AKP'de Binali Yıldırım'ın yeni başbakan adayı olarak açıklanması, birçok yandaş gazetede olduğu gibi Yeni Şafak'ta da geniş yer buldu.
Ancak bugün "Binali Yıldırım dönemi" manşeti ile çıkan Yeni Şafak gazetesi, yıllar önce Binali Yıldırım'ın TAV'a 800 satılan İDO'nun özelleştirilmesinde "usulsüzlük" yaptığını iddia etmişti. Gazete Yıldırım için "TAV Bakanı" ifadesini kullanmıştı.
"TAV BAKANI BU İŞLERİ İYİ BİLİR"
Başbakan Ahmet Davutoğlu'na yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak, 6 Ocak 2012'de sürmanşetten verdiğ
i "TAV bakanı bu işleri iyi bilir" başlıklı haberde, İDO'yu alan TAV'a Bakan Binali Yıldırım tarafından "ultra imtiyaz"lar verildiğini, böylece İDO'nun değerinin ğçe katlandığını yazmıştı. Özelleştirmeden sadece 6 ay sonra verilen imtiyazlar nedeniylr İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 1.5 milyar TL kaybettiğini öne süren gazete, bu "imtiyazların özelleştirmeden önce verilmesi durumunda İDO'nun 3 katı bir fiyata satılabileceğini belirtmişti.
Ulaştırma Bakanı Yıldırım'ın AKP'den milletvekili olmadan önce İDO Genel Müdürlüğü koltuğunda oturduğunu hatırlatan Yeni Şafak, "bu genelgesinin kimin işine yaradığını sonuçlarının da ne olacağını" en iyi Yıldırım'ın bileceğini söylemişti.
İŞTE YENİ ŞAFAK'IN O HABERİ:
"2011 başında TAV'a 800 milyon Dolara satılan İDO, belediye elinde görmediği 'ilgiyi' ilginç biçimde özelleştirmeden sadece 6 ay sonra Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nden gördü. Mart'ta yapılan özelleşme sonrası Eylül'de Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün özel bir genelgesiyle sınırsız imtiyaza kavuşan TAV'ın İDO'su daha önce sadece denizde gemilerle yolcu taşıyabilirken “süper genelge yetkisiyle” beraber, denizde- karada - şehir içinde yolcu taşıma yetkisine bir nevi bedavaya kavuştu.
40 LİMANDA 40 TERMİNAL
Genelgeyle 40 limanda 40 terminal işletme hakkına da kavuşan TAV'a tanınan imtiyazların İstanbul Büyükşehir Belediyesini de en az 1.5 Milyar Dolar kaybetmesine neden oldu. İDO ihalesinde çarpıcı gelişme. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne bağlı olarak çalışırken, sadece deniz ulaştırma yetkisi olan İDO, 800 milyon Dolar'a özelleştirme sonrasında “ultra imtiyazlarla” donatıldı. Havaş'ı da bünyesinde tutan TAV'ın 800 milyon Dolar'lık ihale bedeliyle 30 yıllığına işletme hakkı alan TAV'ın İDO'su, ihaleden sadece 6 ay sonra Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün özel genelgesiyle değerini üçe katladı.
İBB 1.5 MİLYAR $ KAYBETTİ
TAV'a gemi ile yolcu taşıma yetkisinin yanı sıra 40 limanda 40 ayrı terminal kurarak, şehir içinde de yolcu taşıma yetkisi vererek, şirket değerini 3 kat arttıran genelgeyle, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin de en az 1.5 milyar Dolarlık kaybına neden olduğu anlaşıldı.
Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün hazırladığı 2011/15 YOLCU başlıklı genelge İDO'yu alan TAV'a 'ultra imtiyaza” yol açtı. “Kombine Taşımacılık” adı altında Denizyolu- karayolu, karayolu-denizyolu tüm taşımacılık faaliyetlerinde yetkilendirilen TAV, Türkiye'de limanların bulunduğu 40 ayrı ilde taşımacılık yapmak için Terminal açma yetkisine kavuştu. 3 sayfalık genelgenin 4. Maddesinde, “taşımada kullanılacak taşıtların söz konusu marinanın iskele ve limanlarda bu işe elverişli alan tahsisi yapması şarttır” ifadeleriyle TAV, nerede liman varsa o illere yeni terminal açma yetkisine kavuştu. Minibüs, otobüs, taksi ve toplu ulaşımı saf dışı bırakarak 'tekel' hakkı veren genelgede “Belli bir zaman tarifesine uymaksızın, deniz yolu taşıma aracının kalkış ve varış saatlerine göre, aynı taşıtla yolcu grubunun herhangi bir yerleşim yerinden alınarak marina, iskele ve limanlara götürülmesi” ifadeleriyle şehir içi ulaşım hakkı da TAV'a verilmiş oldu.
İDO'YU ÇOK İYİ BİLİRLER
İDO İhalesi ve sonrasında gelen Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün genelgesiyle en fazla İstanbul Büyükşehir Belediyesinin zarara uğradığını belirten belediye kaynakları ise genelgenin neden daha önce çıkarılmadığını anlamaya çalışıyor. Genel Müdürlüğü'n genelgesiyle TAV'a verilen imtiyazın boyutlarını en fazla Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'ın bilebileceğini söyleyen aynı kaynaklar, “Ulaştırma Bakanı Yıldırım, özelleştirmeyle TAV'ın işletmeye başladığı İDO'yu en iyi bilen isimlerden biri. 3 Kasım 2002 seçimleriyle birlikte AK Parti'den milletvekili olmadan önce İDO Genel Müdürlüğü koltuğunda oturuyordu. Kendisine bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nün bu genelgesinin kimin işine yaradığını sonuçlarının da ne olacağını en iyi kendisi bilir” ifadelerine yer veriyor.
İDO'YA ŞOK İMTİYAZ
Daha önce İDO Genel Müdürü olan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'a bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü'nden TAV'ın özelleştirmeyle aldığı İDO'ya şok imtiyaz. Müdürlük, belediye elindeyken yetki tanımadığı İDO'ya 6 ay sonra "süper imtiyazlar tanıdı. Denizde yolcu taşıyan şirket karada da faal olacak, terminal açarak şehir içi ve şehirler arası yolcu taşıyacak. Büyükşehir'in milyon dolarlık kaybı olduğunu söyleyen belediye kaynakları, "Genelgenin anlam ve sonucunu en iyi eski İDO Genel Müdürü Binali Yıldırım iyi bilir" diyerek tepki gösteriyor.
ŞEHİRLERARASI FİRMALARA DARBE
Ulaştırma Bakanlığı'nın genelgesiyle Şehirlerarası otobüs firmaların da bir darbe daha vurulmuş oldu. Otobüs firmalarını bitirmeye yönelik bir karar, TAV elindeki İDO'ya sadece şehir içi değil, aynı zamanda şehirlerarası yolcu taşıma yetkisi de vermiş oldu. Kararla birlikte sadece minibüs, taksi işletmecilerinin değil, aynı zamanda otobüs işletmecilerinin de olumsuz etkileneceğini belirten otobüs işletmecileri, Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü Genelgesi'nin 'kabul edilemez' olduğunu belirtiyor."
İşte Yeni Şafak'ın bugünkü sürmanşeti:
Kaynak: odatv.com