Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Kabataş'ta başörtülü kadına taciz iddiasına neden inanmadığını yazdı.
Hürriyet gazetesi yazarı Ahmet Hakan, Kabataş'ta başörtülü kadına taciz iddiasına ilişkin çarpıcı bir yazı kaleme aldı.
Hayatının başörtüsüne özgürlük mücadelesiyle geçtiğini dile getiren Ahmet Hakan, o gelinin taciz öyküsüne neden inanmadığını ilginç bir önrekle açıkladı.
Ahmet Hakan'ın 'O gelinin taciz öyküsüne neden inanmadım?' başlıklı bugünkü yazısı şöyle:
KABATAŞ YALANINA İNANMIYORUM
HAYATIM "başörtüsü özgürlüğü" mücadelesiyle geçti.
80'li yılların ortasından bugüne kadar...
"Başörtüsüne özgürlük" dedim, başka da bir şey demedim.
Başörtülü görünce yüzünü buluşturanlardan...
Başörtülüye "Sıkmabaş" diye hakaret edenlerden...
Başörtüyü sadece hizmetçilere münasip görenlerden...
Başörtülüye iğrenç önyargılarla bakanlardan...
Nefret ettim, nefret ediyorum.
Buna rağmen...
'Kabataş Yalanı'na inanmıyorum.
Kabataş'ı "yalan" kabul etmemin tacize uğrayan kadının başörtülü olmasıyla uzaktan yakından bir ilgisi yok.
FATİH'TE SAKALLI ADAMLAR BAŞI AÇIK KADINA...
Ben mesela şöyle bir taciz hikâyesine de asla ve kata inanmazdım: ?
CHP'li bir belediye başkanının gelini çıkıp da "Fatih'te tacize uğradım" deseydi...
"70-100 sakallı, sanklı adam 'Vurun kahpeye' diyerek üzerime çullandılar" deseydi...
"Tekbirler eşliğinde bebeğimi alıp yere attılar" deseydi.
"Bazılan üzerime işediler, cinsel tacizde bulundular" deseydi.
Bunun üzerine Sözcü gazetesi, "Yobazlar başı açık kadına cinsel taciz yaptı" diye manşet atsaydı.
CHP sözcüleri, "Bizim başı açık bacımıza saldırdılar" deseydi.
CHP'li bir milletvekili, "Bu olayın görüntüleri var, gerekirse yayınlarız" deseydi. Bazı gazeteciler, "Görüntüleri izledik, çok konkunçtu çok" deseydi.
Olay anından tek bir görüntü bile ortaya konamasaydı.
Olay anıyla ilgili MOBESE görüntüleri ortaya çıksaydı ve o görüntülerde taciz ve saldırının izine bile rastlanmasaydı.
Her üç kişiden altısının elinde fotoğraf çeken telefonun bulunduğu ve her hürlü tuhaflığın anında görüntüledeği bir dünyada... Bu tuhaf olayla ilgili tek bir fotoğraf karesi bile ortaya konamasaydı.
Ve bütün bunlara rağmen... Laiklik şampiyonları, "Kadının beyanı esastır, buna inanacaksanız" diye haykırsaydı.
Onlara döner ve şöyle derdim:
"Sizi gidi yalancılar sizi... Hadi uzayın..."
*
Bugün işte bu empatiye sırtımı yaslamanın rahatlığıyla aynı şeyi haykırıyorum:
"Sizi gidi yalancılar sizi... Hadi uzayın..."
YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...