Suruç'taki canlı bomba saldırısında hayatını kaybeden
Ece Dinç (20) son yolculuğuna uğurlandı. Dinç'in cenaze namazı
Üsküdar Karacaahmet Mezarlığı içinde bulunan
Şakirin Camii'nde kılındı. Dinç'in cenazesi daha sonra Karacaahmet mezarlığına defnedildi.
Dinç'in cenazesine babası
Hamza Dinç, annes
i Yasemin Dinç, yakınları, arkadaşları ile
HDP Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve
Garo Paylan katıldı. Cenazeye ailesinin isteği üzerine basın mensupları alınmadı.
AİLE BAYRAKLARI İSTEMEDİ
Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde toplanan bir grup Ece Dinç'in cenaze namazı kılındığı sıra ellerinde
Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) bayraklarıyla caminin önüne geldi. Bu sıra gruba, ailenin bayrak istemediği ve bayrakların indirilmesi uyarısı yapıldı. Grupta bulunanlar ellerindeki bayrakları indirerek mezarlığa doğru yürüdü.
KÜRKÇÜ: IŞİD SALDIRISI OLDUĞUNA DAİR...
Cenazeye katılan HDP Milletvekilleri Ertuğrul Kürkçü ve Garo Paylan, camiye girmeden önce gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Ertuğrul Kürkçü, yaptığı açıklamada, "Bu saldırının bir IŞİD saldırısı olduğuna dair neredeyse kesine yakın bilgiler var. Fakat henüz hükümet, güvenlik birimleri bu konuda kesin bir açıklama yapmadılar. Bunun bir IŞİD saldırısı olduğunu biz siyaseten ve akıl yürütme yoluyla biliyoruz çünkü Suruç'taki patlamayla aynı anda Kobani'de de 5 kişinin hayatını kaybettiği bir intihar saldırısı oldu. Bu çifte imza yönteminin bir versiyonu. Bundan neredeyse eminiz. Fakat bundan emin olduğumuz kadar emin olduğumuz şey; bu saldırılarda hükümetin üzerine düşen güvenlik görevlerini yerine getirmediğidir" dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ortak deklarasyon çağırısını hatırlatan Kürkçü, "Başbakan ortak deklarasyon altında imzaya çağırıyor ama bizim için hükümete düşen şey, niyet beyanlarında bulunmak değil, kendisine yasayla verilmiş olan görevlerini yerine getirmek. Bunları başında yurttaşlarının özgürlüklerini ve yaşamlarını korumak geliyor. Biz doğrusu bu saldırıda hayatlarını kaybeden arkadaşlarımızın Nisan ayından beri sürüp giden zincirlemem saldırılar serisinin son çok kanlı ve çok trajik bir halkası olduğunu görüyoruz. Bu saldırıda hayatlarını kaybedenlerin önemli bir bölümü partimizin üyeleri, yöneticileri, yöneticilerinin yakınları ve partimize yakın gençlerdi. Diyarbakır'daki saldırı ile bu saldırı arasında yakın bağlantılar olduğu şimdiden ortada" diye konuştu.
"BİR AN ÖNCE BİR ARADA YAŞAMAYA İHTİYACIMIZ VAR"
HDP Milletvekili Garo Paylan ise hafta sonu İstanbul'da yapılacak yürüyüşü hatırlatarak, "Barış bloğu dün akşam toplantısını yaptı ve Pazar günü saat 4'te Tepebaşı'nda TRT binasının önünden Aksaray'a doğru yürüyüş olacak. Türkiye'nin biz vicdanına güveniyoruz, AKP'ye oy verende, CHP'ye, HDP'ye oy verende herkesin yüreğinin kanadığını biliyoruz. Onlar çok azlar, bu karanlığın yanında duranlar Türkiye'de çok azlar. Ve bu karanlığa karşı el birliği ile hangi partiye oy verirsek verelim, hangi düşünceye sahip olursak olalım, hangi inanca sahip olursak olalım bu karanlığa karşı el birliği ile o yürüyüşte olalım diyoruz. IŞİD karanlığını artık Türkiye'den ve Ortadoğu'dan silelim istiyoruz. Bir an önce bir arada yaşamaya ihtiyacımız var. Çünkü çok tehlikeli günlerden geçiyoruz. Hala savaş çığırtkanlığı yapanlar var ülkemizde, devletin en tepesinden başlıyor bu, cumhurbaşkanından başlıyor bu savaş çığırtkanlığı. Hala savaş isteyenler var, eşitlik çerçevesinde yaşamamızı istemeyenler var. Biz bu iradeye karşı, bu karanlığa karşı, savaş isteyenlere karşı barış isteyenler olarak Pazar günü saat 4'de Tepebaşı'nda olacağız" şeklinde konuştu.
TÖRENDEN SONRA POLİSTEN PLASTİK MERMİ!
Ece Dinç'in defnedilmesi sonrasında polis Karacaahmet Mezarlığı içinde bulunan Şakirin Camii'nde güvenlik önlemleri aldı.
Bu sırada mezarlıktan çıkan bir grup ile polisler arasında cami bahçesinde kısa süreli tartışma yaşandı. Gruptakiler polisin kendilerine küfür ettiğini iddia etti. Yaşanan tartışmanın ardından, Dinç'in cenazesine katılan HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'ın mezarlıktan çıktığı görüldü. Polisle tartışan grup yaşanan olayı Yüksekdağ'a aktardı.
Figen Yüksekdağ, "Burada az önce bir müdahale yaşanmış. İnsanlar acılı, cenazelerimizi kaldırıyoruz, halk cenazelerine, gençlere sahip çıkıyor. Mezarlık girişindeki plastik mermileri görmüşsünüzdür. Bunlar çok korkunç yaklaşımlar. Hala bu memleketi, bu halkı germeye, gerilim yaratmaya devam ediyorlar. Bıraksınlar bu halk kendi evlatlarına sahip çıksın, gölge etmesinler, biz bu siyasi iktidardan başka hiçbir şey beklemiyoruz. Ama insanlık değerlerini yerlere düşürmekten, insanlık değerleriyle oynamaktan vazgeçsinler" dedi.
"KENDİLERİNE GELSİNLER, GELEBİLİYORLARSA"
Yüksekdağ, "Her yerde 2 günden bu yanan cenazelere, demokratik etkinliklere, eylemlere müdahaleler gerçekleştiriliyor. Bu kabul edilemez, hiçbir şekilde kabul etmediğimiz yaklaşımlardır. Mezarlık çıkışında insanlara terör estiriyorlar. Kabul etmemiz mümkün değil. Ben bir kez daha, şiddeti, gerilimi, saldırganlığa karşı bütün Türkiye halklarını demokrasiden yana, barıştan yana, insanlıktan yana birlik olmaya taraf olmaya davet ediyorum. Bu siyasi iktidarın tarafı artık şer tarafıdır. Bizi şer tarafına çekemeyecekler. Ortak söyleyebileceğimiz söz yok. Artık söz bitti, onlarla ortak söyleyebileceğimiz söz kalmadı. Biz bütün Türkiye halklarını vicdana, insanlığa, demokrasiden, barıştan yanan taraf olmaya davet ediyoruz. Bundan sonra artık Türkiye toplumu, Türkiye hakları kendi barışını, kendi demokrasisini kuracak çünkü bu siyasi iktidar, bu zihniyet insanlık değerlerinden dahi uzaklaşma noktasına, aşamasına gelmiş. Kendilerine gelsinler, gelebiliyorlarsa" diye konuştu.
Kaynak: DHA