MHP'li Özdağ'a göre Ankara'da TSK'nın servis araçlarına yönelik, onlarca can kaybına sebep olan bombalı saldırı engellenebilirdi. Saldırı hakkındaki istihbarat aşamalarını değerlendiren Özdağ saldırının sebebini taktik istihbarat olmayışına bağlıyor
Ayşegül KASAP | ÖZEL | KARŞI GAZETE
Daha önce PYD lideri Salih Müslim'le defalarca görüşen AKP ve Erdoğan, bir süredir "PYD terör örgütüdür" ifadelerini kullanmaya başladı.
Türkiye tarafından PYD'nin mevzilerine obüslerle atış yapılmasının ardından MHP'li Ümit Özdağ AKP'ye "PYD'ye 150 bin dolar verildi mi?" şeklinde bir soru yöneltti.
Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Özdağ'ın bu sorusunu "PYD'ye para değil, operasyon sırasında bilgi verdik"
diyerek cevapladı.
Dış politikada sürekli çelişkili bir tutum sergileyerek olumsuz bir imaj bırakan AKP'nin, PYD'ye 'terör örgütü' dediği sıralarda ise tecrübeli gazeteci Saygı Öztürk çok konuşulacak bir belgeyi gündeme getirdi.
Öztürk'ün elindeki belgeye göre; PKK'nın İran uzantısı PEJAK ve Suriye uzantıları PYD, YPG ve YPJ, Türkiye tarafından resmen terör örgütü olarak tanınmıyor.
Türkiye-PYD gerginliğinin tüm dünyada gündem olduğu sıralarda, Ankara'da TSK'ya yönelik meydana gelen bombalı saldırının ayrıntılarını ve Türkiye-PYD ilişkisini MHP Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Karşı Gazete'ye değerlendirdi.
Bakan Yılmaz'ın sorusuna verdiği cevap hakkında; "Ben 'PYD'ye 150 bin dolar verildi mi?' diye sordum. Bakan da cevapladı, kayıtlara geçti." ifadelerini kullanan Özdağ, Saygı Öztürk'ün gösterdiği belge hakkında ise şu değerlendirmelerde bulundu:
"AKP O TERÖR ÖRGÜTÜYLE MUHATAP OLMUŞTUR"
"Programı seyretmedim. Eğer Saygı Bey'in açıkladığı belge doğruysa, ki muhtemelen de doğrudur. Saygı Bey kolay kolay böyle bir yanlış yapmaz.
Terörle AKP'lilerin açıkladığı bir belge var. Bir Ağır Ceza Mahkemesi -sanıyorum Adana'da- verdiği kararda PYD'yi terör örgütü olarak tanımlıyor. Bu yeter bence, PYD bir terör örgütüdür. Buna da dayanabilirsiniz.
Ama böyle hukuki bir karar olmasa da PYD'yi bir terör örgütü olarak nitelendirmek için siyasi tanımalanın da yeteceğine inanıyorum. Mesala PKK bir terör örgütüdür. Bu konuda hiç bir şüphe yoktur. Buna rağmen AKP o terör örgütüyle muhatap olmuştur, pazarlık yapmıştır."
"SALDIRI HEDEFLERİ BİLİNİYORDU"
Ankara'da TSK'ya yönelik meydana gelen bombalı saldırı hakkında 'Engellenebilirdi' diyen Özdağ, istihbarat akışını şu şekilde özetledi:
"Birinci olarak, Stratejik İstihbarat var. Stratejik istihbarat; PKK'nın Türkiye'de, Ankara şehrinde -iki üç şehir daha var- bir bombalı saldırı eylemi yağacağına dairdir. Bu stratejik istihbarat...
İkinci olarak Operasyonel İstihbarat var. Operasyonel istihbarat da hangi hedeflere yönelik olarak yapılacağına dair bilgidir.
"SALDIRI ENGELLENEBİLİRDİ"
Bu istihbaratta mesela; belirli binalardan ve servis araçlarından bahsediliyordu. Bu da istihbaratın, Operasyonel İstihbarat seviyesine indiğini gösteriyor. Bundan sonrası Taktik İstihbaratın olmasıdır. Yani kimin tarafından ve nerede yapılacağı bilgisi... Bu istihbarat yoktu. Bu istihbarat olmamasına rağmen enggelenebilir miydi? Engellenebilirdi. Nasıl? Önleyici polis hizmetleriyle...
Yani bu tür asker ve polis servis hizmetlerinin kalkış yerleriyle birlikte belirli geçiş yerlerini -köprü üstü ve köprü altları gibi- önceden güvenlik kuşağına alınması ve buralara araç sokulmaması önlem olabilirdi. En azından otobüslerin kalktığı satlerde... Ve böylece bir çok otobüse aynı anda saldırı engellenirdi. Tabi bu yol üzerinde seyir halindeyken bir araca saldırı yapılması gibi bir saldırıyı engellemezdi ama yine de kayıp sayısını düşürtücü bir engelleme olurdu. En iyisi tabiİ hiç şüphesiz taktik istihbaratının olmasıdır."
ÖZEL HABER | KARSIGAZETE.COM.TR