Erdoğan bu fotoğraflara ne diyecek?

Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde iç politika malzemesi olarak kullanmayı sürdüren Başbakan Erdoğan, iktidara geldiği 2002 yılından bu yana uluslar arası alanda sürekli İsrail’in önünü açan adımlar attı.
Seçim meydanlarında sürekli İsrail karşıtı söylemle prim yapmaya çalışan Tayyip Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde iki ülke ekonomik ilişkileri tarihindeki en hızlı büyümeyi yaşadı.

Aydınlık'tan Deniz Kahraman'ın haberine göre,5 milyar dolara yaklaşan ticaret hacmi ile Türkiye, İsrail’in en fazla ithalat yaptığı 9’uncu ülke konumuna geldi. İki ülke arasındaki ticaret, gıdadan mekanik ve ileri teknoloji ürünlerine kadar geniş bir alanı kapsarken, 5 milyar dolara yaklaşan ticaret hacmine içinde savunma sanayi ürünleri bulunmuyor.

‘YAPTIRIM’, ‘YATIRIM’ OLDU!

Oysa, AKP Mavi Marmara krizi sonrasında, bu ülkeye yaptırım uygulanacağı taahhüdünde bulunmuştu. Yaptırım uygulanmadığı gibi ekonomik ilişkiler tavan yaptı. Türkiye’nin İsrail’den ithalatı AKP döneminde 500 milyon dolardan 2 milyar doların üstüne çıktı. Bu yılın ilk 5 ayında da ithalattaki artış ihracattaki artışın üstünde gerçekleşti.

AKP-İsrail dostluğu sadece ekonomik alanda sınırlı kalmadı. Refah Partisi’nin iktidar olduğu ve Abdullah Gül’ün de kabinede Devlet Bakanı olarak görev yaptığı dönemde İsrail ile Savunma İşbirliği anlaşması imzalanırken, AKP döneminde de bu anlayış sürdü.

İSRAİL’LE İLİŞKİ HİÇ KESİLMEDİ

Erdoğan bir yandan İsrail’e karşı esip gürlerken, Dışişleri Bakanlığı’na da, Mavi Marmara konusunda uzlaşıya varılması için Cenevre’de gizli görüşmeler yapılması talimatını da verdi. Üstelik bu görüşmeler, Gazze’deki krize karşın yine iptal edilmedi. Oysa Erdoğan, “İlişki kalmadı ki, kim görüşecek? Bizim İsrail’le görüşecek birşeyimiz yok” açıklaması yapmıştı. Ancak iki ülke arasında görüşmelerin devam ettiğini İsrail basını deşifre etti.

AKP’nin, İsrail konusunda Türk kamuoyuna yönelik yaptığı “takiyye” Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’de 2010 yılında yapılan oylamada da ortaya çıktı.



OECD ÜYELİĞİNE YEŞİL IŞIK

AKP, İsrail’in OECD üyeliğine yeşil ışık yaktı ve bu ülkenin üyeliği oy birliği ile kabul edildi. OECD’de tüm üye ülkelerin yeni üye kabul sürecinde veto hakkı bulunmasına karşın, AKP Türkiye’nin bu hakkını kullanmamayı tercih etti. Oysa bu oylamadan önce Filistinliler, AKP hükümetini, ret oyu kullanması için ikna etmeye çalışmıştı.

Filistin yönetimi Başbakan Erdoğan’a gönderdiği mektupta, “İsrail 2008 Aralık-2009 Ocak döneminde tüm Gazze’yi yıkan saldırısının ardından, bir de ambargo uygulayarak, buradaki sivillerin yaşamlarını devam ettirmek için bölgeyi yeniden inşa etmelerine bile izin vermemektedir” demişti.


BM’DE DE DESTEK VERDİ

Aynı dönemde İslami İnsan Hakları Komisyonu Genel Başkanı olan Mesud Şadcare de Erdoğan ile görüşerek, İsrail’i veto etmesini istediklerini ancak bu taleplerinin kabul görmediğini söylemişti.

AKP’nin, İsrail’e olan desteği OECD ile sınırlı kalmadı. BM’nin Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu toplantısında İsrail’in nükleer kapasitesi gündeme alınmasına yönelik toplantıda Türk temsilcisi önce dışarı çıkmış, sonra da arkasından da İsrail’i destekler mahiyette çekimser oy kullanmıştı.

ERDOĞAN ‘SİYONİZMİN TAPINAĞI’NDA

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, İsrail’in Gazze’ye yönelik operasyonuna gösterdiği sözde tepki, 2005 yılında İsrail’e yaptığı ziyarette, Yad Vashem Müzesi’nde Siyonizme saygı duruşunda bulunduğu fotoğrafları yeniden gündeme taşıdı. Yad Vashem, 2. Dünya Savaşı sırasında soykırıma uğrayan Yahudilerin anıldığı bir müze gibi görünse de, Siyonizme biat edilen bir mekan özelliği de taşıyor. Yahudiler için “müzeden daha öte” bir anlam taşıyan Yad Vashem’i ziyaret etmeyi kabul eden devlet adamları, siyasi olarak da İsrail’e ve Siyonizme saygı gösterdikleri mesajını vermiş oluyorlar.



‘SABRA VE ŞATİLLA KASABI ŞARON’ ÇAĞIRMIŞTI

Erdoğan Başbakan olduktan üç yıl sonra Sabra ve Şatilla Kasabı olarak bilinen, yüzlerce Filistinli’nin katledilmesinden sorumlu Ariel Şaron’un daveti üzerine İsrail’i ziyaret etmişti. Erdoğan, “Siyonizmin Tapınağı” olarak da adlandırılan Yad Vashem müzesini de ziyaret ederek, Siyonizm’e saygı duruşunda bulunmuştu.

SİYONİZMİN KURUCUSU HERZL’İN MEZARI ORADA

Eşi Emine Erdoğan’la birlikte Soykırım Anıtı’ndaki törene katılan Başbakan Erdoğan, anıta çelenk bırakmış, özel defteri imzalamıştı. Yad Vashem müzesinin bulunduğu tepede Siyonizmin babası Theodor Herzl’in mezarı da bulunuyor. Erdoğan, soykırıma uğrayan 6 milyon Yahudi’nin anısına sembolik olarak yanık tutulan ateşi canlandırmış, çelenk koymuş ve haham tarafından okunan rahmet duası eşliğinde saygı duruşunda bulunmuştu. (EDK)

Kaynak: Aydınlık Gazete


    :

    :

    :

    :

    "Erdoğan bu fotoğraflara ne diyecek?" hakkında Tweetler

    DİĞER POLİTİKA HABERLERİ