Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yok dediği süreçle ilgili açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, "Birileri, 'Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir tarafa bırakın, gelin sizinle koalisyon pazarlığını yaparız' derlerse biz de onlara, 'Hiçkimse 10 Ağustos 2014 seçimlerini yok sayarak bu ülkede siyaset yapamaz' deriz" diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, AKP Ordu İl Teşkilatı tarafından parti konferans salonunda düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı'na katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 10 Ağustos seçimlerinde halkın yüzde 52'sinin oyunu almış bir Cumhurbaşkanı olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, hiçkimsenin 10 Ağustos 2014 seçimlerini yok sayarak bu ülkede siyaset yapamayacağını söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın, cumhurbaşkanına verdiği yetkilerin ortada olduğunu belirten Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, muhalefete tepki göstererek, "Koalisyon ortaklıkları sırasında, koalisyon tartışmaları sırasında, birilerinin seçim öncesindeki mantıkla yeniden kamplaştıracak, yeniden kutuplaştıracak bir takım sözlerle karşımıza gelmesine asla müsaade etmeyiz. Örnek olsun diye söylüyorum, medyadan izliyorsunuz. Efendim birileri derse ki, 'Sayın Cumhurbaşkanı'nı bir tarafa bırakın gelin öylece, sizinle bu koalisyon pazarlığını yaparız' diye, bizde onlara, 'Hiçkimse 10 Ağustos 2014 seçimlerini yok sayarak bu ülkede siyaset yapamaz. 10 Ağustos 2014'te halkın yüzde 52'sinin oyunu almış meşru seçilmiş bir cumhurbaşkanı' deriz. Hem diyeceksiniz ki 'Ben cumhurbaşkanı ile görüşmem. Cumhurbaşkanının efendim bu konuda anayasal sınırlarına çekilmesi lazım' o da ne demekse" diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN DEMOKRATİK SİSTEMİ İŞLİYOR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Başbakan Ahmet Davutoğlu'na salı ya da çarşamba günü hükümeti kurmak için görev vereceğini de hatırlatan Kurtulmuş şöyle konuştu:
"Cumhurbaşkanı bu salı günü ya da çarşamba günü Başbakanımızı 1'inci partinin başkanı olarak görev verecek, 'Hükümeti kurun' diyecek. Sayın Başbakanımız da samimiyetle, bütün partileri oy sırasına göre ziyaret edecek ve bütün partilerle görüşecek. Allah aşkına birisi bana şu çelişkiyi anlatsın. 'Biz sayın Cumhurbaşkanı ile görüşmeyiz. Ama cumhurbaşkanının anayasal sınırlarıyla görevlendirdiği başbakanla görüşülmesini eğer o isterse hükümetinin ortağı olabiliriz.' Böyle bir çelişki olabilir mi? Başbakana kim görev veriyor, cumhurbaşkanı. Anayasal sınırları içinde hareket ederek görev veriyor. Cumhurbaşkanımız görevlendirdikten sonra başbakanımızla görüşeceksiniz, Başbakanla hükümet protokolünü konuşacaksınız, koalisyon konuşacaksınız, ama cumhurbaşkanını tartışmada tutacaksınız. Böyle bir çelişki olmaz. Cumhurbaşkanı istemem onla görüşmem, onun görüş dediği adamla görüşürüm derseniz bunun hiçbir demokratik mantığı olmaz. Bunun hiç bir şekilde siyasi karşılığı olmaz. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ortada. Cumhurbaşkanına verdiği yetkiler ortada. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası çerçevesinde bir hükümetin nasıl kurulacağı ortada. Bütün bunlar olur, değerlendirmelerden sonra 45 gün içerisinde hükümet inşallah kurulur. Dediğim gibi kurulmazsa yine Türkiye'nin çok şükür demokratik sistemi işliyor, o zaman tekrar bir seçime gidilerek Türkiye yeni hükümetine kavuşur."
ÇÖZÜM SÜRECİNE DESTEK VEREN PARTİLERİN ALDIĞI OYLAR ORTADADIR
Türkiye'de 4 temel meseleden birinin çözüm süreci olduğunu, bu sürecinde bir an evvel bitirilmesinin istendiğini vurgulayan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, sözlerini şöyle noktaladı:
"Partilerin çözüm sürecindeki teklifleri belliydi. Çözüm sürecine destek veren partilerin aldığı oylar ortadadır. Türkiye'de artık milletimiz terör istemiyor, artık analar evlatlarını kaybetmek istemiyor. Onun için bu sürecin bir an evvel bitirilmesini istiyor. Önümüzdeki siyasi tablo bu tablonun içerisinde şekillenecek, milletin ortaya koyduğu bu siyasi kırmızı çizgiler mi dersiniz, genel ilkeler mi dersiniz, bu prensipler çerçevesinde Türkiye'de yeni bir siyaset dönemi başlayacaktır."
Kaynak: DHA