KRT TV'de Çağlar Cilara'nın programına katılan Eski Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, AKP'nin tek başına iktidar olması ile ilgili muhalefet partilerini suçladı. Anket firmalarının kamuoyunu yanılttığını söyleyen Şener, medyaya baskıların artacağına da işaret etti.
1 Kasım seçimlerinde AKP'nin tek başına iktidar olması şaşkınlık yarattı. AKP'nin kurucularından ve eski Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, anket firmalarını ve muhalefet partilerini hedef aldı. "Kamuoyunu anket kuruluşları yanılttı" diyen Şener, muhalefete ise "Biraraya gelmeyi bilemediler, bir Meclis Başkanını bile seçemediler" diyerek yüklendi. Şener KRT'de Çağlar Cilara'ya değerlendirme yaptı ve şöyle konuştu:
ŞENER, MUHALEFET PARTİLERİNİ TOPA TUTTU
"Seçmen her zaman haklıdır. Milli irade sandığa yansımış ve böyle bir sonuç ortaya çıkmıştır. Bütün anket kuruluşlarının yanılmış olduğunu gördük. En son yayımladıkları anketleri gördüğümde yüzde 43'ün üzerinde Ak Parti'nin oyu yoktu. Demek anket kuruluşları da çok ciddi, kamuoyu eğilimlerini ölçecek hassasiyette ve yaygınlıkta anketler yapmıyorlar. Anket kuruluşlarının vermiş olduğu sonuçlara her zaman itibar etmemek lazım. Kamuoyunu anket kuruluşları yanılttı.
7 Haziran'dan 1 Kasım'a ne değişti diye bakacak olursak, çok şeyler oldu bu sürede. Her şeyden önce 7 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar çıkmadı ama Adalet ve Kalkınma Partisi dışındaki partiler çok dağınık göründüler. Seçmenin verdiği oyu taşıyacak bir görüntüyü veremediler. Biraraya gelmeyi bilemediler. 13 yıllık mutlak iktidar döneminden sonra halk Türkiye'nin biraz rahatlamasını, iktidarın gücünün biraz kırılmasını ve kurumların kendi görevlerini yerine getirmesini bekliyordu. Muhalefet ise bir Meclis Başkanını bile seçemedi. Seçmen, muhalefete, Ak Parti dışında verdiğimiz oyları taşıyabilecek nitelikleri yok dedi. Böyle bir curcunaya, karmaşaya devam etmektense yalnışları ile birlikte AK Parti'nin tek başına iktidar olması iyidir diye tercihte bulundu.
Ak Parti'nin kazanmasındaki birinci neden, karşılarındaki partilerin iyi performans gösteremeyişi, seçmene güven verememesi, verilen oyların ağırlığını taşıyamaması. İkinci sebep ise terör hadiseleridir. İzlenen dış politikadaki yalnışların da sürüklediği terör olaylarına şahit oluyoruz ama seçmen bu olayları, terördeki tırmanışın faturasını Ak Parti'ye kesmek yerine, güçlü bir iktidar olursa teröre karşı daha iyi mücadele edilir dedi. Ak Parti, terör olaylarında medya gücü ile kendisini haklı konuma getirmiştir.
En azından Erdoğan şunu görmüştür, medya gücü arttıkça iktidarı sağlamlaşıyor. Medya gücünü artırmak için anayasal, yasal teamülleri zorlayarak, kanunları zorlayarak yapılan operasyonların kendilerine aleyhte etkisi olmuyor, bunu gördüler. Seçmen, medyayı gasp ediyor, basın özgürlüğünü ortadan kaldırıyor, bizim doğru bilgilenme hakkımızı tasfiye ediyor diye Erdoğan ve Ak Parti'ye olan desteğini azaltmıyor. Seçmenin bu davranışı siyaset sahiplerini tahrik eder. Öyle bir yeri tahrik ediyorki her türlü yalnışını medya gücüyle bastırıyor.
"SEÇİM SONUÇLARI MEDYAYA EL KOYMAK İÇİN AK PARTİ'Yİ TAHRİK EDECEK"
"Bu seçim sonuçlarının, iktidarın diğer muhalif medyaya da el koyması için tahrik edeceğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.