AKP yönetimi, aday listelerine cemaatçi bir ismin de girdiğini son anda fark etti. İstifa baskısına direnen aday vekil oldu.
Savcı Zekeriya Öz’ün yurtdışına kaçışının farklı bir versiyonunun, 7 Haziran seçimlerinde AKP’nin milletvekili aday listelerinde yaşandığı ortaya çıktı. Aday listelerinde yaşanan bir “kaçak” sonucu cemaatçi bir isim AKP’den milletvekili seçildi. Üstelik üst düzey bir AKP’linin seçim bölgesinden seçildi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da çok öfkeli ve cemaatçi, erken seçimler öncesi AKP içi kavgada tarafların birbirine karşı önemli kozlarından biri.
7 Haziran’dan bu yana AKP’de, partinin en tepe isimleri arasında kapalı kapılar arkasında büyük kavgalara neden olan kaçak olayı şöyle yaşandı:
ADAYLAR DİDİK DİDİK EDİLDİ
MİT konrolüne rağmen: Seçim öncesinde tüm partiler gibi AKP de titiz bir çalışmayla listelerini iletmek için çalışmalara başladı. Ülkede Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “inlerine gireceğiz” sözleriyle ilan ettiği “paralelle mücadele” gündemin belirleyicisiydi. Paralele karşı önlem için MİT ve parti içi tüm istihbari yöntemler devredeydi. Aday adayları didik didik ediliyordu.
Liste YSK’ye verildikten sonra: Parti yönetimi her zaman olduğu gibi bu aday adaylarını teamül yoklamasından geçirdi. Adayların istihbari bilgileri havuzda toplandı. Parti komisyonlarının Davutoğlu ile son belirlemelerinin ardından Erdoğan’ın da gördüğü listeler kesinleştirildi. Ancak listeler verildikten sonra 550 isim arasında bir “paralelci” belirlendi. Üstelik cemaatçi aday partinin üst düzey bir isminin seçim bölgesinden adaydı ve seçilmesi de kesin sıradaydı.
Aday yurtdışına çıkmış: Partide kriz hali olan durum en üst düzeyde değerlendirildi. Tek çözüm adayın istifa ettirilmesiydi. Hemen istifasının alınması için adaya ulaşılması talimatı verildi. Ancak adaya ulaşılamadı. Çünkü aday parti yönetimine bilgi vermeksizin yurtdışına çıkmıştı. Telefonları kapalıydı, tüm çabalar sonuçsuz kaldı. Yurtdışında olduğu için aday tanıtım toplantılarına da katılmadı. Aday ta ki 24 Nisan’da YSK’nin kesin aday listelerini açıklamasının ardından Türkiye’ye döndü.
GİZLİ TUTULDU
258’den biri: İstifa ettirilemediği için seçilmesi kesin olan cemaatçi milletvekili krizi, partinin en üst düzey isimleri arasında gizli tutuldu. Aday, bölgesinde kampanyasını yürüttü ve milletvekili seçildi. AKP yöneticilerine göre cemaatçi isim, kendisinin son anda fark edildiğini anladığı için yurtdışına çıkmıştı. Ancak o da “hiçbirşeyden haberi yokmuş gibi” davranıyordu. Parti yönetimi, bu yüzden 7 Haziran’dan bu yana geçen iki ayı aşkın süredir cemaatçi vekile durumdan haberdar olduğuna ilişkin bir işaret vermekten kaçındı.
Kavga malzemesi: Listede yaşanan “kaçak” ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bilgisi bulunuyor. Erdoğan’ın bu nedenle hem parti yönetimine hem de kaçağın yaşandığı seçim bölgesinin üst düzey AKP’lisine çok kızgın olduğu belirtiliyor. Parti içinde alttan alta yürüyen bu kavga, erken seçime gidiliyor olmasıyla daha çok konuşulmaya başlandı.
İşler eskisi gibi yürümüyor: Ülkede paralele karşı savaş ilan edildiği bir dönemde yaşanan bu kriz, AKP’de, “Partinin bir süredir yaşadığı ve 7 Haziran’da yüzde 10’a kadar varan oy kaybıyla kendini gösteren olayların eskisi gibi gitmediğinin bir göstergesi. Aksayan yanlar ortaya çıkıyor” şeklinde değerlendirmelere yol açtı.
İKİ 'KAÇAK' DAHA
Liste temizliği: Cemaat tespiti kesin olarak yapılan milletvekilinin yanısıra, bir başka seçim bölgesinde de “Paralelle mücadeleye yeterince inanmayan” bir milletvekili daha olduğu belirlendi. Bir milletvekilinin ise “yeterince partili olmadığı” saptandı. Erken seçimde, 7 Haziran’dan bu yana performansları yeterli görünmeyen isimlerle birlikte “kaçak” vekiller liste dışı bırakılacak.
Kaynak: Cumhuriyet / Erdem Gül