Seçim sonuçlarının etkisiyle yandaş medyadaki kırılmalar devam ediyor.
Yeni Şafak yazarı Ali Bayramoğlu, Ülke TV’de katıldığı programda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın anayasaya aykırı davrandığını söyledi. AKP İstanbul Milletvekilli Özlem Zengin’in itirazları karşısında Bayramoğlu stüdyoyu terk etmek istedi. Bu olaydan sonra Kanal 24’te daimi yorumcusu olduğu “Yeni Türkiye” programı yayından kaldırıldı. Programın bitirilmesi kararının Ethem Sancak’tan geldiği iddia ediliyor. Kanal 24 Genel Yayın Yönetmeni, programın yayından kaldırılmasını ramazanın gelmesine bağladı.
Habertürk’te Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sarayı, Davutoğlu’nun ise genel başkanlığı terk etme ihtimali üzerine bir yazı kaleme alan Fehmi Koru, Star gazetesi başyazarı Ahmet Taşgetiren tarafından “parti içi intifada” olarak yorumlandı. Taşgetiren, “Gül’ü savaşa süren yazı” isimli yazısında üniversite arkadaşı olan Fehmi Koru ve Gül’ün, söz konusu “reçete”yi beraber belirleyip belirlemediklerini sorguluyor.
Koru’nun önerilerini “omuriliğe dokunan bıçak darbesi niteliğinde” bulan Taşgetiren, “Eğer bu yazı Gül’den habersiz olarak yazılmışsa, Gül bunu okuduğunda rahatsızlık duymuştur. Eğer Gül’ün bilgisi dahilinde yazılmışsa, o zaman da Gül’ün bayrak açtığını okumak lazımdır” dedi. Koru yazdığı cevap makalesinde, Erdoğan ve Davutoğlu’ndan kendini destekleyecek alıntılar yaparak, “Beni sahaya Davutoğlu ve Erdoğan birlikte sürmüş olmasın?” dedi.
METİNER DE DAHİL OLDU
AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Metiner, 7 Haziran sonrası Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın "Ak Saray’dan ayrılıp Çankaya Köşkü’ne gitmesi, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da kongre tarihini erkene çekmesi" çağırısında bulunan Habertürk yazarı Fehmi Koru’ya tepki gösterdi.
Metiner’in Star’da “Haram oylar” başlığıyla yayımlanan (13 Haziran 2015) yazısından bazı bölümler şöyle:
Koru, Erdoğan’ı Çankaya’ya sıkıştırmayı ve AK Parti’yle tüm ilişkisini kesmeyi amaçlayan bir operasyonun sözcülüğüne soyunmuş bulunuyor. Seçim sonuçlarından Erdoğan-Davutoğlu liderliğini sorumlu tutuyor. Erdoğan’ı etkisizleştirmek ve Davutoğlu’nu da partinin başından alıp AK Parti’yi ele geçirmek isteyenlerin sözcülüğüne alenen soyunan Koru elbette haddini aşıyor. Davutoğlu’nun dışında partinin kime teslim edilmesi gerektiğini Koru mutlaka biliyordur. Kafasında bir isim vardır elbet.
Madem AK Parti’nin içine yönelik bir hamle yapma operasyonunda sözcülük rolüne büründü, yüreği yetiyorsa o ismi de açıklasın bilelim... Koru gibiler bilsinler ki AK Parti demek Recep Tayyip Erdoğan demektir. AK Partililer Erdoğan’a yönelik bu alçakça komplolara izin vermez.
AK Partililer Davutoğlu’ndan da vazgeçmez. Bu seçimin mağlubu ne AK Parti, ne de Erdoğan-Davutoğlu liderliğidir. Yedi düvele karşı savaşmak yetmiyormuş gibi Koru gibilerin zihniyetiyle de girişilen bir mücadelede yüzde 41.5 oy alan bir AK Parti kim ne derse desin başarılı bir partidir. Koru’nun yazdıklarından anlaşılan o ki, birileri de pusuya yatmış bekliyor demek... AK Parti’nin içine oynayanlar boşuna heveslenmesin. Nazlı Ilıcak’ın erkek versiyonlarının aklına AK Parti’nin ihtiyacı yoktur.
Yedi düvele karşı savaşırken bizi yalnız bırakan Koru gibilerin gönül dünyamızda da artık yeri olamaz, biline...
Şimdi de kalkmış paralel senaryoların sözcülüğünü yapıyorlar utanmazca...
Başka kapıya...
NEVZAT ÇİÇEK'TEN CEM KÜÇÜK'E YANIT
A Haber yorumcusu ve Timeturk Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek, “AK Parti kendi medyası ile seçimi kaybetti” isimli yazısında, önceki gün seçim sonuçlarından Aydın Doğan’ı sorumlu tutan Cem Küçük’ün aksine havuz medyasını suçladı. Çiçek, “Bu hareketin kaymağını yiyenlerle çilesini çekenler arasındaki farkı görmeyen yöneticilerin kendilerine yakın gazetecileri her gün söylediklerini onaylama mekanizması olarak kullanmaları artık son bulmalıdır. Hiçbir vasfı olmayan sadece ‘Yağdanlık’ yapan, fikir üretemeyen, tetikçilikten ileri geçemeyen bu insanlarla inandırıcı olamazsınız” dedi.
Kaynak: Cumhuriyet