Erdoğan, 68 milletvekilinin ''Üç dönem şartı kalkmazsa İç Güvenlik Paketi'ne destek vermeyiz'' resti karşısında ne yapacağına karar veremiyor.
Tayyip Erdoğan, kendisini ''güçlü'' ve ''otoriter'' göstermeye çalışıyor ama durum hiç de göründüğü gibi değil... Erdoğan, bir yandan Ali Babacan üzerinden atağa geçen Abdullah Gül, bir yandan ise kendisiyle ipleri koparmaya hazırlanan Ahmet Davutoğlu'na karşı önlem almaya çalışıyor.
Erdoğan'ı şu sıralar en çok yoran ise, bir daha milletvekili seçilemeyecek olan 68 arkadaşı...
"İÇ GÜVENLİK PAKETİNE OY VERMEYİZ"
''Üç dönem şartı''na takılan 68 milletvekili, Erdoğan'a bir hafta önce "Tüzükteki bu maddeyi kaldırmadığınız takdirde, iç güvenlik paketine oy vermeyeceğiz'' mesajı yolladı. Gerçekgündem'in Genel yayın yönetmeni Barış Yakadaş'ın yazısına göre Erdoğan şimdi, çok riskli bir karar vermek zorunda; ya üç dönem şartını kaldıracak ya da paketin geçmemesini göze alacak.
YENİDEN TAŞIMAK ZORUNDA KALACAK
Erdoğan, üç dönem şartını kaldırttığı takdirde, Abdullah Gül - Bülent Arınç - Beşir Atalay ve Hüseyin Çelik'in etki alanındaki milletvekillerinin bir kısmını yeniden parlamentoya taşımak zorunda kalacak.
Oysa ki; Erdoğan yukarıda ismi geçen tüm AKP'lileri, 7 Haziran genel seçimlerinde tamamen tasfiye etmek istiyordu. Ancak evdeki hesap çarşıya uymuyor!
OKURLARINA YANSITMIYORLAR
AKP medyası, iktidar partisi içindeki bu tartışmayı ve kulis bilgisini ısrarla görmezden geliyor. AKP içindeki çatlağı gizlemeye çalışan iktidar medyası, Davutoğlu ile Erdoğan arasındaki gerilimi de okurlarına yansıtmıyor.
Halbuki; Ahmet Davutoğlu, geride bıraktığımız cuma günü, Erdoğan'a adeta bayrak açtı ve ''Çılgın Proje''nin karşısına "Mega Proje'' ile çıktı. İstanbul'u mahvedecek yeni projeleri açıklayan Davutoğlu, Erdoğan'a ''Ben de buradayım'' mesajını açıkça verdi.
PARTİNİN ANA GÜNDEMİ
AKP'de şu an en çok konuşulan konu, üç dönem şartı kuşkusuz... 68 milletvekilinin Erdoğan'ı adeta tehdit etmesi ve "İç Güvenlik Paketi'ni geçirtmeyiz'' diyerek bayrak açması, partinin ana gündemini oluşturuyor.
KURMAYLARI TOPLADI
Erdoğan, kurmaylarıyla görüş alışverişi yapıyor ve nasıl bir strateji izlemesi gerektiğine karar vermeye çalışıyor. Zira; Erdoğan kendisi açısından kritik bir karar vermek zorunda...
Çünkü; partisinin oyları yüzde 38-39 bandına gerilemiş durumda... Partinin ağır toplarının tamamen tasfiye edilmesi sonrası ortaya çıkacak bir başarısızlık, Erdoğan'ın ''tek adam'' imajını yerle bir edebilir.
Erdoğan bu yüzden, tabanı konsolide edebilmek ve tabandaki kopuşu engelleyebilmek adına, dini siyasete daha çok alet edecek. Kameralı - korumalı Umre bunun adımlarından biriydi... Bu tür gösteriler daha da artacak...
