AKP, CHP ya da MHP ile kuracağı koalisyon hükümetinde bakan olarak uzlaşmacı isimlere yer verecek. Bu yüzden muhalefetin istemediği ve Saray’a yakın olan Hakan Fidan, Yalçın Akdoğan, Efkan Ala ve Naci Ağbal kabinede yer almayacak

Genel seçimin sonuçları, AKP içinde “polit büro” olarak nitelendirilen, bir dönemin operasyon isimlerine ağır darbe vurdu. AKP ile koalisyon hükümeti görüşmeleri için masaya oturmaya hazırlanan üç muhalefet partisi de, bakanlıkların yanı sıra bazı isimleri ön koşul olarak görüşmelerde gündeme getirmeyi planlıyor. Bu isimlerin başında ise Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri eski Bakanı Efkan Ala, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Maliye eski Müsteşarı ve Bayburt Milletvekili Naci Ağbal geliyor. Söz konusu isimler için üç parti de aynı görüşü paylaşıyor.

SARAY’IN İSİMLERİNE VETO

Başkent, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başbakan Ahmet Davutoğlu’na hükümeti kurma görevi vermesinin ardından başlayacak “görüşmelere” kilitlendi. Dört partide de, olası bir koalisyon hükümetinde kimlerin bakanlık koltuğuna oturacağı şimdiden tartışma konusu. Taraf’ın AKP kaynaklarından edindiği bilgiye göre, CHP veya MHP ile oluşturulacak bir kabinede, “daha uzlaşmacı” bakanların olması öngörülüyor. Yani AKP bir koalisyon hükümeti kurulması hâlinde, siyasi krizler yaşamak istemiyor. Bunun için de, kamuoyunda bugüne kadar Saray’a yakın isimler olarak bilinen hatta operasyonlarla anılan bakan ve bürokratların “tasfiye edilmesi” planlanıyor. CHP ve MHP’nin de, bugüne kadar bir çok tartışmalı işe imza atan operasyon isimlerinin yeni hükümette bulunmaması konusunda talepleri olacağı öğrenildi. Yani, koalisyon pazarlıklarında, bakanlık paylaşımlarının yanı sıra “vetolu” isimler de gündeme gelecek. Davutoğlu ekibinin ve muhalefetin yeni kabinede görmek istemediği isimler şöyle:

YALÇIN AKDOĞAN: 7 Haziran seçimleri öncesinde yaptığı “HDP barajın altında kalırsa süper olur” açıklaması ile büyük tepki toplayan Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, muhalefetin vetolu adaylarının başında geliyor. AKP içinde de Akdoğan, “Saray ile Davutoğlu’nu idare etmeye çalışan siyasetçi” olarak nitelendiriliyor. Bu nedenle, her iki taraf da artık Akdoğan’a temkinli yaklaşıyor. AKP yöneticileri de Akdoğan’ı olası bir koalisyon hükümetinde “üstü çizilecek” adamların başında görüyor.”

EFKAN ALA: Yemin töreninde bile protesto edilen İçişleri eski Bakanı Efkan Ala, muhalefetin de hedefindeki AKP’li siyasetçilerin başında geliyor. 17 Aralık yolsuzluk operasyonun ardından muhaliflere yapılan operasyonların mimarı olarak bilinen Ala, seçimlerin ardından Başbakan yardımcısı, hatta Davutoğlu’nun yerine Başbakan olmayı planlıyordu. Yeni iklim, Ala’yı da olumsuz etkiledi. AKP yönetiminden bir çok kişi, operasyonlar konusunda Ala’yı suçlamayı başladı. Bu nedenle Ala’nın yeni kabinede görev alması beklenmiyor.

HAKAN FİDAN: Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “sır küpüm” olarak nitelendirdiği MİT Müsteşarı Hakan Fidan, bu süreçte en çok yara alan bürokrat oldu. Milletvekili aday adayı olarak Saray’ın, adaylıktan çekilmesi ile de Davutoğlu’nun güvenini kaybetti. 7 Haziran seçimlerinde görevden alınması planlanıyordu. Ancak, hükümetin kurulamaması nedeniyle görevden alma işlemi ertelendi. Üç muhalefet partisi de, MİT Müsteşarı Fidan’ı istemiyor. CHP ve MHP’nin de, olası bir koalisyon hükümetinde Fidan’ın değiştirilmesini isteyeceği şimdiden kulislerde konuşulmaya başlandı.

NACİ AĞBAL: 7 Haziran seçimlerinde ilk kez aday olan Maliye eski Müsteşarı Naci Ağbal, seçimler sonrası kurulacak AKP Hükümeti’nde Maliye Bakanı olmayı planlıyordu. Hatta, seçim çalışmalarında Ağbal, gittiği her yerde, “maliye bakanı” olarak karşılandı. Yeni iklim Ağbal’ı da olumsuz etkiledi. Saray’a bağlı çalıştığı için Davutoğlu’nun çekirdek ekibine de giremedi. Ayrıca, Ağbal’ın müsteşarlık yaptığı dönemle ilgili olarak milletvekillerine çok sayıda dosya gelmeye başladı. Vergi operasyonlarının mimarı olarak bilinen Ağbal’ı iş dünyasının da ekonomi yönetiminde istemediği biliniyor. Bu nedenle Ağbal da, 7 Haziran seçimlerinde yıldızı sönen polüt büro elamanlarından birisi olarak görülüyor.

Kaynak: Hüseyin Özay / Taraf Gazetesi