MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, "MHP’yi geleneklerinden uzaklaştırarak mahkeme koridorlarına sürüklemeye çalışanlar ve onlara alet olanlar, bu vebal ve sorumluluğun altından kalkamayacaktır” açıklamasını yaptı.
Yalçın, parti içi muhalefetin mahkemeye başvurusuna tepki göstererek, “MHP Genel Başkanlığına aday olduğunu açıklayanlar ve o yolda ittifak edenler delege iradesi yerine mahkeme kapılarını tercih etmiştir. Böylece söz konusu müteşebbislerin amacının üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğu anlaşılmıştır. MHP’yi geleneklerinden uzaklaştırarak mahkeme koridorlarına sürüklemeye çalışanlar ve onlara alet olanlar, bu vebal ve sorumluluğun altından kalkamayacaktır” tepkisini gösterdi.
Yalçın, yaptığı yazılı açıklamada şunları kaydetti:
'BOZGUNCULUK HALİNİ ALDI'
“Uzun bir süreden beri sosyal medyada, kendini Ülkücü olarak tanımlayan veya öyle olduğunu iddia eden bazı kimseler tarafından çeşitli bahanelerle Milliyetçi-Ülkücü Hareketin siyasetteki temsilcisi olan MHP’yi, MHP’nin Genel Başkan ve yönetimini hedef alan hafifmeşrep ve ahlak dışı paylaşımlar yapılmaktadır. Eleştiri yapılabilir. Eleştiri de öz eleştiri de olmalıdır ve gereklidir. Yapıcı tenkitlerden herkes payını almakta, istifade etmektedir. Ancak bunun kuralı, yolu yordamı vardır. Yıkıcı tenkit, eleştiri olmaktan çıkıp bozgunculuk hâlini almaktadır. Maksatlı ve kötü niyetli tenkitleriyle camiamızdaki insicamı bozmaya, birbirimize olan inanç ve itimadımızı ortadan kaldırmaya çalışan bozgunculara fırsat verilmemelidir.
'BAŞLIKLAR UTANÇ VESİKASI'
‘Suni’ kurultay girişimleri; nihayet mahkeme kapılarına kadar uzanmış, yargı yoluyla MHP’yi kayyuma teslim etme çabasına dönüşmüştür. Yani Türk milliyetçilerinin mukaddes ve mübarek davası, davalık olmuştur. 47 yıllık siyasi hareketin geleneklerini ve şerefli geçmişini bir kenara bırakıp birtakım bahanelerle MHP’nin mahkeme kapısına götürülmesiyle ilgili gazetelerde atılan başlıklara bakınız.
Bu başlıklar, MHP’yi mahkemeye sürüklemeye kalkanlar için bir utanç vesikasıdır. Siyaset yapma ve siyasette çözüm üretme yolları bellidir. Normal istikametten gitmek varken yargı tasarrufu altında politik çıkar temin etme çabasının arkasında iyi niyet aranmaz. MHP; zaten günü geldiğinde, 2018’in Mart’ında kurultayını yapacaktır. Üstelik ilçe kongreleri bu yılın Ekim ayında başlayacaktır.
MHP Genel Başkanlığına aday olmak, gerekli şartları taşıyan her Ülkücünün hakkıdır. Ancak bu konuda iyi niyet ve sağduyu içeren davranış; MHP’nin geleneklerine zarar vermeden olağan kurultay sürecinin akışına göre hareket etmek ve kurultayda resmen aday olup değerli delegelerimizin karşısına çıkmaktır.
'ALTINDAN KALKAMAYACAKLAR'
Bütünlüğümüze yönelik küresel tehdidin boyutu genişlerken; bölücü terör örgütünün saldırılarında her gün ikişer üçer şehit verilirken; bütün bu sorunların tek çözüm adresi olan MHP’nin performansını, enerjisini ve gücünü suni kurultay tartışmalarında harcamak, partimizi kişisel ihtiraslar ve şahsiyatın çıkmaz sokağına yönlendirmeye çalışmak çok büyük vebaldir. MHP’yi geleneklerinden uzaklaştırarak mahkeme koridorlarına sürüklemeye çalışanlar ve onlara alet olanlar, bu vebal ve sorumluluğun altından kalkamayacaktır.
Adet ve teamüllerimiz doğrultusunda Ülkücü iradenin normal yollardan tecellisini beklemek yerine onu yargı erkinin vereceği karara mahkûm etme teşebbüsleri, aslında doğrudan Ülkücü iradeyi hedef almıştır. Bu iyi niyetten yoksun ve acul girişimlerden bir sonuç çıkmayacağı gibi; Ülkücü irade, siyasi geleneklerimize aykırı yöntemlerle onu zorlayanlara gereken dersi zamanı geldiğinde verecektir.”
Kaynak: cumhuriyet.com.tr