19 Nisan 2016 - 06:30
Sanırım her birimiz artık cumhuriyet defterinin kapandığına emin olduk. Bu suskuluğumuz, bu sabrımız, okumaya çalışırken dolduruşa gelip fevri davranmamamız bundan olsa gerek.
Sanırım hepimiz biliyoruz ki hayli tehlikeli bir sarmal içinde, birinin kişisel hırsları “sayesinde” bütünlüğü korunan üniter devlet, aynı hırslar gerekçesiyle bir anda pazarlığa konu edilebilecek kadar değersizleştirildi. Bir zamanlar ulus devleti yayan düşünürler bugün ulus devletten vazgeçilmesi gerektiğini yayacaklarsa ilkin Ortadoğu’da deneneceğine hazırlıklı oluşumuz bundan olmalı.
Herhalde pek çoğumuz “hangi ülkede yaşamanın daha kolay olduğuna” kafa yoracak kadar aklından geçiriyordur. Zaman zaman umudumuzu başka illerde arayacağımız yeni yaşama bağlamamız bu yüzden.
***
Sosyal demokrasisi elden gitmiş, sol ideolojinin bölünerek azalmaya çalıştığı, milliyetçiliği konsolosluk davetlerine bel bağlamış, muhafazakârlığı muhafaza edecek değer bulamaz hale gelmiş memleketimde adı İslam devrimi konmuş bir üst yapı değişikliği içten içte hepimizi korkutuyor.
Fakat...
Ben umutsuz değilim. Rusya’nın kurtarıcılığına, ABD’nin azarına, Avrupa’nın pazarlığına bel bağlamadan da umudu koruyabileceğimize hâlen inanıyorum.
Bu topraklardakilerin, her ne pahasına olursa olsun iyi eğitim almış, özgürce düşünebilen, inandığı değerlere bağlı kalabildiği kadar onları eleştirebilen ve en önemlisi giderek kurtulmaktan değil, yaşanabilir bir memleket için gerektiğinde en zor şartlarda “kalarak kurtulmaktan” beslenen çocuklar yetiştirebileceğine inanıyorum.
Varsın bayramları kutlanmasın!
Gün geldiğinde yeniden bayram edebilecek nesiller, ancak bunun yokluğunda yetişebilecekse...