RABİA YILMAZ
BirGün'ün haberine göre,İTÜ Türk Musikisi Devlet Konservatuvarı Müzik Teorileri Bölümü’nde yardımcı doçent kadrosuna başvuran iki adaydan dil puanı ve jüri onayı aşamalarını geçen aday değil, YÖK’ten torpilli dil barajını aşamayan aday atandı.
Diğer aday Eren Özek, atanamamasına ilişkin İTÜ Rektörlüğü’ne dava açtı. İTÜ rektörlüğü dava aleyhine sonuçlanan Özek için YÖK Başkanvekili Şaban Çalış’tan ‘İTÜ’de yardımcı doçent adaylarının başvurularında yabancı dil puan koşulunun ancak bir ek koşul olarak istenebileceğine ve adayda dil puanı koşulu aranmadığına’ dair yazı alarak, İngilizce sınavından geçemeyen Eren Özek’i kadroya aldı.
REKTÖRLE GÖRÜŞEMEDİM
Rektörle birçok kez görüşme talebinde bulunduğunu, ama yanıt alamadığını belirten Tohumcu, ‘’İki adaydan sadece benim dosyam jüri üyelerine gönderildi. Bütün üyelerden olumlu dönüş olduğu ve konservatuar yönetim kurulu tarafından da onaylandığı belirtildi. Rektöre ulaşan dosyam uzun süre bekletildi. Rektör ile görüşme taleplerim sonuçsuz kaldı. Bu sürecin sonunda diğer aday Eren Özek için YÖK’ten yazı istendi ve dosyası tekrar işleme alındı’’ dedi.
KOŞULA RAĞMEN ATAMA
Diğer aday Özek’in İTÜ’ye açtığı davada üniversite yönetiminin savunmasında dil koşulunu vurguladığını söyleyen Tohumcu, ‘’Eren Özek başvurusunun kabul edilmediği gerekçesiyle İTÜ’ye dava açmış. İTÜ savunmasında, ‘’Bu kişinin dil belgesi olmadığı için başvurusu kabul edilmedi’’ ifadelerine yer veriyor. Mahkemede, dil belgesinin olmaması gerekçesiyle Özek’in açtığı davayı aleyhine sonuçlandırarak reddetti. İTÜ bu savunmasına rağmen, bu adayı atadı’’ dedi.
HAKKIMI ARADIM
50dli asistanların yüksek lisans ve doktora eğitim sürelerine getirilen sınırlamaya göre 2012 yılında İTÜ ile ilişiğinin kesildiğini belirten Tohumcu, ‘’Okula ilişiğimin kesilmesi nedeniyle iki ayrı dava açtım ve bu davalardan birini kazandım. Hakkımı aradığım, asistan direnişine katıldığım ve dava açtığım için atanamadığımı düşünüyorum’’ dedi.
Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuar’ında Yrd. Doç. olarak görev yapan Tohumcu, yaşanan durumun akademinin geldiği durumun şuursuzluğunu, bilgiyi ve bilimi ayaklar altına alan bir kadrolaşma örneği olduğunu belirterek şunları söyledi:
ÇARPIK SİSTEMİN ÖZETİ
‘Rektörlük tarafından YÖK’ten istenen görüş yazısıyla, diğer adayın kadroya alınması için usulsüzlük yapılmıştır. Dil belgesi ve dil puanı olmadan atamayı gerçekleştirdiler. İlan metninde kesin bir dille ‘dil puanının ön şart’ olarak belirtilmesine rağmen diğer aday kadroya alınmıştır.Geldiğimiz noktaya bakılırsa kendi mevzuatı ve yönetmeliğine aykırı görüş yazısı veren YÖK ile, yine kendi söylediğiyle çelişkili atamalar yapan yönetimler, bu çarpık sistemin özeti niteliğindedir.’’