Erdoğan-hükümet krizi devam ediyor: Dolmabahçe pozu da doğru değildi.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile hükümet arasında izleme heyeti konusunda başlayan gerginlik büyüyor.
Üçüncü göz olarak çözüm sürecine refakat etmek üzere planlanan İzleme Heyeti'ne "karşı olduğunu, haberleri gazetelerden okuduğunu, süreci yöneten hükümetse gereğini yapması gerektiğini" söyleyerek hükümete sert çıkan Erdoğan, bu kez de heyetin İmralı'nın meşruiyetini artırma adımı olduğunu da savundu.
Erdoğan ayrıca, Abdullah Öcalan'ın PKK'ya silah bırakma için kongre çağrısını da yaptığı 10 maddelik müzkere metninin okunduğu hükümet ve HDP heyetinin ortaklaşa düzenlediği 28 Şubat 2015 tarihli Dolmabahçe Sarayı'ndaki pozun da yanlış olduğunu söyledi.
'İSYAN BAYRAĞI' AÇAN ARINÇ'A CEVAP YOK
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, İzleme Heyeti’nden haberdar olmadığını söyleyen Erdoğan’a alışılmadık bir şekilde isyan bayrağını açarak “Bugün yapılanlardan, yarın geleceğimiz noktadan sayın Cumhurbaşkanımızın habersiz sayılması mümkün değildir, her şeyi çok iyi bilmektedir. Sayın cumhurbaşkanımızı çok sevdiğimiz için bu konuşmaları hükümetimiz adına değil ama kendisini yıpratabilir diye düşünüyoruz" demişti.
Bu açıklamalara henüz yanıt vermeyen Erdoğan, Ukrayna ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Hükümetle cumhurbaşkanının her konuyu görüşmediğini dolayısıyla İzleme Heyeti'nden haberi olmadığını tekrarlayan Erdoağn, "Orada kendi tasarruflarını kullanmışlar. 'Hayırlı olsun' demek düşer bana. Ama ben de, bu durumdan rahatsız olduğumu söyleme hakkına da sahibim.
"DOĞRU BULMUYORUM"
Bunu söyledim. Akil insanlardan böyle bir grubun gönderilmesi konusu benim Başbakanlığım zamanımda da gündeme gelmişti. Bana bunu sordular ve ben dedim ki doğru bulmuyorum.
Şimdi bu bilindiği halde, şu an böyle bir şey yapılıyorsa, konu bana sorulduğunda ben yine aynı şeyi söylemek durumundayım. Nitekim, yine aynı şekilde, buna katılmadığımı söylüyorum. Niye katılmıyorum? Çünkü birileri hep bundan geçmişte prim yapmışlardır" dedi.
'FELAKETTİR, TEHLİKELİ BİR ADIMDIR'
Erdoğan heyetin İmralı'nın meşruiyetini artıracağını savunarak, "Mesele, İmralı'nın ne dediğini öğrenmek değil mi? Bunu öğrenmek için bunun siyasi temsilcisi olan parti üç temsilci seçiyor ve muntazaman kendisiyle konuşuyorlar. Başkalarının da gitmesine ne gerek var?
Mesele, bilgi almak ve mesaj vermekse zaten bu yapılıyor. Akil insanları kuran benim. Ama Ada'ya bir de böyle bir ekibin gönderilmesini yanlış buluyorum. Bir ara şu çıktı. 15 kişi gitsin. On kişi gitsin. Bu ayrı bir felakettir. Bu Ada'nın meşruiyetini artırma adımıdır. Dolayısıyla bu tehlikeli bir adımdır" ifadelerini kullandı.
'YAN YANA O RESMİ VERMELERİ DOĞRU DEĞİL'
Silahları bırakma çağrısının yapıldığı Dolmabahçe toplantısını da uygun bulmadığını açıklayan Erdoğan, HDP heyetinin okuduğu metinle Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan'ın okuduğu metnin farklı olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu ifadeleri kullandı; "Ben oradaki toplantıyı da doğru bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda Hükümetin Başbakan Yardımcısı'yla şu an parlamento içinde olan bir grubun yan yana o resmi vermesini ben şahsen doğru bulmuyorum.
O METİNDE BİR DEMOKRASİ ÇAĞRISI YOK
Daha önceleri gerektiğinde bir arkadaşımız onlarla görüşmeler yapar ve açıklama yapılırdı. Ama o toplantıda olduğu gibi medyanın karşısına çıkmak suretiyle, iki ayrı metin deklare edilmiyordu. Böyle bir şey hiç yaşanmamıştır. Açıklanan 10 maddelik metne gelince; o metinde bir demokrasi çağrısı yok.
Bu metnin demokrasi adına neresini kabul edeceğim? Metni incelersek oradaki konuların çoğunun demokrasiyle falan yakından uzaktan alakası yok. Hala yeni yeni talepler ortaya çıkıyor.
Daha sonra Başbakan Yardımcımızın yaptığı bir açıklama var. Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle tamamen örtüşen bir şey yok. O zaman neyi görüştüler? Buna ortak bir deklarasyon diyebilir misiniz? Böyle bir şey var mı?"
Kaynak: BirGün