HDP'den Diyanet'a ensest tepkisi!

9 Ocak 2016 Cumartesi 10:33

“Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu,” resmi internet sitesine gelen “Öz kızını öperken şehvet duymanın nikaha etkisi olur mu?” sorusu ile ilgili fetva yayınlayan Diyanet'e HDP'den tepki geldi.

HDP tartışmaların büyümesi üzerine bir basın bildirisi yayınladı. Konu ile ilgili olarak HDP 'Çocuklara karşı suça teşvik ediyorsunuz! Sorumluluğunuzu bilin!' ifadesini kullandı

İşte HDP'nin o açıklaması;

“Uluslararası insan hakları hukuku; devletlere, istismardan korumak dahil olmak üzere, çocukların güven içinde yaşamalarını sağlama sorumluluğunu yükler. Fakat ne yazık ki, bütçesi bakımından en önemli kamu kurumlarından olan Diyanet İşleri Başkanlığı, resmi internet sitesinden verdiği yanıtla, devletin söz konusu görevini yerine getirmek bir yana, kişileri suç işlemeye teşvik etmekte, vatandaşlara suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermektedir.”

Diyanet İşleri Başkanlığı, “Din İşleri Yüksek Kurulu Dini Bilgilendirme Platformu,” resmi internet sitesine gelen “Öz kızını öperken şehvet duymanın nikaha etkisi olur mu?” şeklindeki soruya verdiği yanıt ile Türk Ceza Kanunu ile Türkiye’nin taraf olduğu Çocuk Haklarına Dair Sözleşme gibi pek çok insan hakları sözleşmesini ihlal etmiştir. Verilen yanıtta, "Babanın şehvetle kızını öpmesi ya da şehvetle ona sarılmasının nikâha bir etkisi yoktur" ve "Babanın kızını kalın elbiselerden tutarak ya da vücuduna bakıp düşünerek, şehvet duyması, bu tür bir haramlık oluşturmaz. Ayrıca kızın, 9 yaşından büyük olması gerekir" gibi ifadeler yer almaktadır.

Bu ifadeler Türk Ceza Kanunu’na göre suçtur. “Çocuğun cinsel istismarı” özellikle de failin, istismar ettiği çocuğa karşı bakım veya gözetim sorumluluğu bulunması halinde nitelikli suç oluşturur ve ceza artırımı söz konusu olur. Aile bireylerince çocuğun cinsel istismarı haline, Cumhuriyet savcılıkları, şikayet gerekmeksizin soruşturma açmakla yükümlüdür. Uluslararası insan hakları hukuku ise; devletlere, istismardan korumak dahil olmak üzere, çocukların güven içinde yaşamalarını sağlama sorumluluğunu yükler. Fakat ne yazık ki, bütçesi bakımından en önemli kamu kurumlarından olan Diyanet İşleri Başkanlığı, resmi internet sitesinden verdiği yanıtla, devletin söz konusu görevini yerine getirmek bir yana, kişileri suç işlemeye teşvik etmekte, vatandaşlara suçun nasıl işleneceği hususunda yol göstermektedir.

Kız çocuklarının aile içerisinde yaşadıkları istismar iktidar ve erkek egemen sistem ile iç içedir. Bugün, pek çok kız ve erkek çocuğu, aile içinde rızaları dışında ilişkiye zorlanmakta, çocuk istismarı, kişisel ve toplumsal travmalara yol açmaktadır. Kız çocukları, yaşadıklarıyla baş etmeye çalışırken bir de “ensest” sonucu oluşan gebelikler sebebiyle toplumdan dışlanmakta, tekrar tekrar şiddetle yüzleşmektedirler.

Maalesef “ensest”e dair sağlıklı veriler elde etmek de oldukça güçtür. İstismar aile bireylerinden geldiğinden çoğunlukla gizlenmekte, resmi makamlara bildirilmemektedir. Bu sebeple, ensest rakamları uzmanlar tarafından “siyah sayı” olarak adlandırılmaktadır. Ensestin varlığını ve ensestin çocuğa yönelik cinsel saldırı olduğunu kabul etmek, çocukların yaralarını sarmak yerine, geniş kesimlerin kanaat oluşturmasında önemli etkide bulunan Diyanet, yaptığı açıklama ile bir kez daha çocukların yaşadıkları travma ve sömürüyü gizlemektedir.

Konunun basına yansıması ertesinde Diyanet İşleri Başkanlığı söz konusu yanıtı internet sitesinden kaldırmış ve bir açıklama yayımlamıştır. Ne var ki, yapılan açıklamada, sorumlular hakkında herhangi bir soruşturma açılmasından bahsedilmediği gibi; yanıtı haber yapan gazeteciler suçlanmakta, kurumun gazetecilere karşı yasal haklarını kullanacağı ilan edilmektedir. Diyanet’in, halkın haber alma hakkını sağlayan gazeteciler yerine kendi çalışanlarını denetlemesi ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerekir!

Başta da belirttiğimiz gibi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve kurumları, ensestin çocuğa yönelik cinsel saldırı olduğunu kabul etmek, çocukların yaralarını sarmak; çocukların güven içinde yaşamalarını sağlamakla sorumludur. Diyanet İşleri Başkanlığının ve kurumları denetlemekle sorumlu hükümetin sorumlular hakkında acilen soruşturma başlatması ve söz konusu açıklamanın kamuoyunda yarattığı algıyı telafi etmek için sorumluluk alması gerekmektedir.

Filiz Kerestecioğlu
HDP Meclis Kadın Grubu Sözcüsü