Erdoğan tarafından bitirilen çözüm süreci yerine başlatılan ‘terörle mücadele eylem planını’ açıklayan Davutoğlu, hükümetin stratejisinin ‘din’ olacağını ortaya koydu.
Çözüm sürecini rafa kaldıran ve devreye soktuğu savaş konseptiyle bölgeyi harabeye çeviren AKP hükümeti, ‘yeni süreçte’ hükümetin ‘din’ merkezli bir anlayışla Kürt sorununa yaklaşacağının sinyallerini verdi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın çözüm sürecinin bittiğini ilan etmesinin ardından şekillendirilen ‘Terörle Mücadele Eylem Planı’, Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Mardin’de açıklandı.
Hepimiz Alparslan’ız
Davutoğlu sık sık İslam tarihine gönderme yaparken, Türkiye’nin kuruluşunun ‘etnik bir millete’ değil, ‘birleştirici bir millete’ dayandığını savundu.
Kürt kimliğinin anayasal hak taleplerine göndermeyle, “Mezopotamya halkları tektipçilikten çok çekti. TRT Şeş’i kurduk. Kürt Dili Enstitülerini kurduk. Biz dilleri yok saymaya değil, mübarek kılmaya geldik” ifadesini kullanan Davutoğlu, “Kim bizi ayıracaksa bilsin ki her birimiz Alparslan’ız, Selahaddin Eyyübi’yiz. Her birimiz Fatih Paşa, İdris-i Bitlisi’yiz. Bu ülke parçalanırsa bilin ki Haçlıların, Moğolların, sömürgecilerin yapmak istediğini yaparlar. Ama bizi ayıramaz, parçalayamazlar” sözleriyle ‘birlik’ çağrısında bulundu.
“Alparslan’ın ordusunda bir Kürt olmak ile Selahaddin Eyyubi’nin ordusunda bir Türk olmak arasında bir fark var mı?” diye soran Başbakan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı; “Baktığımda Bakanlar Kuruluna hamdederek diyorum ki; hamdolsun ki, bu toplulukta Mezopotamya çocukları, Anadolu çocukları, Kafkas çocukları, Balkan çocukları birleşti. İşte Türkiye, işte Türkiye harmanı bu. Bir ümidimiz varsa, bir iddiamız varsa, Sultan Alparslan’ın bir Türk sultanının ordusundaki bir Kürt’ün, Sultan Selahaddin’in ordusundaki bir Türkün omuz omuza vermesiyle bu tarihi yeniden inşa ederiz”
SÜREÇ VAATLERİ
Konuşmasının ardından plana dair bilgi veren Başbakan Ahmet Davutoğlu, kapsamlı bir süreç başlatılacağını açıkladı. Plana göre AKP’nin ‘vaatleri’ arasında, millet ve devlet arasındaki farkların tümüyle ortadan kalkması, kapsamlı bir demokratik reform süreci başlatılması yer alıyor. Buna göre, operasyonlardan etkilenen yurttaşlar için düzenlemeler yapılacak, esnafın ekonomik kayıpları telafi edilecek, yıkılmış ve tahrip olmuş binaların yeniden inşası için TOKİ’nin devrede olduğu bir proje devreye sokulacak, eğitimleri aksayan öğrenciler için takviye kurslar verilecek.
Kamuoyunda merakla beklenen planın, Davutoğlu’nun çatışma sürecinin başından itibaren yaptığı açıklamaların üstüne bir şey eklememesi dikkat çekti. AKP propagandasından öteye geçmeyen planda, çatışmaların durdurulmasına dair bir somut öneri de getirilmedi.
"YENİ SÜRECİN PLANI"
Başbakan Davutoğlu’nun ayrıntılarını verdiği, ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Dönemi’ olarak adlandırılan sürecin dayanacağı 10 madde şöyle:
1. Psikolojik unsur: Millet ile devlet arasındaki farklar ortadan kalkacak. Parçalayıcı ulusçuluk anlayışı yerine birleştirici, bütünleştirici millet anlayışı ve insan odaklı devlet anlayışı getirilecek.
2. Kamu düzeni inşası: Kamu düzenini kim tehdit ederse, hak ettiği cevabı alacak. İster DAEŞ örneği gibi, ister PKK gibi, ister DHKP-C olsun terör yapmak isteyen kim olursa olsun durdurulacak ve engellenecek. Burada kesinlikle teröristle, halk ayrılacak. Halka şefkat, teröriste kudretle muamele edilecek. Sıradan bir devlet gücünden bahsetmiyorum.
