Pazar bulmacası: Kim bu diktatör?

Soner Yalçın diktatörleri ve benzerliklerini yazdı...
Gazeteci Soner Yalçın bugünkü yazısında, diktatörleri ve diktatörlük eğilimi gösteren liderlerin şaşırtıcı benzerliklerini yazdı ve tahmin istedi: 'Kim bu diktatör?'

Bakalım siz bu diktatörün kim olduğunu tahmin edebilecek misiniz...

İşte Soner Yalçın'ın Sözcü'deki köşesinde yazdığı o yazı...

Pazar bulmacası: Kim bu diktatör?

O diktatör... İnsanların kölece boyun eğmesi için, devlet baskısı ve şiddetini öngörülemeyecek şekilde artırdı. Kitleleri kontrol etmek ve harekete geçirmek için oluşturduğu medyada, eşine az rastlanır şekilde manipülatif/yalan haberler yaptırdı. İdeolojik savaşını doruk noktaya tırmandırdı. Başarısızlığını hep öfkeli ses tonuyla bastırdı. Hiçbir ilkesi olmayan oportünistliği, kin güden tahripkâr gaddarlığı ve açgözlülüğüyle ülkesini 12 yılda uçuruma sürükledi... Tanıdınız mı bu diktatörü?..
 
ŞAŞIRTICI BENZERLİK
 
Siyasetle ilgilenmeye başladı; solculara-komünistlere kin duyuyordu... Bir türlü bulamadığı mutluluğu politikada buldu. Kısa sürede başarılı oldu. Bir ara cezaevine atıldı; hapiste az bir süre kaldı. Bu hapislik günleri onu daha güçlendirdi. Başbakan ve ardından Cumhurbaşkanı oldu... 

 Politikaya adım attığında kimseler tarafından önemsenmedi. Sabretti. Çenesi kuvvetliydi. İkna edici bir hatipti. Örgütcüydü. Yeni bir parti kurdu. Sandıktan birinci parti çıktı. Hep heves ettiği “başkomutanlığa” sonunda kavuştu. “Yargı devlet hayatının efendisi olamaz, devlet politikasının hizmetkârı olmalıdır” diyerek yargıyı, yasamayı ve yürütmeyi eline geçirdi. Her farklı düşünceyi suç saydı; “büyük engizisyon yargıcı” gibiydi.

Devleti, uyguladığı terörün aleti yaptı. Muhaliflerini hapse attırmak için polislerle kumpaslar kurdu. Bir dönem birlikte tezgahlar kurduğu polislericezaevine attırdı. Sürekli iç ve dış düşmanlardan; kendilerine komplolar kurulduğundan söz etti. İntikamcıydı; düşman bildiklerini hiç unutmadı. Hatasını hiç kabul etmedi. Tek doğru görüş, onun görüşüydü; sabit fikirliydi. Herkeste bir ihanet aradı. Gün geldi en yakın dava arkadaşlarını sattı. Gazetecileri hapse attırdı. Konuşmalarında muhalifleri yaftaladı; herkesi damgaladı; iftira atmaktan hiç çekinmedi. Propaganda düsturu hep şu oldu; ne kadar şaşırtıcı ise o kadar iyidir! İnsanları komplo yalanlarıyla korkutup oy topladı.

“Dünya lideri” olduğu yalanıyla kitleleri kandırdı. Sadece ABD‘den çekindi. Yönü galiplere dönüktü, mağlupları aşağıladı. “Kimse aç kalmamalı, kimse üşümemeli” afişleriyle seçmenlere yiyecek ve kömür dağıttı. “Dejenere” diye heykel yıktırdı, tablolar yaktırdı. Görkemli binalar için devlet kesesinden su gibi para harcadı. Duble yollar yaptırmakla övündü. Yerli otomobil yapılması için işadamlarına baskı yaptı. Her ailenin üç çocuk yapmasını istedi. Kadınların sadece annelik vazifesi yapmasını istedi. Kürtaja karşı çıktı. Kindar nesil yaratmak için gençlik kampları kurdurdu.

Okullarda karma eğitime karşı çıktı. Tahrik edici konuşmaları ahlak seminerine dönüştü. Hep ahlak ispiyoncularını yüceltti. Kimseye aşık olmadı. Politika dışında hiçbir yaşamı yoktu. Kamusal yaşamı dışında varlık gösteren bir şahsiyet değildi. Çevresindeki herkes kestirse de o bıyığından hiç vazgeçmedi. Karakter zayıflığı olduğu için iltifat edenleri, övenleri ödüllendirdi. Güç, onun afrodizyağı idi. Vs... Vs... Evet... Kim mi bu diktatör? Tabii ki, Adolf Hitler! Yoksa siz başka bir diktatör mü sandınız? Haklısınız... Aslında, tüm faşist diktatörler birbirine benzer.

Soner Yalçın

YAZININ TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...

    :

    :

    :

    :

    "Pazar bulmacası: Kim bu diktatör?" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