Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Suriye Devlet Başkanı’nı “Esed” biçiminde telaffuz ederek, “Benim Suriye politikasıyla ilgili Türkiye’nin yaklaşımı başbakanlığım döneminden itibaren neyse, bugün de aynıdır… Esed ile çözüm olsaydı beş yılda zaten çözülürdü” dedi. Hac faciası ile ilgili olarak
Suudi Arabistan’ın önyargıyla suçlanmasına karşı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, eksikliklerin saptanması ve giderilmesi gerektiğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde
Makedonya Cumhurbaşkanı Corge İvanov ile yaptığı görüşme sonrası basın mensupların sorularını cevapladı. Geçiş döneminde Esed ile devam edilebileceği açıklamaları hatırlatılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suriye politikasında değişiklik mi var?” sorusuna şu cevabı verdi:
“Bunlar kasıtlı arayışlardır. Benim Suriye politikasıyla ilgili Türkiye’nin yaklaşımı başbakanlığım döneminden itibaren neyse, bugün de aynıdır. Bu bizim söylediğimiz, özellikle burada şu anda biliyorsunuz bir DAEŞ olayı söz konusu, diğer tarafta diğer örgütlerin yaklaşımı ortada, diğer taraftan da rejim ortada. Şimdi burada bütün bu çalışmalarda hangi ülkeler bu işin kotarılmasına girecekse, burada böyle bir çalışmayı yapacaksa, bu çalışma sürecini ben ifade ediyorum. Bir geçiş süreci dediğim olay da odur. Ben orada şu açıklamayı da yaptım. Yani Esed’le asla Suriye’nin kurtuluşu söz konusu değildir. Bir defa zaten Esed’li olan bir anlayışa da muhalif kesimler evet demiyor. Onunla beraber bu iş olacak olsa zaten beş senedir olurdu. Bunu kabul etmedikleri için zaten bütün bu şu andaki mücadele devam ediyor. Ve bu mücadelede bir defa Esed eğer zerre kadar Suriye’ye sevgisi varsa, zerre kadar Suriye halkına sevgisi varsa, bu işi bırakıp gitmek durumunda.”
-“İLLE SUUDİ ARABİSTAN’A FATURA YÜKLENMESİN”-
Hac faciasında illa Suudi Arabistan’a bir fatura yüklenmesine, illa suçlusu onlarmış gibi bir yaklaşımı doğru bulmadığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tam aksine Suudi Arabistan yani şu ana kadar ben katıldığım çeşitli hac farizasında, umre farizasında orada yapılan organizasyon çalışmalarında hassasiyeti de yakından bilen bir insanım” dedi.
Facianın nedenlerine duygusal yaklaşmanın yanlış olacağını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suudi yönetimi hac organizasyonuyla ilgili olarak bugüne kadar altyapı üstyapı noktasında sürekli plan proje çalışması yaptıklarını ben yakından biliyorum. Yani ulaşım güzergâhları üzerinde nasıl çalıştıklarını da gayet iyi biliyorum” dedi.
Hac kotası koyduğunda Türkiye dahil birçok ülkenin Suudi Arabistan’a karşı çıktığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Suudi Arabistan yönetimi mümkün olduğunca şartlarını zorlayarak cevap verirken, son yapılan oradaki inşaat çalışmalarında vesairede bunu biraz azaltması gerekiyordu. Bununla ilgili bu taleplere cevaplar verildiğinde işte İslam dünyasından ‘nasıl azaltalım, nasıl geri çevirelim’ gibi buna da olumsuz yaklaşımlar oldu” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
“Her şeyden önce bir defa burada kimisi yönetim boşluğu, kimisi buradaki organizasyonda sıkıntılar var vs gibi yaklaşımları doğrusu ben çok da doğru bulmuyorum, çünkü bunu söyleyenleri çoğunun sırtında küfe yok. Olmayınca bunları rahat konuşuyorlar. Dünyanın birçok yerinde bir çok bu tür organizasyonlarda çalışmalarda ihtimal çok düşük de olsa bazı sıkıntılar zaman zaman yaşanıyor yani bu sadece Hac organizasyonunda değil farklı organizasyonlarda da bunlar oluyor. Ne bileyim bir spor organizasyonunda çeşitli yarışmalarda oluyor. Yani bunlara bakarken bardağın dolu tarafından bakmak çok daha isabetli olur. Ama kalkıp da illa Suudi Arabistan’a bir burada fatura yükleyelim, illa suçlusu buymuş gibi, böyle bir yaklaşımı doğrusu ben doğru bulmuyorum. Tam aksine Suudi Arabistan yani şu ana kadar ben katıldığım çeşitli hac farizasında, umre farizasında orada yapılan organizasyon çalışmalarında hassasiyeti de yakından bilen bir insanım. Dolayısıyla burada halk da bu organizasyon yanlıştı, şöyleydi, böyleydi deme yerinde değilim.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan her büyük yükün tabii ki maalesef buna benzer bazı eksikleri olabileceğine değindi. Suudi Arabistan yönetiminin nasıl inşaat olayından sonra nasıl çok daha farklı kararlı bir çalışma için kararlar aldıysa bununla ilgili de yine bazı kararları alacağına inandığını kaydeden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan açıklamasında şöyle dedi:
“Zaten bu şeytan taşlama bölgesine Müzdelife’den yaklaşımla alakalı oradaki bir daralan boğaz gibi arkadaşların bana verdiği bir bilgi var: Orada biliyorsunuz bu işlerde bir panikleme olduğu anda maalesef bedeli faturası bu işin ağır oluyor. Burada da yine böyle bir paniklemenin neticesinde meydana gelen bir sıkıntı oldu.
4 milyonu aşkın bir hacı aynı anda aynı yere geliyor. Yani bu bir kısmı Medine’de bir kısmı Mekke’de olduğu zaman değil. Aynı anda olan, yani Arafat’taki vakfeden sonra Mina’ya doğru gelişte olan bir hadise. Bu hadise bunun neticesinde meydana geldi ve böyle bir şeyi gönlümüz asla arzu etmez, kabul etmez ama oldu. Biz hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Rabbim tekrarından bizi korusun diyoruz. Tabi tedbirler inanıyorum ki çok daha bundan sonra farklı olacaktır.”