'Oysa erdemliler listesine giren diğer AKP’liler gibi, Babacan da, hiçbir erdem yönü olmayan AKP uygulamalarının, yarım değil, tam ortağıdır'
1 Kasım Seçimleri'ne az bir süre kala, AKP'de listeye giren ve en çok konuşulan isimlerden biri Ali Babacan oldu.
Cumhuriyet yazarı Yakup Kepenek, 13 yıllık AKP iktidarı boyunca Babacan'ın yaptıkları ve yapmadıklarını köşesine taşıyarak analiz etti.
İşte Kepenek'in o yazısı:
Seçimlere gidilirken AKP’nin en çok konuşulan kişilerinden biri Ali Babacan’dı. Bir bakıma vazgeçilemeyen harika çocuk işlemi gören Babacan’ın yaptıkları ve yapmadıklarıyla yakından tanınması gerekiyor.
Ekonomi yönetimi
AKP 2002’de iktidara geldi; önceki hükümet döneminde hazırlanan ekonomi programını Babacan’ın yönetiminde virgülüne dokunmadan uyguladı. Uygulama, yalnızca büyüme oranı gibi ana göstergelere bakılırsa, 2008’e dek başarılı oldu; ama masal o tarihte sona erdi.
AKP iktidarı boyunca emekçi hakları hiçbir demokratik ülkede görülemeyecek kadar baskı altında tutuldu. Sosyal haklar da, yurttaşın hakkı olarak değil, kula verilen sadaka anlayışıyla uygulandı. AKP iktidarı üç önemli alanda yaptıklarıyla Babacan’ın yönettiği ekonomiyi, kapitalizmin piyasa koşullarının uygulandığı hiçbir demokratik ülkede görülemeyecek noktalara şöyle taşıdı:
1-Devlet-sermaye ilişkileri hukukun dışına çıkarıldı; kamuya ait sanayi işletmeleri sudan ucuza satıldı; merkezi ve yerel yönetimleriyle devletin mal ve hizmet alımlarını düzenleyen Kamu İhale Kanunu delik deşik edilerek ihalelerin yaklaşık yüzde 95’i yasa kapsamının dışına alındı; Sayıştay’ın devletin hesaplarını denetleme işlevi olağanüstü sınırlandırıldı; saraylı, yatlı ve uçaklı lüks harcamalar aldı başını gitti.
2-Piyasaları devletten bağımsız ve toplum yararına düzenlemeleri ve denetlemeleri gereken kurumlar tamamıyla hükümete bağımlı kılındı.
3-Danıştay’ın yetkileri budanarak, yasa ve yönetmelikler değiştirilerek sermayenin uyması gereken hukuk kurallarının sınırları aşırı biçimde gevşetildi; doğal ve tarihsel çevrenin talanı yaygınlaştı.
Sonuçta yalnızca sermayenin dediği oluyor. Yine de son yedi yıldır ekonomi bir türlü canlanmıyor. Harika çocuğun ekonomik mucizesi (!) kısaca, budur.
Siyasi duruşu?
Babacan, 13 yıllık bakanlığı boyunca mitolojik bir suskunluk sergileyerek düz siyasete hemen hiç karışmadı; o kadar ki, Cumhurbaşkanı’nın yakın çevresi ve kimi bakan arkadaşlarıyla ilgili büyük yolsuzluk savları karşısında bile ağzını açmadı. Buna karşın kimileri onun için, siyasete verebilecekleri ondan alacaklarından daha fazlaydı yakıştırmasını yaptı; dahası AKP kongresinde kaybeden erdemlilerden biri sayıldı. Oysa erdemliler listesine giren diğer AKP’liler gibi, Babacan da, hiçbir erdem yönü olmayan AKP uygulamalarının, yarım değil, tam ortağıdır.
Milli mi?
Gelinen noktaya bakar mısınız? Başarısız vazgeçilmez Babacan’a muhalefet yine sağdan, AKP içinden, Cumhurbaşkanı’nın çevresindeki iktisatçılardan geliyor. Bu çevre Merkez Bankası’nın bağımsızlığına son verilmesinde ve faiz oranlarının düşürülmesinde ısrarlı. Böylece var olan kuralsız kapitalizmi çok daha kuralsız kılmak istiyor.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN...
Kaynak: Yakup Kepenek / cumhuriyet.com.tr