Kutlu Doğum etkinlikleri kapsamında çıtanın yükselmesiyle birlikte ilginç manzaralar ortaya çıktı. Kuran’dan yapılan pasta ve Asr-ı Saadet etkinlikleri özellikle sosyal medyada geniş yankı bulurken “bu kadar da olmaz!” dedirtti.

İŞİN BOYUTU FARKLIYMIŞ

Üsküdar Belediyesi etkinlik kapsamında Kültür Merkezi’nin bahçesine Asr-ı Saadet dönemine vurgu yapılan fil heykelinin yanı sıra ışık ve ses efektleriyle donatılan Hira Mağarası ve plastikten Kabe maketleri yerleştirdi. Üsküdar Belediyesi, bu sergi alanıyla eleştirilerin hedefi olurken, bir gösterici tarafından da protesto edildi. O kişinin gerzçekte Üsküdar’a kabeye gittiği düşünüldü. Ancak işin boyutu daha farklıydı.

Cumhuriyet gazetesinden Erk Acarer'e konuşan o protestocu Cihat Duman, “Tek kişilik gösteriyi” neden yaptığını anlattı:

"AKP ELEŞTİRİYE BİLE LAYIK DEĞİL"

“Bu bir sokak eylemiydi. Bu tür eylemlerin tarihini biliyorum. Ben sanat eleştirilerine yeni bir eklemleme yaptım. Amacım, sanat ve sergi etkinliklerindeki çirkinliklere karşı yeni bir tavır geliştirmekti. İlhamı bu duygulardan aldım. Hedefim iktidar ve AKP'li belediyeleri eleştirmek değil. Çünkü artık AKP’yi eleştiriye bile lâyık bulmuyorum.”

Duman eyleme nasıl karar verdiğini ve gözaltına alınışını da ironik bir dille şöyle anlatıyor: “Hissi kablel vuku oldu. O his gelince yakın bir arkadaşıma söyledim. Beni fotoğraflayan da o oldu. Polisler hemen gözaltına aldı. Gerçekten şok oldular. Gezi’de pek çok özgün eylem yapmıştım. Polislere pilav dağıttığım bile oldu. Ama bu kez gerçekten çok şaşırdılar, çok kötü oldu çocuklar. Kaldırımdan kültür merkezine kadar yürütmediler. 3.5 saat gözaltında tutulduk. Sonra da ben ayrılmadım. Şikayetçi oldum. Seyahat ve kıyafet özgürlüğümü kısıtladılar.”

İŞİ ÇÖZEMEDİLER

Avukat ve yazar Duman, gösteri karşısında halkın nasıl bir refleks verdiğini de şu sözlerle anlatıyor: “Ben Romen mahallesinde oturuyorum. Evden ihramla çıkınca, hemen yanıma geldiler. Çok samimi davrandılar. Gerçekten Hacca gittiğimi zannettiler. Helallik verdiler su döktüler. Fakat bir süre sonra uyandılar. İşi çözemediler. Romen mahallesi raconu. Beni de haplanmış zannettiler. Hâlâ arkadaşlarım arıyor. Ancak gülmekten konuşamıyorlar. Polis onlara Hac’dan hediyelik eşya getirmeme mani oldu, kızgınım!”