Barış Yarkadaş, mahkeme kararını uygulamayan kamu görevlileri hakkında kanun teklifi verdi.
CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununda 2014 yılı başlarında yapılan değişiklikle, mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmediği durumlarda tazminat davasının ancak ilgili idare aleyhine açılabilmesi” ifadesinin kaldırılarak yargı kararını yerine getirmeyen memur aleyhine dava açılabilmesinin önünün açılması için kanun teklifi verdi.
TEKLİF YASALAŞIRSA YARGI KARARINI 30 GÜN İÇİNDE KASTEN UYGULAMAYAN KAMU GÖREVLİLERİNE TAZMİNAT DAVASI AÇILABİLECEK
Halen yürürlükte olan düzenlemeye göre, mahkeme kararlarını süresi içinde yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında tazminat davası açılamıyor ve tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabiliyor.
2577 sayılı Kanunda yapılan değişiklik öncesinde ise, idari yargı kararlarını 30 gün içinde kasten yerine getirmeyen kamu görevlileri hakkında doğrudan tazminat davası açılabiliyordu.
Bu çerçevede yapılan bu düzenlemenin, vatandaşın hak arama mücadelesinde önemli bir gedik açtığını ve mahkeme kararını uygulamayan memurun adeta koruma altına alındığını, ayrıca mağdur olmuş vatandaşın kazandığı davanın uygulanması hususunun keyfiliğe bırakılmasının Anayasaya aykırı olduğunu belirten Yarkadaş, hazırladığı "İdari Yargılama Usulü Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”ni Meclis Başkanlığına sundu. Teklif, söz konusu düzenlemede değişiklik yapılmasını amaçlıyor.
Yarkadaş’ın TBMM Başkanlığına sunduğu Kanun Teklifi şu şekilde:
GENEL GEREKÇE
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 138. Madde “Yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez” şeklinde tanımlanmıştır.
İdare Yargılama Usulü Kanunun 28 inci maddesinin (4) numaralı fıkrasında 2014 yılında yapılan bir değişiklikle “Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir.” hükmü getirilmiştir.
Bu hüküm vatandaşın hak arama mücadelesinde önemli bir gedik açmıştır. Öyle ki bu uygulama “memura altın kafes” şeklinde kamuoyuna yansımıştır. Kanunun önceki halinde “Danıştay, bölge idare mahkemeleri ve idare mahkemelerinin kararlarının 30 gün içinde uygulanması gerekmekte ve kararı ‘kasten yerine getirmeyen’ bürokrat hakkında tazminat davası açılabilirken, yapılan değişiklikle “Mahkeme kararlarının süresi içinde kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir” hükmü vatandaşların mağdur olmasına neden olup mahkeme kararını uygulamayan memuru adeta koruma kalkanı altına almıştır.
Anayasa’nın ilgili maddelerinde de belirtilen “mahkeme kararlarına uyulması zorunludur ve yerine getirilmesi geciktirilemez” hükmü vatandaşların devlete olan güveninin sekteye uğramaması için mutlaka yerine getirilmelidir. Mağdur vatandaşın keyfi uygulamalara bırakılması Anayasa’ya aykırıdır.
Kanun teklifimizle İdari Yargılama Usulü Kanununun 28 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası değiştirilmiş ve adil olan uygulama, yani; mahkeme kararlarını uygulamayan kamu görevlisine tazminat açılabilmesinin önü açılmıştır.
İDARİ YARGILAMA USULÜ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ
MADDE 1- 6/1/1982 tarihli ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28 inci maddesinin (4) numaralı fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“4. Mahkeme kararlarının otuz gün içinde kamu görevlilerince kasten yerine getirilmemesi halinde ilgili, idare aleyhine dava açabileceği gibi, kararı yerine getirmeyen kamu görevlisi aleyhine de tazminat davası açılabilir.”
MADDE 2- Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 3- Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Kaynak: Gerçek Gündem