CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gün makamında, bir grup gazeteci ile gündemi değerlendirdi.

Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:

DÜŞÜK PROFİLLİ

(Başbakan’ın Rusya’ya tazminat ödenmesi konusunda iki farklı açıklama yapmasına ilişkin olarak) Binali Bey, Başbakanlık koltuğunda oturuyor ama Başbakan değil. Düşük profilli, Saray’ın sözcüsü. Kalın’ın da altında bir sözcü. Tazminat ödenip ödenmemesi konularında yetkili değil. Saray’dan alacağı bilgi çerçevesinde düşünce oluşturan birisi. Her an için her söylediğinden kısa bir süre sonra vazgeçebilir. Saraydan esen rüzgara karşı kendisini yönlendiren bir kişi. Düşük profili kabul etmekle kendi iradesini Saray’a tahsis etti. Dünyadan bihaber diyebiliriz.

HER TÜRLÜ TAVİZİ VEREBİLECEK KONUMDA

Mevcut hükümet, Saray dahil Türkiye aleyhine her türlü tavizi verebilecek konumda. Meşruiyet alanı arıyorlar uluslararası arenada. O meşruiyeti verecekleri ödünlerle, tavizlerle elde edebileceklerini düşünüyorlar. Ama o meşruiyeti yakalama şansları kocaman bir sıfır. Çünkü bunların kişiliğini dünyada herkes biliyor. Sadece verdikleri tavizlerle Türkiye’nin geleceğini ateşe atacaklar, Türkiye’nin itibarını sıfırlayacaklar. Gerek İsrail ile gerek Rusya ile ilişkilerde Türkiye’nin itibarı asla dikkate alınmamıştır. Türkiye’nin haklı olduğu konuda ‘Biz haksızız’ deyip özür mektupları gönderiyorlar. Sınırı ihlal edenler biz değiliz onlar. Hangi gerekçeyle özür diliyoruz. ‘Kusura bakmayın, sınırlarınızı ihlal ettik’ diye onların özür dilemesi gerekiyor.

BÜTÜN ÖDÜNLERİ VERDİ

Bizim İsrail halkıyla, Ruslarla da bir sorunumuz yok. Türkiye, İsrail yönetimiyle barışacağız diye tarihte hiçbir devletin veremeyeceği bütün ödünleri verdi. 20 milyon dolar karşılığında Türkiye’nin iradesi satıldı, aslında. Gazze ablukası tanındı. ‘Kan parası verdim, sen davadan vazgeç’ böyle bir şey olur mu? Türkiye ile dalga geçmektir bu. Kanun geldiğinde muhalefet edeceğiz. Böyle bir kanun olmaz. Bakıldığı zaman dünya kadar ödün verdik. Üstelik kabahatli de İsrail. Uluslararası sularda sen 10 kişiyi öldürüyorsun ve bu BM raporuyla da kanıtlanmış. Elimizde bu fırsatlar varken biz bunları bir tarafa bırakıyoruz, 20 milyon dolar uğruna anlaşma yapıyoruz.

UÇAK BİLETİ ALACAĞIM

(Dört eski bakana yönelik yaptığı ABD çağrısına ilişkin olarak) Giderlerse kendilerine uçak bileti alacağım. ABD’de arzu ettikleri eyalete gidebilir ama dönüşleri konusunda garanti veremiyorum.

"DOĞRU DEĞİL"

(Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kışlada iftarda siyasi içerikli konuşmalar yapmasına ilişkin olarak) Asla doğru değil, kaldı ki Ramazan ayında iftarda öyle bir konuşma yapılmaz. İnsanlar gelmişler oruçlarını açıyorlar, Tanrı’ya dua ediyorlar, siz kalkıyorsunuz orada politika yapıyorsunuz, doğru değil. Onlar dine ve inanca asla saygı göstermiyorlar, inançları da dini de kendi özel çıkarları için kullanıyorlar. Kendi özel çıkarları için feda edemeyecekleri hiçbir şey yok Türkiye dahil.

Kaynak: Meriç Tafolar - milliyet.com.tr