CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan gazetecilere açıklama yaptı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, seçim sonuçlarının ardından oluşan siyasi tablodan çok sayıda hükümet seçeneği çıkabileceğini ifade ederek, “Biz dışarıdan kurgulanmış, yönetilen ve Anayasal düzenimizle bağdaşmayan vesayetçi bir hükümet sistemine kapalıyız” dedi.
Tezcan, genel seçim sonuçlarına ilişkin parti genel merkezinde gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Tezcan, “Artık önümüzdeki dönemde CHP’nin merkezinde olmadığı, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun başbakan olarak önemli bir siyaset figürü olmadığı çözümlerin Türkiye açısından siyasetteki krizi çözebilecek, çözümler olmadığı ortaya çıkmıştır. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP önümüzdeki dönemde hükümet seçeneklerinin en etkili, en aktif siyasi aktörüdür, parti en etkili aktör durumuna gelmiştir” dedi.
-“BU SİYASİ TABLODAN ÇOK SAYIDA HÜKÜMET SEÇENEĞİ ÇIKABİLİR”-
Tezcan, “Bu hükümet oluşumu kimlerle gerçekleşecek, CHP kimlerle koalisyon yapacak, AK Parti’ye kapılar kapalı mı” soruları üzerine ise, “Türkiye’de bir hükümet seçeneği çıkacaktır, Türkiye’de. Bu hükümet koalisyon olur, azınlık hükümeti olur, çeşitli seçenekler vardır. Anayasamız çerçevesinde, parlamenter hukuk kuralları çerçevesinde bir hükümet seçeneği çıkacaktır. Bu siyasi tablodan çok sayıda hükümet seçeneği çıkabilir” yanıtı verdi.
Önemli olanın bu seçenekler içerisinde Türk demokrasisi en ciddi şeklide rahatlatacak, Türkiye’nin bozulan dengelerini, hukuk sitemini düzenleyecek, ekonomik anlamda bir atılımı yakalayabilecek bir hükümet seçeneğinin çıkarılması olduğunu vurgulayan Tezcan, şöyle devam etti:
-“VESAYETÇİ BİR HÜKÜMET SİSTEMİNE KAPALIYIZ”-
“Biz neye kapalıyız önce o nu çok iyi bilmek lazım, bizim kapalı olduğumuz şey, dışarıdan kurgulanmış, yönetilen ve Anayasal düzenimizle bağdaşmayan vesayetçi bir hükümet sistemine kapalıyız. Herhangi bir partiyi bir kişinin vesayeti altında, yetkisi olmayan, etkisi olmayan, parti hukuku içerisinde etkili olmaması, parlamenter söz sahibi olmaması gerektiği halde bir hükümeti ya da bir siyasi partiyi dışardan kumanda ederek yöneten bir vesayetçi anlayışın Türkiye’nin problemlerini çözebilecek bir çözüm olmayacağını biliyoruz. Söylediğimiz kapalılık budur. Yoksa Türkiye’de yeni hükümet seçenekleri ve Türkiye’yi bütün vesayetlerden kurtaracak bir parlamenter demokrasinin esaslarına oturtacak, siyasi anlamda, siyaset ahlakını ve bozulan devlet düzenini yeniden kuracak, ekonomik dengelerin önünü açıp umutla iş dünyasını geleceğe hazırlayacak bir hükümet seçeneğine hiçbir zaman, hiçbir ön şartla karşı çıkmamız mümkün olmaz. Buradaki ön şartımız vesayetçi bir algıyla kurulacak bir hükümeti bizim kabul etmemiz mümkün olmaz.”
-“250 MİLLETVEKİLİNİN ERDOĞAN’A AİT OLUP OLMADIĞI TARTIŞMA KONUSU”-
“Koalisyon Recep Tayyip Erdoğan’sız bir AK Partiyle olabilir mi?” sorusu üzerine de Tezcan, “Bu seçimin sonucunda milletimiz bir şey söylemiştir, biz ısrarla Recep Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı sıfatına ve niteliklerine yakışır hareket etmesi gerektiğini ifade ettik. Yüzde 52 oyla Cumhurbaşkanı seçildikten sonra, yemin töreninde bulunduk ve ayağa kalktık. Sonra da Cumhurbaşkanının Anayasada tarif ettiği niteliklere uygun hareket etmesini bekledik” dedi. Ancak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl davranacağı konusunda yanılmadıklarını ifade eden Tezcan, şöyle devam etti:
“Seçim sürecine girdiğimizde gördük ki yanılmadık, Erdoğan bilindik tavrıyla hukuku tanımayan, Anayasayı çiğneyen, son gün bile seçim propagandası yapan, muhalefet liderlerini ve parti programlarını açıkça eleştiren, iktidar partisine açıkça oy isteyen, kendini tartışmanın ortasına koyan ve ‘bu seçimin sürükleyeni benim’ diyen bir kampanya yürütmüştür. 90 yıllık cumhuriyet tarihinde hiçbir cumhurbaşkanının yapmadığı gibi bu kampanyayı yürütmüş ve sonuçta yenilmiştir. Bu çok açık. 400 milletvekilinden başlayıp, 330 milletvekiline kadar inip, 250 milletvekiline fit olmak durumunda kalmıştır. O 250 milletvekilinin de ona ait olup olmadığı artık bu saatten sonra tartışma konusudur.
-“BU AŞAMADAN SONRA ANAYASAL DÜZENDE YERİ OLMAYAN MÜDAHALELERE MÜSAADE ETMEYİZ”-
Bu süreçte Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı vasıf ve niteliklerini taşımadığını göstermiştir ve meşruiyetini ciddi biçimde tartışmaya açmıştır. Bu aşamadan sonra artık zaten Anayasal düzenimizde yeri olmayan müdahalelerin bizim tarafımızdan da, bizim payanda olacağımızı bir yapıya kavuşturulmasına müsaade etmeyiz. Ama partiler kendi kimlikleriyle ortaya çıkıp Anayasanın çizdiği çerçeve içerisinde rüştünü ispat edip hareket ederlerse Türk demokrasisi birçok hükümet seçeneğine açıktır, bunu söylüyorum.”
-“BU PARLAMENTO TABLOSUNDAN HÜKÜMET ÇIKABİLECEĞİNE İNANIYORUZ”-
Tezcan, “Erken seçim olasılığını nerede görüyorsunuz?” sorusu üzerine 116. Maddeyi hatırlatarak Anayasa’daki sürecin tüketilmesi gerektiğini vurguladı. Tezcan, “Bu sürecin tamamlaması için, o hükümet kurma seçeneklerinin Anayasa geleneklerine uygun bir şekilde tüketilmesi için çaba harcanması lazım. Davutoğlu hükümeti kuramaz ise ikinci partinin, anamuhalefet partisinin Genel Başkanına, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na hükümet kurma görevinin verilmesi gerekir. Biz Türkiye’de bu parlamento tablosundan hükümet çıkabileceğine inanıyoruz. Bununla ilgili bir rezerv koymuyoruz, şu hükümet seçeneği çözer, çözemez değil, bütün bu problemleri çözecek çok sayıda seçenek olduğuna inanıyoruz. Bütün bunlar tükenirse, mutlaka bir erken seçimse mesele millete gitmektir” diye konuştu.
Tezcan, seçimden sonra MHP ile temaslarının olup olmadığı konusunda da, şu anda herhangi bir organize temastan söz etmenin mümkün olmadığını söyledi. Tezcan, “Şu anda her siyasi parti daha seçim sonuçlarını değerlendirip muhtemel hangi senaryolar olabilir üzerine kafa yoruyor” dedi.