Peki Kadir Topbaş nasıl kurtuldu

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş milyar dolarlık yolsuzluk davasından beraat etse de skandallar bitmiyor.
Toplam proje bedelinin 3.5 Katrilyon (1.355 Milyar USD), dile getirilen kamu zararının ise, 5 yıllık gecikme kaynaklı zararlar bir yana, sadece yapım maliyeti yönünden asgari 1 Katrilyon (400 Milyon USD) olduğu, Türk Yargısında görülmekte olan en büyük yolsuzluk davasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş beraat etse de skandallar bitmiyor.

TOPBAŞ TOPBAŞ’I YARGILAMIŞ!

Ulaştığımız yeni bilgilere göre, davaya konu olan 5 kişilik Bilirkişi Heyetinde yer alan kişilerin tamamının “tanıdık” ve “muvazaalı” olduğu ortaya çıktı.

Hem de İşveren konumundaki Topbaş’ın yargılandığı projede İşgören rolü üstlenen Fakültenin idari yöneticisi olan Dekan Yardımcısı kendisini “Bilirkişi” olarak tayin ettirdi. Halk diliyle, şıracının şahidi bozacı oldu.

Şöyle ki, Mahkeme tarafından 23 Ocak 2014 tarihinde alınan, biri makine biri de inşaat mühendisi olmak kaydıyla “öncelikli olarak 2014 yılı Bilirkişi Listesinde isimleri bulunan kişilerden takdir edilmek üzere” 5 kişilik bir Bilirkişi Heyeti oluşturma kararına rağmen, sonradan bu karardan dönülüp inşaat mühendisi olarak Bilirkişilik yapmak üzere İTÜ İnşaat Fakültesine yazı yazılmış ve “belirtilen dava konusunda bilirkişilik yapabilecek” isim verilmesi istenildi.

Fakültede Dekan Yardımcısı olarak idari görev üstlenen Doç. Dr. M. G. de; Fakültesinin yargılama konusu projede İBB’nin talebi üzerine bedeli mukabili “resmi Fizibilite Raporu” hazırlamış olmasına ve bunu da bizzat biliyor olmasına karşın;

“Dekanlık adına” kaleme alıp, yine “Dekan adına” imzalamış olduğu resmi yazıda kendi ismi de dahil 3 kişilik bir isim listesi verdi. Mahkeme de bu isimler arasından gidip idari yetkili Dekan Yardımcısını “Bilirkişi” olarak tayin etti.

Dahası, inşaat mühendisi sıfatıyla seçilen bu Bilirkişi, Bilirkişi Raporunda, Fakülte tarafından (Prof. Dr. Haluk Gerçek) bedel karşılığı hazırlanan resmi Fizibilite Raporunu da dayanak yapmaya çalışıp, amacı dışında kullanarak çok açık çarpıtmalara gitti.

MAKİNE MÜHENDİSİ YERİNE MADEN MÜHENDİSİ

Ankara’dan gelen Bilirkişi Raporunda “makine mühendisi” önerilmiş olmasına ve Mahkemenin de kendi ara kararında beşinci Bilirkişinin “makine mühendisi” olmasını hükme bağlamış olmasına rağmen; “makine mühendisi” çıkarılıp yerine beşinci bilirkişi olarak “maden mühendisi” atandı.

Son duruşma tutanağında bu konuda yer alan bilgilere göre; Mahkeme bu tercih değişikliğini, daha doğrusu “karar değişikliğini” de yine Dekan Yardımcısı inşaat mühendisinin yönlendirmesiyle yaptı: “Makine mühendisi yönünden, yapılan işin Metro tünel yapılmasına ilişkin iş olması ve konuya en vakıf uzmanın maden mühendisi olacağına ilişkin bilirkişilerin beyanları da gözetilerek, Mahkememizce res’en makine mühendisi yerine maden mühendisi olarak tercih edilerek, seçim yapılmıştır.”

Yazıda görüldüğü gibi 5. Bilirkişiyi de diğer bilirkişilerin, teknik bilirkişi olması nedeniyle inşaat mühendisi Dekan Yardımcısının belirlediği anlaşıldığından, böylelikle 5 kişilik Heyetin tamamının İBB Başkanı Kadir Topbaş tarafının yönlendirmesi sonucu Mahkemeyle organize bir işbirliği içinde seçildiği ortaya çıktı.

KURTARAN HAKİM POYRAZKÖY HAKİMİ

Son önemli not ise, Metro Projesiyle daha yakın ve doğrudan ilişkisi olan “makine mühendisi” yerine, diğer bilirkişilerin yönlendirmesiyle, önceki yazılı ve doğru kararı dahi değiştirerek, bunu çıkarıp yerine konuyla hiçbir ilgisi bulunmayan “maden mühendisi” koyulması.

