Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Seçim sonuçlarını değerlendiren Akdoğan "Bir parti yüzde 40-45 bandında oy alıyor ama tek başına iktidar olamıyor. MHP üç puan fazla alıyor, ama milletvekili HDP ile aynı. Burada bir terslik yok mu? 'HDP'nin barajı geçmemesi süper olur" derken bu mantıkla söyledim." diye konuştu.
Akdoğan, Kanal 24'teki "Ankara Masası" programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"BELİRSİZLİĞİN GİDERİLMESİ LAZIM"
Akdoğan, seçim sonuçlarını da değerlendirerek, "Belirsizliğin giderilmesi lazım. Seçimler her zaman bir belirsizlik ortamıdır. Herkes bir frene basar, uluslararası yatırımcılar da ülke de. Para hareketliliği de durur seçim dönemlerinde. Seçimden çıkalı bir ay oldu, taşlar daha yerine oturmadı. Bir an önce belirsizliğin aşılması, Türkiye'nin düzlüğe çıkması önemli. Hükümet de burada gerçekten sorumlu bir yaklaşım içerisinde. Hükümet, Türkiye'yi türbülansa sokmadan, Türkiye bir zarar görmesin sorumluluğuyla hareket ediyor" ifadesini kullandı.
Hükümetin bir an önce kurulmasının, herkesin önünü görmesinin önem taşıdığına dikkati çeken Akdoğan, tüm partilerin bu mantıkla hareket etmesi gerektiğini bildirdi. Akdoğan, seçim sonuçlarına ilişkin anketlerin farklı tablolar ortaya koyduğunu belirterek, AKP'nin seçim konusunda tecrübeli olduğunu söyledi. Toplumun nabzını en iyi tutan partinin AKP olduğunu, o yüzden bu tablonun çok sürpriz olmadığını dile getiren Akdoğan, şöyle devam etti:
"YÜZDE 41 YÜKSEK BİR OYDUR"
"Bu tabloyu şöyle okumak lazım, AK Parti'nin 40-45 bandında olduğu görülüyordu zaten anketlere göre. Hatırlarsanız yayınınızda söyledim, biz yüksek oy alabiliriz. Yüzde 41 yüksek bir oydur, 40'ı geçmiş çok fazla parti yok Türk siyasetinde. Yüzde 43-44 alsak hükümet olamayabiliriz, böyle bir sıkıntı var. Dört parti olunca, bir iki puanla hükümet kurmak mümkün olabilir veya olmayabilir yorumunu yapmıştım. Sadece HDP açısından barajı geçecek mi geçmeyecek mi değil."
"TEK BAŞINA İKTİDAR OLAMIYORUZ, BURADA BİR TERSLİK VAR"
Akdoğan, hükümet kurmak açısından 1-2 puanın çok önemli olduğunu, bunu daha önce vurguladığını belirterek, şunları söyledi:
"Bazıları tedirgin oldu. Nasıl yüksek oy alıp da 276 bulunamıyor. Bu sistemde böyle bir sıkıntı var. Aslında sistemin, yapının iflasıdır. Bir parti yüzde 40-45 bandında oy alıyor ama iktidar olamıyor tek başına, bu bir sıkıntıdır aslında. Diyelim MHP üç puan fazla alıyor, milletvekili sayısı aynı HDP'yle. Burada bir terslik yok mu? Üç puan az bir puan değil. Üç puan fazla alıyorsunuz aynı vekili çıkarıyorsunuz veya biz 40'ın üzerinde oy alıyoruz tek başına iktidar olamıyoruz. Burada bir terslik var.
"BU YÜZDEN 'HDP BARAJI GEÇMEMESİ SÜPER OLUR' DEDİM"
Bunu yaptığımız projeksiyonlarla görüyorum, gündeme getirdim. Bu yüzden 'HDP'nin barajı geçmemesi süper olur' derken bu mantıkla söyledim. AK Parti'nin tek başına iktidar olabilmesi için üç partili bir yapı gerekiyor. Dört parti olduğunda ince hesaplara iş kalıyor çok zorlaşıyor. Yoksa her hangi bir partiye düşmanlıkla alakalı bir şey değil. Dördüncü partiye geçtiği andan itibaren birinci olan partinin çok yüksek alması gerekiyor. Bu ne kadar mümkün olabilir. Bu yüzden böyle bir eleştiriydi bu."
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, seçim gününden beri çalışmalar, analizler yaptıklarını, vatandaşın nasıl bir mesaj verdiğini doğru anlamanın önemli olduğuna değindi. İçinden geçilen sürecin önemine işaret eden Akdoğan, partiler arası temasların olacağını, belki erken seçime gidileceğini, vatandaşın nabzının doğru tutulması gerektiğini kaydetti.
"YUNANİSTAN'IN BU HALİ BİZİ ÜZÜYOR"
Yunanistan'daki referanduma ilişkin görüşünün sorulması üzerine Akdoğan, "Yunanistan'ın bu hali bizi üzüyor. Bu hem Avrupa Birliği'nin gidişatını etkileyecek bir durum, hem de tüm bölge ülkelerini etkileyecek bir tablodur. Yunanistan'da dramatik bir çöküş yaşanırsa bu bütün bölgeyi etkiler, bizi de Avrupa Birliğini de etkiler" yanıtını verdi.
"İKİ ZORLUK ARASINDA SIKIŞMIŞ DURUMDA"
Akdoğan, Yunanistan'ın bu durumunun yanlış politikaların neticesi olduğunu, fon ve kaynakları çok fazla kullandığını söyledi. Yunanistan'a önceki yönetimler zamanında "şımarık çocuk" muamelesi yapıldığını hatırlatan Akdoğan, "IMF'ye teslim olması halinde şu anki hükümetin siyaseten krize gireceği söylenebilir. Eğer referandumdan 'hayır' çıkarsa ekonomik olarak büyük bir krize sürükleneceği söylenebilir. İki zorluk arasında sıkışmış durumda. Eğer IMF reçeteleri kabul edilirse o zaman durum halk açısından çok da kolay olmayacak" diye konuştu.
Referandumla vatandaşın kararını vereceğine işaret eden Akdoğan, Yunanistan için sonucun hayırlı olmasını diledi. Akdoğan, benzer bir çöküşün geçmişte Türkiye'de de yaşandığının hatırlatılması üzerine, "Aslında AK Parti'nin zaferi diye nitelendirilen 3 Kasım'dan sonraki süreç, AK Parti'nin kendi iradesiyle çıkış yolu bulması bütün bu dengeleri yeniden düzeltmesi. O zaman IMF ile ilişki vardı ama Türkiye kendi milli yol haritasıyla ülkeyi büyütmeyi bildi" dedi.
Halkın liderine güvenmesinin önemli olduğunu ifade eden Akdoğan, kısa vadeli günübirlik politikalarla bu tür derinleşmiş krizlerden çıkılamayacağını söyledi.
Kaynak: hurriyet.com.tr