akmaya devam ediliyor. Sohbet hakkı 6 saat.
- 2009'dan 2017'ye kadar görüş yasağım var. Bayramlar hariç kimseyle yüz yüze görüşemiyoruz. Bu cezam nedeniyle kızımla görüşemiyoruz.
- Kör olma riskim var. Glukom var ama tedavi olamıyorum.
Kaynak: Evrensel