Kahraman'ın "Yeni anayasada laiklik olmamalı ve yeni anayasa dindar bir anayasa olmalı" sözlerine HDP'den tepki.
HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve Filiz Kerestecioğlu tarafından "AKP'nin halkla ilişkiler kampanyasına ortak olmayacağız" başlığı ile yapılan yazılı açıklamada, "Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Türkiye Delegasyonu'nun bugün TBMM Başkanı İsmail Kahraman'a vermesi planlanan brifinge katılmayacağız. TBMM'yi Türkiye'yi din temelinde bölecek bir Anayasa yapmaya çağırmasını asla kabul etmiyoruz. Bu brifingin bir amacının da AKPM delegasyonunu kabul münasebetiyle TBMM Başkanı'nın "dine dayalı devlet" fikrini tevil için bir sahne oluşturmak olduğunu görüyoruz ve bu reklam ve halkla ilişkiler kampanyasının bir parçası olmayı reddediyoruz" denildi.
HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü ve Filiz Kerestecioğlu tarafından yapılan yazılı açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"18-22 Nisan günlerinde Strazburg'da gerçekleşen AKPM "Bahar Dönemi" toplantılarının içeriği ve sürecine ilişkin olarak Delegasyon'u oluşturan dört partiye mensup milletvekilleri arasında toplantı öncesi ve sonrasında hiçbir görüş alışverişi ve müzakere olmadı, ortak bir tutum benimsenmedi, ortak bir gündemle hareket edilmedi, ortak bir muhasebe yapılmadı. TBMM Başkanı'na bugün sunulacağı söylenen brifingin içeriğine ilişkin olarak da HDP milletvekilleriyle bir görüş alışverişi gerçekleştirilmedi. Bu nedenle AKPM Türkiye Delegasyonu Başkanı'nın TBMM Başkanına sunacağı brifingin HDP milletvekillerini de temsil etmesi söz konusu değildir. Gerçekleşme şekli bile, bu brifingin esasen Delegasyon çoğunluğunu oluşturan AKP heyetinin TBMM Başkanı üzerinden tek yanlı bir kamuoyu oluşturmayı ve iktidar partisinin AKPM Bahar Dönemi oturumlarındaki başarısızlığını örtbas etmeyi hedeflediğini ortaya koymaktadır.
MECLİS'İN BİR GÖSTERİ ALANINA ÇEVRİLMESİNİ BİR KEZ DAHA PROTESTO EDİYORUZ
Öte yandan AKPM Bahar Dönemi toplantısında, özellikle Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Parlamenter Meclisi'ne sunumu sırasında AKPM Birleşik Avrupa Solu Grubu adına kendisine soru yönelten HDP İzmir milletvekili Ertuğrul Kürkçü'ye yönelik saldırgan ve yakışıksız tutumunu ve AKPM delegasyonu sıralarına kurallar çiğnenerek yerleştirilen şakşakçılarla Meclis'in bir gösteri alanına çevrilmesini bir kez daha protesto ediyoruz. Bu tutumun, Türkiye Delegasyonu Başkanı bunu hiçbir zaman ifade etmeyecek olsa da, Avrupa siyasi camiası nezdinde Türkiye'yi küçük düşürdüğünü, aynı gün öğleden sonraki oturumlarda, AKPM eski Başkanı Mignon ve Türkiye eski Raportörü Durrieu tarafından çok sert biçimde eleştirildiğini ve AKPM Başkanı'nın da eleştirileri haklı bulduğunu da kayıt ediyoruz.
YASAL VE İDARİ KOVUŞTURMA HAKLARIMIZI SAKLI TUTUYORUZ
İzleyen günlerde Dışişleri Bakanlığı'nın Strazburg'daki protokol uygulamalarında HDP milletvekillerine yönelik dışlayıcı ve ayrımcı tutumunu, AKP milletvekillerinin Delegasyon'un sosyal medya ortamlarında, AKPM'de ifade ettikleri görüşleri dolayısıyla HDP milletvekillerine açıkça nefret söylemi, cinsiyetçilik ve ırkçılıkla bezenmiş yalan ve hakaretlerde bulunmalarını da ayrıca not ediyoruz. Bunların her biri için yasal ve idari kovuşturma haklarımızı saklı tutuyoruz. Türkiye'deki siyasal ve toplumsal çokluk ve çeşitliliğin Türkiye'nin uluslararası kurum ve kuruluşlardaki temsiline yansıması eşyanın doğası gereğidir. Bu uluslararası platformlar içeride giderek daralan ve totaliter bir hal alan siyasal rejim karşısında toplumsal ve siyasal yaşamımızın temiz hava alabildiği nefes boruları, azınlığın ve muhalefetin topluma ulaşabildiği iletişim kanalları olarak büyük değer taşıyor.
Türkiye Delegasyonları'nı bir "milli takım" uluslararası temasları da ne pahasına olursa olsun alınması gereken "milli maçlar" olarak gören köhne yaklaşım, uluslararası camiada sadece uygulayanları gülünç duruma düşüren bir holiganizm olarak görülüyor ve Türkiye'ye zarar veriyor. AKP'nin dışişlerine hakim olan bu tavır bizi açıklık ve saydamlıktan, düşüncelerimizi TBMM'de nasıl ifade ediyorsak uluslararası forumlarda da aynı biçimde ifade etmekten caydıramaz. Türkiye sadece AKP'nin yüzde 49,5'undan, ya da onunla kader birliği eden ırkçı-milliyetçi koalisyondan ibaret değildir; bizler de Türkiye'yiz, onun kurucu unsuruyuz, dünyanın da bunu böyle bilmesi ve buna değer vermesi önlenemez. Nihayet, TBMM Başkanı'nın da, daha sonra tevile girişmiş olmasına karşın, TBMM'yi Türkiye'yi din temelinde bölecek bir Anayasa yapmaya çağırmasını asla kabul etmiyoruz. Bu brifingin bir amacının da AKPM delegasyonunu kabul münasebetiyle TBMM Başkanı'nın "dine dayalı devlet" fikrini tevil için bir sahne oluşturmak olduğunu görüyoruz ve bu reklam ve halkla ilişkiler kampanyasının bir parçası olmayı reddediyoruz."
Kaynak: ANKA