Abdülkadir Selvi, 'Kabataş saldırısı' iddiasıyla ilgili MOBESE kameralarının yazılımına ilişkin bir iddia ortaya attı.
Yeni Şafak gazetesi Ankara Temsilcisi Abdülkadir Selvi;
"Belden yukarıları çıplak, ellerinde deri eldivenler, başlarında siyah bandanalar bulunan 80-100 kişilik grubun, başörtülü bir kadını dövdüğü ve üzerlerine idrarlarını yaptığı" iddialarıyla ilgili "Kabataş gibi bir yerde MOBESE kayıtlarının olmaması size tuhaf gelmiyor mu?" diye sordu.
SUÇLU YİNE BULUNDU
"İstanbul’daki MOBESE kameralarının yazılımını gerçekleştiren firmanın Gülen cemaati için ifade edilen 'paralel yapı'ya ait olduğunu" iddia eden Selvi, "İstanbul’daki MOBESE kameralarının yazılımını gerçekleştiren firmanın paralel yapıya ait olmasını en azından sorgulanması gereken bir nokta olarak görmüyor musunuz" ifadelerini kullandı.
Selvi'nin Yeni Şafak'ta "MOBESE’n yoksa yalancısın" başlığıyla yayımlanan (9 Mart 2015) yazısı şöyle:
Dün 8 Mart Dünya Kadınlar günüydü.
Kürsülere çıktılar, etkinliklere katıldılar, TV programlarında konuştular. Kadın-Erkek eşitliği adına şu gök kubbe altında edilmedik laf bırakmadılar.
Kabataş olayıyla birlikte ben artık kadın erkek eşitliğini bıraktım, bu ülkede kadınlar eşit mi?
Şunu bilmeniz isterim ki, siz tacize uğramış kadını dahi başörtülü ve başı açık diye ayıracak kadar tehlikeli bir zihniyetsiniz.
Siz saldırıya uğramış hemcinsine sahip çıkan gazetecileri de başı örtülü ya da başı açık diye ayrımcılığa tabi tutacak bir kafa yapısına sahipsiniz.
Ekranlardan TV programlarında başörtülü gazetecilere parmak sallayan ekran tacizcileri, o kadar dürüstsünüz de peki bir gün olsun Gezi yalanlarını sorguladınız mı?
MOBESE KAYITLARI
Şimdiye kadar kadına yapılan hangi saldırı ya da taciz konusunda MOBESE kaydı var mı diye sordunuz da Kabataş olayı söz konusu olunca MOBESE’den başka bir şey sizi ikna etmeye yetmiyor?
Daha geçen gün Antalya’da polis kapıdayken bir kadın, birlikte yaşadığı erkek tarafından başına sıkılan kurşunlarla öldürüldü.
KATİL RUHLU ERKEKLER
Bu ülkede her gün katil ruhlu erkekler tarafından bir kadının öldürüldüğüne tanık oluyoruz.
Kadınlarla ilgili duyarlılık oluşturmak yerine ille de MOBESE diye tutturursanız, katilin biri mahkemede çıkıp, “MOBESE kaydı isterim, yoksa ispat edemezsiniz” derse ne yapacaksınız?
Gerçeklerin er geç ortaya çıkma gibi bir huyu vardır. Kabataş gibi bir yerde MOBESE kayıtlarının olmaması size tuhaf gelmiyor mu?
PARALEL YAPI
İstanbul’daki MOBESE kameralarının yazılımını gerçekleştiren firmanın paralel yapıya ait olmasını en azından sorgulanması gereken bir nokta olarak görmüyor musunuz?
Başbakan’ın ofisine böcek koyan, devletin kriptolu telefonlarını dinleyen, Dışişleri Bakanlığı’ndaki görüşmeyi kaydeden yapı en azından kuşku vermiyor mu?
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