CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin önemli açıklamalarda bulundu.
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, başkanlık sisteminden Reza Zarrab'a, MİT TIR'ları davasından erken seçime kadar pek çok konuda açıklamalarda bulundu.
Sözcü'den Nil Soysal'ın sorularını yanıtlayan Tekin şunları söyledi:
“GENEL BAŞKANLIĞA TALİP OLUNMAZ, ADAY GÖSTERİRLER”
“Ben koltuğa mahkum bir siyasetçi hiç olmadım. Dün genel sekreterdim, bugün İstanbul milletvekiliyim. Genel başkanlık koltuğuna talip olunmaz, sizi aday gösterirler. Belki bir gün o da olur”
“AKP İKTİDARI FİİLEN BİTMİŞTİR”
- “Erken seçim Türkiye’nin altına dinamit koymaktır!” Bunu 7 Haziran sonrasında SÖZCÜ’ye verdiğiniz röportajda siz söylemiştiniz. Bugünün sorusu ise şu: Türkiye nasıl kurtulur?
30 yıldır siyaset ile içe içe olan biri olarak şunu söylemeliyim, Türkiye siyasi tarihi hiçbir döneminde bu kadar sorunla ve böyle büyük bir çözümsüzlükle karşı karşıya kalmadı. Öngörüsüz ve çapsız politikalarla bilinmeze sürükleniyoruz. Son 6 ayda ülkenin kalbinde patlayan 5 bomba, onlarca kayıp, doğuda tabiri caizse süren bir iç savaş, onlarca şehit, okula gidemeyen yüzlerce çocuk, IŞİD’in gittikçe vahşileşen eylemleri ve yüreğimin saymaya el vermediği daha nice olay… Türkiye’nin bu sorunlarına çözüm arayacağımıza komşu ülkelerin sorunlarına da el attık. Önümüzdeki bu tablo iktidarın fiilen bittiğinin kanıtıdır.
“EN KISA TAKVİM ACİLEN İŞLEMELİ”
- “Bu defa erken seçim şart” mı diyorsunuz?
Tarihte sorun yaratanların o sorunu çözdüğü görülmemiştir. Bu nedenle iktidar partisi parlamenter sisteme karşı takındığı gardı indirip, 4 siyasi partiyi bir araya getirerek ivedilikle terörü araştırma komisyonu oluşturmalıdır, bu bir. İkincisi; dış politikada acilen tutum değiştirilmesi gerekliliğidir. Türkiye Ortadoğu’da ev hapsine mahkûm edilmiş durumda… Avrupa’yla ise insan hayatı üzerine pazarlık yapar olduk. Mültecileri siyasi kalkan olarak kullanan, radikal İslamcı örgütlerle ilişkisini açıklayamayan bir ülke olarak sorunları değil saygınlığımızı sıfırladık. Parlamentoda sorunların üstesinden gelmek için bir güç birliği sergilenemiyorsa yapılması gereken şey net; erken seçim.
- En erken “erken seçim” için öngörünüz ya da öneriniz nedir?
Mümkünse hemen. Anayasanın öngördüğü en kısa takvim acilen işlemeli. Yakın gelecekte bizi çok ciddi sorunlar bekliyor. Keşke parlamentoda yeni bir yapılanma olabilse diyorum ama bunun olamayacağını görüyorum. O nedenle bana göre en erken bir erken seçim şart, hatta kaçınılmazdır. Bunun için 7 Haziran’ın yıldönümü olan haziran ayı bile geç olabilir.
“HERKES BİRBİRİNİ KANDIRIYOR”
- Cumhurbaşkanı da başkanlık konusunda ısrarlı. Erken seçim yerine referanduma gitme ihtimali de yok mu sizce?
İster tam, ister yarı başkanlık, adına ne derseniz deyin ben Türkiye’de başkanlık sisteminin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Hele hele hukukun, özgürlük- lerin ve demokrasinin ayak bağı sayılarak rafa kaldırıldığı bir dönemde; bırakın CHP, MHP ve HDP’yi, en başta AKP’lilerin böyle bir değişime izin vereceğini düşünmüyorum. Çünkü onlar da karşı karşıya olduğumuz tablonun farkında… Bu nedenle başkanlık tartışmalarını aklımızdan çıkaralım.
