"Mars'ta su bulunduğu gün, öğrencilere gassallık hedefi konuldu!"
KARŞI GAZETE | ANKARA
"MARS’TA SU BULUNDU, TÜRKİYE’DE ÖĞRENCİLERE GASSALLIK HEDEFİ KONULDU!"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın okulların açılışı nedeniyle yaptığı konuşmada imam hatip liselerinden söz ederken, ölü yıkayıcılara da ihtiyaç olduğuna dair sarf ettiği sözler; NASA'nın Mars'ta su bulunduğuna yönelik açıklamasıyla aynı güne denk geldi...
Her iki açıklamanın zamanlamasına dikkat çeken Sosyalist Enternasyonal Başkan Yardımcısı, CHP'li Umut Oran yaptığı çarpıcı açıklamayla, iki olay arasındaki çelişkilere dikkat çekti.
İşte Oran'ın açıklaması:
”Yeni eğitim öğretim yılının ilk zili çaldı ve 18 milyon öğrenci ile 900 bin öğretmen ders başı yaptı. Yine bilim ve eğitimin neler başarabileceğini gösterircesine NASA, Mars’ta su bulunduğunu dün tüm dünyaya açıkladı. Bizde ise aynı gün 12. Cumhurbaşkanı, imam hatip lisesi açılışında 2015 Türkiye’sinin öğrencilerine koyduğu hedefi açıkladı: Bir Müslüman ölü yıkamayı da bilmeli!
Evet hepimiz biliyoruz ki her fani bir gün ölümü tadacaktır, ölüm kaçınılmaz son. İbadet ve cenaze işlemleri için imam hatiplere de ihtiyaç var, bunu kimse tartışma konusu yapamaz. 31 Aralık 2014 itibariyle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 86 bin 101 camisi, 15 bin 457 Kuran kursunda 1 milyon 164 bin 743 kursiyer devam ediyor ve Diyanet’in toplam personeli 119 bin 743 kişi. Diyanet personelinin çeşitli nedenlerle kendi kurumlarında kalmadan diğer bakanlıklara geçtiğini de biliyoruz.
"DİN ADAMLARINA DA BİLİM ADAMLARINA DA İHTİYAÇ VAR"
Türkiye’de din adamı kadar meslek lisesi mezununu da bilim adamını da ihtiyaç bulunmaktadır. Bizde ise hiç talep olmadığı halde neredeyse tüm liselerin imam hatip lisesi yapılması için, başında bir gölge bakanın bulunduğu MEB'te seferberlik ilan edildi. Bini aşkın imam hatip ortaokulu, bin 600 imam hatip lisesi açılırken, halen eğitimdeki birçok okul, velileri, öğrencileri ve öğretmenlerinden habersiz biçimde bir gecede İHL’ye dönüştürüldü. 2003’te 450 imam hatip lisesinde 71.100 öğrenci eğitim görürken, yeni açılan ya da dönüştürülen imam hatip lise ve ortaokulları ile birlikte bu sayı 2014-2015’te 933 bine çıktı bu yıl ise öğrenci sayısı 1 milyonu aştı. Bu İHL öğrenci sayısındaki patlamanın gerekçesi nedir?
"SINIF MEVCUTLARI OECD'DE 17, TÜRKİYE'DE 37..."
İHL’lerde bu büyük dönüşüm sağlanırken maalesef eğitim dünyası halen büyük güçlüklerle karşı karşıya. Türkiye, OECD küresel eğitim raporuna göre 76 ülke içinde 41. sırada bulunmayı hak etmiyor. Küçücük sınıflarda 37'nin üzerinde öğrenci eğitim görüyor halbuki OECD ülkelerinin ortalaması sadece 17 çocuk. Çocuklar bu yıl kaç sınav sisteminin değişeceğini, kendilerinin hangisine gireceğini bilmedikleri, yapboz tahtasına dönmüş belirsiz bir eğitim dönemine giriyor. Üstelik zorunlu kesintisiz eğitim bölünerek getirilen 4+4+4 sistemi ile 110 bini aşkın kız çocuğu örgün öğretimden kopartıldı.
