Yurt gazetesi köşe yazarlarından Cüneyt Ülsever "Yalakalar ve Efendileri" başlıklı yazısında yandaş medyadan gönderilen gazetecilerle ilgili önemli tespitlerde bulundu.
Yazısına Hasan Cemal örneğiyle başlayan Ülsever yıllarca Erdoğan'a hizmet eden bir gazeteciydi yaptığı ilk yanlışta kovuldu dedi. Geçmişte Hürriyet'in başında bulunan Enis Berberoğlu'nun ise Aydındoğan ve Erdoğan arasında arayı bulmak için o pozisyona yerleştirildiğini ama yine Erdoğan'ın emri ile işten atıldığını ileri sürdü.
Ülsever bu yazarların şimdilerde ise Erdoğan'a yüklenen yazılar yazdığına dikkat çekti.
"Şimdi hepimizi salak zannederek, bir zamanlar yağ çekmeye, ricasını emir telakki etmeye doyamadıkları RTE’ye ağır yüklenen yazılar yazıyorlar.
Yerseniz!"
Mustafa Karalioğlu hakkında da köşesinden açıklamalarda bulunan Ülsever kendisini bir kaç toplantıda izlediğini ve "zeka yoksunu" olarak gördüğünü ifade ederken bir medya grubunda yöneticilik yapmasını da anlamlandıramadığını söyledi.
"Mustafa Karaalioğlu’nu zamanında birkaç toplantıda izlemiştim. Bana ziyadesi ile zekâ yoksunu gelmişti. Bir medya grubunda yöneticilik yapmasına başından beri bir anlam verememiştim. Piyasa koşullarında iş yapıp para kazanmak isteyen haysiyetli bir gazete onu yönetici olarak istihdam eder miydi, şüpheliyim."
Yandaş medya da yıllarca dost olarak gözüken gazetecilerin işlerinden gönderilen arkadaşları için neden sustuklarını merak eden Ülsever köşesinden bu konuyu şu şekilde eleştirdi ;
Benim esas meramım bu “kovulmalar” hakkında diğer yalakaların ne düşündüğüdür.
Duruma itiraz eden birkaç kişiye helal olsun diyorum. Ne olursa olsunlar, mertlik gösterdiler.
Ancak, her gün köşesinde “ey Ahmet” , “ey Mehmet” diyerek ona buna diskur çeken Ahmet Çekiç gibilerde “tık” yok. Kekeç’de “ey Ethem!” diye yazacak maça ne gezer!
Hoş, diğer cenahta da “aslan yürekli köşe yazarı” pek yoktur.
Örneğin, Hasan Cemal Milliyet’ten kovulduğunda gıkları çıkmayan diğer Milliyet yazarlarına haklı olarak sert tepki veren Ahmet Hakan ben ve Özdemir İnce ağabey Hürriyet’ten kovulduğunda gıkını çıkar(a)mamıştı. 28 Şubat döneminde Kanal 7’de haber okuduğu dönemden beri arkadaşım olan Hakan; sağ olsun, yasaklı duruma düşmeden önce,beni çok sık CNN-Türk’de başarı ile sürdürdüğü “Tarafsız Bölge” programına davet ederdi. Hürriyet’ten kovulduktan sonra bir “geçmiş olsun!” telefonu bile açmadı.
Yurt Gazetesinde yayınlanan Cüneyt Ülsever imzalı "Yalakalar ve Efendileri" başlıklı yazıyı okumak için tıklayınız