3. Kapsamlı demokratik reform süreci: Başta yeni anayasa olmak üzere ‘Gelin bütün vesayetçi sistemi değiştirelim’ diyoruz. Bilinsin ki öyle veya böyle 12 Eylül Anayasası da, terör örgütü de emellerine ulaşamayacak. Ne istiyorsanız Ankara’da konuşacak zemin var. Cizre’de çukur, barikatların dibinde bir şey iddia edemezsiniz, gösteremezsiniz. Yeni bir anayasa ile yeni bir dönem.
4. Sosyal seferberlik: Terör saldırıları nedeniyle oluşan bütün yaraları saracağız. Her bir aileye tek tek destek programı başlatacağız. Göç eden bütün Diyarbakır, Cizre ve Silopililere her tür yardım yapılacak. Aile Sosyal Destek Programı’nı bölgeden başlatıyoruz. Yakılan okulları, sağlık tesislerimizi yeniden imar edeceğiz. Öğrencilerimizi en iyi şartlarda eğitim yaptıracağız. Telafi eğitimi vereceğiz. Gençlik kampları kuracağız. Bütün kardeşlerimize düzenli kira yardımı yapılacak.
5. Ekonomik destek: 13 yıl içinde ayağa kaldırdığımız bölge ekonomisini yeniden güçlendireceğiz. Bütün vatandaşlarımızın terörden kayıplarını telafi edeceğiz. Dinlediğim her talep yerine getirilecektir. Doğu ve Güneydoğu’daki işveren ve sigortalıların ödeme güçlüğü nedeniyle oluşan prim borçları hiçbir gecikme zammı olmaksızın ertelenecek. Esnaf ve sanatkârların kredi ödemeleri, çiftçilerimizin kredi ödemeleri ertelenecek. Kredi sağlanacak. İstihdam artışını sağlayacak hamle başlatılacak.
6. Mekânın ihyası: Yeni bir yasal düzenleme ile bütün tarihi şehirler, tarihi dokusu içinde yeniden ihya edilecek. Diyarbakır’a, Sur’a böyle bakıyoruz. Sur’u öyle yeniden inşa edeceğiz ki, bütün insanlık gelip ilham alacak. Yollar rehabilite edilecek, altyapı tamir edilecek.
7. İletişim sistemi: Etkin bir iletişim stratejisi uygulayacağız. Algı operasyonlarına karşı her yerde bir iletişim birimi oluşturacağız. Bütün dünyaya olan bitenle ilgili en etkin iletişim stratejileriyle bilgiler aktarılacak.
8. Yasal ve idari düzenlemeler: Edinilen tecrübelerle yerel yönetimlerin yetkileri genişletilecek ancak istismar edilmesine izin verilmeyecek. Yatırım yapmak yerine teröre desteğe izin verilmeyecek. Terörü teşvik eden kim olursa olsun kamu hizmetini aksatılmasına izin verilmeyecek. Özel tedbirlerle idari tedbirleri alacağız. Türkiye’yi silahtan arındıracağız.
9. İstişare meclisleri: ‘Milli kardeşlik’ anlamında yeni bir dönem başlatılacak. Burada da muhatap milletin kendisi olacak. Herkesin saygı duyduğu kişilerden istişare meclisleri kurma talimatını kaymakamlara verdim. Kendi aranızda örgütlenin biz sizi muhatap almak istiyoruz diyeceğiz. Herkesi muhatap alacağız ama elinde silah olanı muhatap almayacağız. Zulmedenleri muhatap almayacağız.
10. Birleştirici ruh hareketi: Sadece Türkiye’de değil, Ortadoğu’da kardeşlik sürecinin başlaması için birleştirici ruh hareketi başlatacağız. Kuddül Amara’da birlikteydik, önümüzdeki dönemde de birlikte olacağız. Hiçbirinizi diğerinden ayırmadan kardeş bildik, kardeş kalacağız. Türkiye’nin, Mezopatamya, Balkanların birliğini, kardeşliğini tesis edeceğiz. Milletime ve kardeş halklara sesleniyorum, omuz omuza gelin ve birleşin.
Kaynak: Birgün