MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, Atatürk Havalimanı'ndaki terör saldırısında açık bir zafiyet olduğunu söyledi.
Vural, İsrail ve Rusya ilişkileriyle ilgili "Aslında bu çok tipik bir AKP zikzağının tezahürleri. Yani eşeği kaçırıp ondan sonra 'eşeği bulduk' diye sevinmeye benziyor bu" diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye yönelik eleştirilerin ardından grup başkanvekilliği görevinden istifa eden MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, İzmir'de DHA'nın sorularını yanıtladı. İzmir Milletvekili Vural, terör olaylarının çok sık rastlanan bir konu haline geldiğini, bunun için terörün oluşturulduğu ortamı düşünmenin gerektiğini belirterek, "Eğer siz terör örgütlerini muhatap alıp onlarla çözüm süreci başlatır, dış politikanızı da terör örgütleri ekseninde oluşturmaya başlarsanız, terör örgütleri cesaret alır. Cesaret aldığı gibi de bu ortamlarda bir ilişkiler ağı kurar. Şimdi bu kadar patlamaları yapabilen örgütler demek ki bir ilişki ağından faydalanıyor. Terörle mücadelede başarıya ulaşmada en önemli yol, terörü cesaretlendiren ortamdan uzaklaşmaktır ama Türkiye iç ve dış politikasını maalesef terör örgütlerini meşrulaştıracak girişimlerle bozdu" dedi.
"SURİYE'DE IŞİD'E 'ÖFKELİ GENÇLER' DİYEREK..."
Atatürk Havalimanı'na terör saldırısı olacağına ilişkin istihbarat olmasına rağmen noktasal ve operasyonel anlamda bir istihbarat bilgisinin gelmediğine dikkat çeken Vural, şunları söyledi:
"Bu da çok ciddi bir problem. Demek ki bir taraftan ortamı, diğer taraftan da terör örgütlerinin hareketlerini kontrol edeceksiniz. Atatürk Havalimanı'nda 20 gün önce saldırı olacağı planlanıyorsa bunun eğer noktasal olarak operasyonel bir istihbarat noktasına indiremiyorsanız bir zafiyet söz konusudur. Hepimizin şu soruyu sorması lazım. 'Terör örgütlerinin çözüm adı altında kök sebeplerine inmemiz lazım, teröre siyasi çözüm bulmamız lazım' diyenler ya da Suriye'de IŞİD'e 'öfkeli gençler' diyerek tanımlayanlar bu terör örgütlerinin Türkiye'de bir network oluşturmasına sebebiyet vermemiş midir? 'Teröre çözüm bulalım' arayışıyla değil doğrudan doğruya terörü reddederek bir tavır koymakla mümkündür."
"MAVİ MARMARA'DA ÖLENLERİ SUÇLAYAN BİR TAVIR"
Vural, İsrail ve Rusya arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için atılan adımları da değerlendirirken Mavi Marmara'da ölenleri suçlayan bir tavır içinde olunduğunu öne sürerek, şöyle konuştu:
"Aslında bu çok tipik bir AKP zikzağının tezahürleri. Yani eşeği kaçırıp ondan sonra 'eşeği bulduk' diye sevinmeye benziyor bu. Böyle bakıldığı zaman her atılan adımdan sonra bedelini Türkiye ödüyor sonra sil başa geliyoruz. Mavi Marmara olayından sonra 'asla normalleşemez' diye ortaya çıkanlar, özür, tazminat ve Gazze konusunda şart koyanlar, gördük ki Türkiye'nin şartlarının hiç birinin gerçek anlamda meydana geldiğini göremiyoruz. Putin'e yazılı olarak özür metni bildirildi de Netenyahu'nun Türkiye Cumhuriyeti devletine, hükümetine, milletine yazılı bir özrü var mı? Yok. Yok efendim telefonda söylemiş mi söylememiş mi gibi bir takım faraziyeler. 20 milyon dolarlık bir tazminat, işte bu da bir vakfa verilecek, bunun karşılığında tabi davalardan vazgeçilecek, 'Uluslararası camiada hesap verecek' dendi, 'Terörist devlet' dendi, 'Hesap verecekler' dendi. Türkiye Cumhuriyeti devleti İsrail'in Gazze'ye uyguladığı ambargoyu resmen tanımış oldu. Böyle bakıldığı zaman Türkiye bu konuda ortaya koyduğu şartların hiç birini realize etmeden bu noktaya geldi."
"YENİ GİRİŞİMLERİN ÖNÜNÜ AÇMAK İÇİN TAKTİK"
MHP İzmir Milletvekili Oktay Vural, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Talimat Bürosu'nun HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ı ifadeye çağırmasını değerlendirirken, bunun bir taktik oyduğunu öne sürdü ve şunları söyledi:
"Neden çekiniyorlar, 'dokunulmazlıklarımız kaldırılsın' diye 7 Haziran'dan sonra 80 milletvekiliyle Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne başvuranlar, şimdi neden bu konuda ayak sürüyor. Ben bu konuda Adalet ve Kalkınma Partisi ile HDP arasında danışıklı dövüş olabileceğini düşünüyorum. Bu tavırlarıyla adeta Türkiye'de bir ara seçimin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin arzuladığı başkanlık sistemine götürecek bir süreçte parlamento desteğini oluşturabilecek yeni girişimlerin önünü açmak için taktik bir adım olduğunu düşünüyorum. Çünkü başkanlık sistemi de doğrudan doğruya HDP ve PKK'nın arzuladığı özerk eyalet tipi bir yapılanmanın üst yapısıdır."
BUNU BAŞARACAK KADRO VE İNANCIMIZ VAR
MHP'deki görevinden ayrılmasıyla ilgili Vural, "Görevinden ayrıldıktan sonra hakkında çıkan iddialarla ilgili "Ben aslında ayrılma gerekçemle ilgili açıklamamı yapmıştım, tabi süreç var. Ben bundan sonraki süreçte de Milliyetçi Hareket Partisi'nin güçleneceği ve kendisine vatandaşlarımızın desteğini daha fazla alabileceği bir dönem içerisinde olacağına inanıyorum. Milliyetçi Hareket Partisi kim ne derse dersin bir olacaktır, iri olacaktır, diri olacaktır. Güçlenmiş bir Milliyetçi Hareket Partisi'ne aziz milletimizin büyük bir ihtiyacı olduğunun farkındayız biz de bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi'ne onların desteğini almak için gayretlerimiz sürecektir. Onun dışındaki hususlarla ilgili daha sonra değerlendirmelerimiz olacaktır. Milliyetçi Hareket Partisi'nin güçlenmesine Türkiye'nin büyük ihtiyacı olduğu bir dönemdeyiz, bunu da başaracak kadro ve inancımız var" diye konuştu.
Kaynak: DHA