"120 BİN ÖĞRETMEN AÇIĞI, 417 BİN ATANAMAYAN ÖĞRETMEN VAR!"
Türk Eğitim-Sen'in araştırmasına göre Türkiye’de norm kadro ihtiyacı 73 ilde 120 bin 610. Yani bu kadar öğretmen açığımız var, ama atama bekleyen öğretmen sayısı ise 417 bin. Buna göre öğretmen ihtiyacının neredeyse dört katı düzeyinde atama bekleyen öğretmen adayı var. 2015 yılı içinde MEB’e 47 bin kadro kullanabilme yetkisi verilmiş, Cumhurbaşkanı da 7 Haziran seçimlerinin de etkisiyle Ağustos’ta 47 bin atama yapılacağını söylemişti. Ancak ataması yapılan öğretmen sayısı 37 binde kaldı. Hiçbir özlük hakkı olmayan, iş güvencesi bulunmayan, girdiği ders başına ücret alan ücretli öğretmenlerin sayısı da 80 bin dolayında.
Eğitimin içeriğinin dışında ayrıca işin maddi güçlükleri de bulunuyor. Eğitim-İş'in araştırmasına göre, ilkokul 1. sınıfa başlayan bir öğrencinin sadece başlangıç gideri 1.154 TL. Bu maliyet geçen yıla göre yüzde 34,6 artış gösterdi. Asgari ücretle çalışan bir veli, okula başlayan çocuğu için bir aylık maaşından fazlasını, en düşük maaş alan memur ise aylık gelirinin yüzde 70’ini okul masrafı olarak harcamak zorunda. Asgari ücretle geçim savaşı veren aileler bir de çocuklarının okul masraflarını karşılamak, okul binasının boya badanasından tutun da kışın dersliklerin ısıtılmasına kadar sayısız harcama kaleminde mecburi olarak okula maddi destek sağlamak zorunda. Kışın sert geçtiği bölgelerde sabahleyin okula sırtında defteri, kitabı elinde taşıdığı tezekle giden minikleri görmek AKP dönemi klasiklerinden biri haline geldi.
AKP “GASSALIN ELİNDEKİ MEYYİT* ” GİBİ YENİ NESİL İSTİYOR
NASA yeni bir dönemi duyururken 12. Cumhurbaşkanı, eğitim yılı açılışında “Bir Müslüman ölü yıkamayı bilmelidir” diyerek kafasındaki eğitim hedefini ifşa ediyor. Kendisi imam hatiplerin hedefinin sadece imam ve müezzin yetiştirmek olmadığını beyan ediyor ve bu okulların yaygınlaştırılması, neredeyse herkesin salt dini eğitim almasını savunuyor. Eğitimde AKP modeli ile gidebileceğimiz yer ise ancak üçüncü dünya ülkeleri ligidir. Çağdaş medeniyeti, ileri ülkeleri yakalayabilmemiz için;
- Eğitim ULUSAL olmalıdır.
- Eğitim KARMA olmalıdır.
-Eğitim UYGULAMALI olmalıdır.
- Eğitim LAİK olmalıdır.
-Eğitimin temeli mutlaka BİLİM olmalıdır.
13 yıldır ülkeyi bu hale getirenlerin, Türkiye'yi kurtarması mümkün olan eğitimde bilimsel dönüşüm yapmayacağı ortaya çıkmıştır. Eğitimde ülkenin içine düşürüldüğü sefaletten kurtuluşu CHP sağlayacaktır. Anne babalar ve öğretmenlerimiz morallerini bozmasınlar, güzel ve mutlu bir gelecek bizi bekliyor. 1 Kasım'da yapılacak seçim bilimsel, özgürleştirici, yaratıcı ve parasız eğitimin müjdecisi olacaktır. Çünkü bugünün miniklerinin zihinlerinin özgürleştirilmesi, yaratıcılıklarının artırılması uzun vadede ülkemizi kurtaracak yegane güçtür.”
***( Meyyit: Yıkanıp temizlenmemiş halde, yatakta serilmiş olan ölü"
karsigazete.com.tr