Yeni Şafak Gazetesi Ankara Temsilcisi
Abdülkadir Selvi,
Irak Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) rehin aldığı Türkiye’nin 49 konsolosluk personeline karşı takas yapıldığı iddiaları için, İsrail’in er
Gilat Şalit için 1027 Filistinli’yi serbest bırakmasını örnek gösterdi.
Selvi yazısında, "Takas işlemi İsrail'in çok eskiden beri kullandığı bir yöntem. En yakın tarihte İsrail, Hamas'ın esir tuttuğu er Gilat Şalit'i geri almak için tam 1027 Filistinli tutukluyu serbest bırakmayı kabul etmişti. Hatırlarsanız bunların arasından 40 kişiyi, 'Persona non grata' ilan ettiği için Türkiye'nin de aralarında yer aldığı ülkelere sürgüne gitmelerine izin vermişti" dedi.
Abdülkadir Selvi’nin Yeni Şafak’ta “Kim takas edilmedi” başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Kim takas edilmedi
Daha önce beyaz perdede izlemiştim.
Rehinelerimizin kurtarılması olayı üzerine, 'Kara Şahin'in düşüşü' filmini yeniden izledim.
İlk izlediğimde, nefes kesici efektleri etkilemişti beni.
Bu kez bu tür operasyonların ne denli zor olduğunu anladım bir kez daha.
Canım ben, 'Kara Şahin'in düşüşü' diyeyim, siz 'Black Hawk Down'u anlayın.
Bakın İngilizce ismini de koydum ki, taşralı da olsak, az çok bu işlerden anladığımız bilinsin.
49 rehinemizi 101 gün sonra IŞİD'in elinden kurtarmakla dünya çapında bir operasyona imza attık.
Yıllar sonra, bu operasyonu yönetenler anılarını yazdıklarında ancak bir bölümünü öğrenebileceğiz.
Çünkü bu büyük bir gizlilik içerisinde yürütülen bir operasyon.
Belki bazı sırlar onlarla birlikte mezara gidecek.
Takas konusu da bunlardan birisi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Amerika'ya giderken kullandığı, 'Velev ki takas olsa' sözü ile başlayan bir takas tartışması var.
11 Haziran günü Musul'da 49 konsolosluk görevlimiz IŞİD'in eline rehin düşünce Erdoğan, MİT bünyesinde bir ekip kurulması talimatını vermişti.
O andan 19 Eylül gecesine kadar gelişmeleri anbean takip edip, 20 Eylül sabahı 'sınırı geçtiler' haberini alana dek telefonu elinden bırakmayan bir isim Cumhurbaşkanı Erdoğan.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, 'Velev ki takas olsa dahi' demesi operasyonun üzerindeki sis perdesini aralamaya çalışan bizleri harekete geçirdi.
Rehinelerimizi kurtarmak için büyük bir gizlilik içinde, entegre bir çalışma yürütüldüğü sonucuna ulaştık.
Takas olayı da bunun bir parçası.
IŞİD açısından sembolik önemi olan bir işlem yapılmış.
İyi ki de yapılmış, Irak cehenneminden ve IŞİD gibi radikal bir örgütün elinden 49 rehinemizi kurtarmayı başardık.
Bu konuda hangi ülkeyi örnek versem bizimkiler ikna olur diye düşünmedim değil.
Söz konusu İsrail olursa akan sular durur diye düşündüm.
Takas işlemi İsrail'in çok eskiden beri kullandığı bir yöntem.
En yakın tarihte İsrail, Hamas'ın esir tuttuğu er Gilat Şalit'i geri almak için tam 1027 Filistinli tutukluyu serbest bırakmayı kabul etmişti. Hatırlarsanız bunların arasından 40 kişiyi, 'Persona non grata' ilan ettiği için Türkiye'nin de aralarında yer aldığı ülkelere sürgüne gitmelerine izin vermişti.
İsrail, er Galit Şalit'i almak için 18 Ekim 2011'de, 1027 Filistinliyi serbest bıraktı. Bir sabah İsrail hapishanelerinden çıkarılıp Kızılhaç'ın kontrolünde araçlara bindirilen Filistinliler takas karşılığında serbest bırakılmıştı.
İsrail yetmezse bir de Amerika olsun istedim.
Amerika'nın takası, 2 Haziran tarihinde gerçekleşmiş.
2009 yılındaki operasyon sırasında Afganistan'da, Taliban'ın eline esir düşmüş çavuş Bergdahl.
Bu süre zarfında babası Bob Bergdahl oğlunu kurtarmak için sakal bırakıp, Paştunca öğrenmiş. Öyle ki Amerika'daki eylemler sırasında oğlunu bırakması için Taliban'a, daha sempatik gelir düşüncesiyle Paştunca seslenmiş.
Baba sonuç alamamış ama Obama sonuç almayı başarmış.
Bu iş Amerika'ya biraz pahalıya mal olmuş. Çavuş Bergdahl karşılığında 10 yıldır Guantanamo'da tuttuğu 5 Taliban liderini serbest bırakmak zorunda kalmıştı.
Amerikan kamuoyu sadece birkaç kez, serbest bırakılan Taliban liderlerinin kendilerine karşı eylem yapıp yapmayacağı konusunda nasıl emin olunduğunu sorgulamış ama o kadar...
Beyaz Saray'da tören düzenlenmiş, baba Bob Başkan Obama'ya teşekkür etmiş, Amerikalılar da işin tadını çıkarmışlar.
Biz de ise bir Takas tartışması başladı gidiyor.
49 rehineye karşılık IŞİD'e 49 tank vereni çıktı. Yok savaş uçağı demeye kalmadan,
Niğde Ulukışla'da bir astsubay ve bir polisimizi şehit eden El Kaide mensuplarının takasta kullanıldığı bile ciddi ciddi tartışıldı.
Beyler onlar terör suçlusu. Haklarında iddianame düzenleniyor. Yargılanacaklar. Kontrol ettim, cezaevinde duruyorlar. Sabah sayımında eksik çıkmamış.
Takas'ı her zaman Türkiye'nin sınırları içinde aramamak lazım.