- Başbakan, AKP’nin başkanlık sistemi odaklı yeni anayasa çalışmalarını başlattı. Mayıs-Haziran gibi TBMM’ye sunacaklarmış…
Bütün bunlar işin hikâye tarafı. Herkes birbirini kandırıyor.
- Peki dokunulmazlıklar?
Sayın Davutoğlu Avrupa Birliği süreci ile ilgili olarak Brüksel’e gidip geliyor, malumunuz. AB’nin parçası olacaksanız, AB’nin temellerini oluşturan kriter- lere uyacaksınız. Sayın Davutoğlu saray ile Brüksel arasında sıkışınca, ken- dine göre çareler aramaya başladı. Dokunulmazlıklara ilişkin 500 rakamını telaffuz edince ahali 550 vekil zannetti. Oysa onun gündeminde sadece 506 dosya var. Ve bu 506 dosyaya bakıyoruz; aralarında ne yolsuzluk dosyası var, ne hırsızlık dosyası… O üç bakanın dosyalarından iz yok! Biz di- yoruz ki; dokunulmazlıklarını kaldıralım, sadece kürsü dokunulmazlı- ğımız olsun. Neden korkuyorlar, neyi saklıyorlar? Aspirin tedavisiyle dokunulmazlık kaldırılamaz. Bypass yapmak lazım.
- Peki AKP’nin yeni terör eylem planı çerçevesinde, çözüm sürecinde olduğu gibi yeni bir pazarlık olabilir mi?
Terörle mücadele etmek için anlık istihbarat anlaşmaları oldu- ğundan bahsediyorlardı. Merak ediyorum bu anlaşmalar kiminle? Rusya ile düşmansınız. Ortadoğu’daki bütün ülkelerle düşmansınız. Amerika ile kavga ediyorsunuz. Avrupa ile cebelleşiyorsunuz. Kim kaldı geriye? Alice Harikalar Diyarı’ndaki tavşanla mı anlaşma yaptılar? Sayın Ahmet Davut- oğlu’ndan cesur bir davranış bekliyoruz ama maalesef göremiyoruz. Bir dik duruş bekliyoruz. Mütemadiyen mağdur bir lider. “Fethullah bizi kandırdı. Cemaat bizi kandırdı. Irak bizi kandırdı. Çözüm sürecinde PKK bizi kandırdı.” Bu kadar kandırılabilen, kandırılmaya müsait bir hükümet olabilir mi? Yarın kime kanacaklar merakla bekler olduk.
REZA ZARRAB CANINI VE MALINI KORUMAK İÇİN ABD’YLE ANLAŞTI
- Reza Zarrab’ın ABD’de gözaltına alınıp, tutuklanmasını nasıl yorumladınız? Kendi kendini yakalattı izlenimi ağır basıyor…
200 milyar dolar… Kimse hayatında böyle bir parayı bir arada görmemiştir. Demek istediğim; 200 milyar doları yöneten bir şahsın da bir “’üst aklı” olduğudur. Bu üst akıl buradaki meblağın hızla eridiğini, iktidarın kaçınılamaz çöküşüyle de kendisini koruyamayacağını çok net olarak görüyordur. Bu noktadan hareketle Zarrab’ın anlaşmalı olarak ABD’ye gittiğinden bahsedilebilir. Aksi takdirde yarın olası bir iktidar değişiminde İran’a teslim edilme riski var çünkü… Düşünün, böyle bir durumda hem malı gidecek, hem de canı… Canını kurtarmak, malını da olabildiğince korumak için anlaşmış gibi gözüküyor. Şunu unutmamak lazım; para sahipleri paralarını takip ederler. Bir şahıs 200 milyar dolar gibi çok önemli bir para trafiğini yönetiyorsa, ülke de parasının nereye gidip gitmediğini herhalde izler diye düşünü- yorum. Önümüzdeki günlerde sürprizlere hazır olmamız lazım.
RÖPORTAJIN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN...
Kaynak: Nil Soysal - sozcu.com.tr