Bir başka deyişle, “Bilirkişinin yanlış yönlendirmesiyle doğru kararı dahi değiştirerek yanlış karar veren bir Mahkemenin”, baştan sona tutarsızlıklarla dolu bir Bilirkişi Raporunu nasıl objektif olarak değerlendirip de doğru karar verebileceği hususu. Böylesine sakat bir uygulamayla, zaten “ihsası rey’de” de bulunulmuş olunduğu söylenebilir.

Türk Yargısında görülen en büyük yolsuzluk davasında, TOPBAŞ hakkında “zorla getirme” kararı vererek sorguyu gerçekleştiren hakimin ertesi günü ilginç bir zamanlamayla 23. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığına atanmasından sonra, "kumpas davası” olarak nitelendirilen Poyrazköy Davasına bakan 12. Ağır Ceza Mahkemesinden atanan yeni hakim de dahil, başından beri Mahkeme, İBB Başkanı Sanık Kadir Topbaş’ı adil olarak yargılama konusunda çekince gösteriyor. İBB Başkanı Sanık Kadir Topbaş, kendi Bilirkişilerini belirledi; İBB Başkanı Topbaş, Sanık Topbaş’ın beraatine karar verdi.

BİLİRKİŞİ MANİPÜLASYONU HABER OLMUŞTU

Geçen günlerde medyada; “Otogar-Bağcılar-Başakşehir-Olimpiyatköyü Hafif Metro ve Metro Projeleri”nin daha önce bir kez savcılık ve 3 kez de Mahkemede olmak üzere, 4 kez Bilirkişi manipülasyonuna uğradığı bilgisi yer almıştı.

Birinci Bilirkişi 6 ay dosyayı tutup rapor tanzim etmeksizin kuşkulu biçimde dosyaları Mahkemeye geri iade etmişti. Konunun uzmanı olmayan aynı soyadlı iki kişilik ikinci Bilirkişi ise iddianame ve davanın konusunu bir yana bırakıp, başka tali bir konuyu inceleyerek gerçeğe aykırı mütalaa vermişti.

Üçüncüde, ‘bu Rapor olmamış’ diyerek Mahkemenin dosyayı Sayıştay Uzman Denetçilerinden rapor aldırılmak üzere Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesine göndermesine karşın, dosyanın Sayıştayın yolunu bulamadığı gibi Sayıştay Uzman Denetçisi de bulamadan başka bir Bilirkişi Heyeti tarafından incelenerek İstanbul’a dönmüştü.

Ankara’dan gelen bu üçüncü Bilirkişi Raporunda, ‘Şikayetçinin iddialarının doğru olduğunun anlaşıldığı, ancak Heyetimizin uzmanlık alanı itibariyle kamu zararını tespit edecek konumda bulunmadığı, bu nedenle dosyanın makine ve inşaat mühendislerinden oluşan teknik Bilirkişilerce incelenmesinin gerektiği’ yönünde görüş bildirilmesi üzerine, Mahkemeye yeni atanan ‘Poyrazköy Davası’ hakimi Mehmet Hamzaçebi res’en belirlenecek 5 kişilik bir Heyet oluşturulmasına karar vermişti.

Yine aynı haberlerde, daha önce yaşanan bu şaibelere karşın, oluşturulan 5 kişilik son Bilirkişi Heyetinde yer alan 3 kişi daha önce İBB Başkanı Sanık Kadir Topbaş’ın yargılandığı iki ayrı davada da Bilirkişilik yapıp “gerçeğe aykırı mütalaa” veren “tanıdık” kişiler olduklarının ortaya çıkmıştı.

Hazırlanan Raporun içeriğinin tutarsızlıklarla dolu olduğu; buradan hareketle, Heyet oluşturulurken sergilenen objektiflikten uzak ve koordineli tutumla hakimin tarafsızlığını tamamen yitirmiş bulunduğu kanaatine varılmış olması dolayısıyla, “Mahkemenin davadan el çektirilmesi” istemiyle HSYK'ya şikayet dilekçesi verildiği de haberleştirilmişti.

HSYK'nın harekete geçmemesi ya da ya da geçmekte gecikmesi üzerine, 10 Mart 2015 günü yapılan duruşmada Mahkeme, iddiaları doğrularcasına, dosyadaki sayısız kanıtlar ile resmi verileri göz ardı ederek,  “esasen son Bilirkişi Heyetini oluştururken vermiş bulunduğu” hükmü resmileştirip yazıya dökerek, “şüpheden sanık yararlanır” gerekçesiyle “beraat kararı” vermişti.

Kaynak: Odatv.com

    :

    :

    :

    :

    "Peki Kadir Topbaş nasıl kurtuldu" hakkında Tweetler

    DİĞER GÜNDEM HABERLERİ

    KARŞI VİDEO
    https://twitter.com/KarsiGazete