Yeri gelmişken; İç Güvenlik Paketi'ndeki bir maddeye de değinmek gerekiyor. Erdoğan, kızının uhdesinde olan bir vakıf için de iç güvenlik paketine ''kıyak yasası'' yerleştirtti. TÜRGEV benzeri bu vakıf, neredeyse vergiden muaf hale getirildi. Bakalım, AKP içindeki vekiller, bu madde karşısında ne diyecek?
Yazının girişinde, Erdoğan'ın 68 milletvekili tarafından adeta tehdit edildiğini söylemiştik. Erdoğan, "Üç dönem şartı kalksın'' diyen ve bu talebin başını çeken Ali Babacan ile arkadaşlarına, Davutoğlu'nu işaret etti.
"Gidin Davutoğlu'yla görüşün'' dedi. Aslına bakarsanız, Davutoğlu da üç dönem şartının kalkmasını istemiyor. Zira Davutoğlu da "Fırsat bu fırsat'' diyerek, AKP'nin ağır toplarının tasfiyesini istiyor. Davutoğlu, ağır toplar tasfiye edildiği takdirde, Erdoğan'ı daha kolay bir biçimde etkisizleştireceğini düşünüyor.
Ancak burada bir parantez açmak gerekiyor; Davutoğlu, üç dönem şartına takılan isimlerden biri olan Babacan'ı kontrol edebileceği bir alana çekmek istiyor.
Babacan'ın ''Başbakan'' olma hayalini bilen Davutoğlu, "Üç dönem şartından vazgeç, seninle seçimi kazandığımız takdirde birlikte çalışalım. Ekonominin başında sen ol'' teklifini götürdü. Babacan ise bu teklife henüz yanıt vermedi.
Anlayacağınız, AKP'nin içi adeta kaynıyor... Gül - Babacan, Beşir Atalay ve Arınç zaman zaman ittifak oluşturuyor; Davutoğlu ve Gül kimi zaman ise Erdoğan'a karşı birleşiyor; Davutoğlu aynı zamanda Gül'ün etkisini kırmak için de Erdoğan'la ittifak kuruyor...
KAFANIZ MI KARIŞTI?
Karışmaması mümkün mü! Bin türlü Bizans oyununun döndüğü AKP'yi anlayabilmek, artık uzmanlık meselesi haline geliyor...
Çürüyen ve çözülen partiler böyledir... Herkes birbirine kumpas kurar, arkasından dolanır... AKP de bugün aynı süreci yaşıyor. AKP, çatlama, çürüme ve çözülme dönemine girmiş bulunuyor.
Erdoğan bu süreci gördüğü için, meclise olabildiğince milletvekili sokmak ve 7 Haziran sonrasına hazırlanmak istiyor. Çünkü; AKP'nin 7 Haziran sonrası büyük bir iç karışıklık yaşayacağını biliyor.
VEKİL SAYISINA ULAŞMA PLANI
Babacan ve Gül'ün üç dönem şartını kaldırtarak, mecliste grup kuracak vekil sayısına ulaşma planı, Erdoğan'ın uykularını kaçırıyor. Erdoğan bu yüzden, Hilal Kaplan, Cem Küçük ve Melih Altınok gibi ''sadık'' kalemlerini de damadının kardeşinin kontrolündeki medyada konumlandırıyor.
Seçim sonrası, AKP içindeki gruplara salvo atışı yapacak kalemler, havuz medyasının köşe taşları haline getiriliyor. Nagehan Alçı'yı da ''7 Haziran sonrası yığınağı'' için vekil yapmak isteyen Erdoğan, Davutoğlu'na Alçı'yı listeye koyması için baskı uyguluyor.
BASINDAN GİZLİ GÖRÜŞME
Erdoğan'ı rahatsız eden bir diğer gelişmenin ise Türkiye'ye gelen Ahmedinejad ile MİT eski Müsteşarı Hakan Fidan'ın basından gizli bir şekilde görüşmesi olduğu söyleniyor. AKP'li bir kaynağım, "Ahmedinejad ile Hakan Fidan gizlice görüştüler. Erdoğan görüşmenin içeriğini hala öğrenemedi'' diyor.
Anlayacağınız, AKP ve Erdoğan, iktidardaki en zor dönemini yaşıyor.
YAZININ TAMAMI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