Yargı, Emniyet ve Maliye'de rutin işlemler dışında imza bile atılmıyor
7 Haziran seçim sonuçları en çok bürokrasiyi vurdu. AKP’nin 2023 yılına kadar iktidarda kalacağını inanan bürokrasi, seçimlerden “koalisyon hükümeti” çıkması üzerine adeta paniğe kapıldı. Yargı, emniyet, Maliye gibi son dönemde gündemden düşmeyen kurumlar başta olmak üzere bir çok kamu kurumunda, rutin işlemlerin dışında bir karara imza atılmaz hale geldi. Olası bir koalisyon hükümetinde yargılanmaktan korkan bürokratlar da, 13 yıllık AKP döneminde yapılan ihaleleri, “hukukçuları” bir kez daha inceletmeye başladı. Bürokraside yaşanan paniğin ayrıntıları şöyle:
SAVCILIK AÇIKLAMASININ ANLAMI
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında, 17 Aralık tapelerini yayınladığı için verilen takipsizlik kararı kaldırıldı. Aynı gün Ankara Cumhuriyet Savcılığı da, Türk hukuk tarihinde benzerine rastlanmayan bir uygulamaya imza atarak, “soruşturmaların hiçbir gelişmeden” etkilenmeden devam edeceğini kamuoyuna duyurdu. Bu gelişmeler, gözlerin kamuya ve bürokratlara çevrilmesine yol açtı. 7 Haziran seçimlerinin ardından yaşanan bu durumun, bürokratlarda başlayan büyük panik nedeniyle yapıldığı ortaya çıktı.
KİMSE İMZA ATMAK İSTEMİYOR
Hükümet kaynaklarından edinilen bilgiye göre, 7 Haziran seçimlerinde AKP’nin tek başına iktidar olma yetkisini kaybetmesi, AKP’nin bürokratlarının telaşlanmasına yol açtı. Başta Maliye Bakanlığı bürokratları olmak üzere, Emniyet, yargı gibi son dönemde tartışmalı bir çok operasyona imza atan kurumlarda, adeta rutin işlemlerin dışındaki konular raflara kaldırıldı.
Siyasi nitelikteki operasyonların tamamı askıya alındı. Yeni iklimden vergi incelemeleri bile etkilendi. Bir üst düzey Maliye Bakanlığı bürokratı, kendisine ziyarete gelen bir eski üstada, “Ne olacağını biz de bilmiyoruz. Tüm incelemeleri yavaşlattık” değerlendirmesinde bulundu.
EMNİYET ZATEN İSTEKSİZDİ
7 Haziran seçimleri, 17 Aralık operasyonun ardından muhalif şirketlere ve muhalif gazetecilere yönelik yapılan operasyonları da etkiledi. Bir savcı, seçim sonuçlarının güvenlik personelinin operasyonlara yaklaşımını değiştirdiğini belirterek, “Zaten, siyasi operasyonlar konusunda emniyet isteksiz davranıyordu. Şu anda, operasyon yapacak güvenlikçi bulmak zor” değerlendirmesinde bulundu.
17 ARALIK DOSYASI ENDİŞESİ
Bürokratların paniğe kapılmasında, CHP ve MHP gibi olası koalisyon ortaklarının yolsuzlukların üzerine gidileceğine yönelik açıklamaları da etkili oldu. Özellikle, 17 Aralık yolsuzluk dosyasının, hükümet kurma çalışmalarının bir numaralı maddesi olarak açıklanması, kamudaki endişenin artmasına yol açtı.
Meclis’te dört bakanın 17 Aralık’tan yüce divana gönderilmesi kesin gözüyle bakılırken, dosyanın bürokrat ayağına ilişkin de yeniden soruşturmanın başlatılması öngörülüyor. Bunun içinde, bakanların çocuklarının ve kamu görevlilerinin yeniden hakim karşısına çıkarılması bekleniyor.
MINTIKA TEMİZLİĞİ BAŞLADI
Bu gelişmeler, bürokraside bir anlamda mıntıka temizliği başlatılmasına yol açtı. Bir çok kamu kurumunda, AKP’nin 13 yıllık iktidarı döneminde yapılan ihaleler ve alımlar, hukukçular tarafından gözden geçirilmeye başlandı. Yine Ankara kulislerinde dolaşan bilgilere göre, bazı kurumlarda evrak imha işlemleri başladı. Hatta, örtülü ödenekten pay alan ve bu kalemden yurt dışında çeşitli harcamalarda bulunan bir kamu kurumunda, 7 Haziran gecesinden itibaren evrak imha işlemi başladı. Özellik bir bürokratın, sandıkların açılmasının ardından gece makamına giderek, evrakları imha etmeye başladığı konuşuluyor.
SAVCILIK AÇIKLAMA YAPMAK İSTEMEDİ
Bürokrasideki bu panik havası AKP Hükümeti’ni de rahatsız etti. Bu süreçte, itirafçıların ortaya çıkmasından endişe ediliyor. Bu nedenle AKP Hükümeti’nin hala güçlü olduğunun kamuoyuna gösterilmesi kararlaştırıldı. Bunun içinde, aynı gün hem Başsavcılık yazılı açıklama yaparken, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun da hakkındaki takipsizlik kararı kaldırılarak, “Biz hala etkiliyiz” mesajı verilmek istendi. Ankara Adliyesi’nde, savcılığın açıklama konusunda isteksiz davrandığı ve bu süreçte bağımsız kalmak istediği ancak, baskı nedeniyle açıklama yapmak zorunda kaldığı konuşuluyor.
Kaynak: Taraf / Hüseyin Özay