Levent Gök, Erdoğan'ın teröristleri onurlu ve gururlu olarak gösteren sözlerine tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili ve Ankara Milletvekili Levent Gök, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Teröristler kadar onurlu ve gururlu olmalıyız” sözlerini TBMM Genel Kuruluna taşıyarak, TBMM’nin bu sözlere karşılık ortak bir bildiri yayımlamasını talep etti.
Levent Gök, Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, geçen hafta terörle mücadele konusunda önemli bir yasayı kabul eden TBMM’nin bu çalışmaları devam ederken Cumhurbaşkanının "Teröristler kadar onurlu ve gururlu olmalıyız" sözleriyle karşılaşıldığını hatırlattı. Gök, “Bu söz şu ana kadar hiçbir şekilde tekzip edilmedi ve Cumhurbaşkanı tarafından bir anlam verilecek şekilde bir ifade de olmadı. Dolayısıyla, terör konusunda her zaman birlik ve beraberlik içinde olan yüce Meclisimizin Cumhurbaşkanının bu açıklaması karşısında derhâl görüşmelere ara verip arkada grup başkan vekilleri aracılığıyla bir bildiri yayınlanması ve Meclisimizin bu konudaki bir dik duruşunun sergilenmesi zarureti ortadadır. Bunu bekliyoruz ve takipçiyiz” dedi
TBMM Başkan Vekili Ahmet Aydın’ın “Bunun düzeltilecek bir tarafı yoktur” şeklindeki sözleri üzerine Gök, şunları söyledi:
“Şimdi, bakın, bu söz bana ait değil. Ben dilerim ki sehven olduğu ya da yanlış şekilde söylendiği ifade edilsin ama bu söz bugüne kadar düzeltilmedi. Nasıl düzeltilecek bir tarafı yok? Yani şu sözün "Teröristler kadar onurlu ve gururlu olmalıyız" sözünün düzeltilecek bir yanını görmüyor musunuz Sayın Başkan, AKP Grubu da görmüyor mu?
AKP Grubunun da bir ilzamdan kurtulması gerekiyor. Elbette Cumhurbaşkanının bu tekzip edilmeyen, sehven söylendiği ifade edilmeyen sözlerinin ne anlama geldiğini Sayın AKP Grup Başkan Vekili ifade etti ama ben tekrar okumak suretiyle ne anlama geldiğini, kendimin ne anlam çıkardığını ifade etmek istiyorum. Cumhurbaşkanı "Teröristler kadar onurlu ve gururlu olmalıyız" dedi. Şimdi, bakın, bu söz son derece tehlikeli ve sıkıntılı bir söz. Bu söz söylendiği zaman, biz Mecliste teröristlerin yaptıkları faaliyetlerin önlenmesi açısından askere verilen yetkiyi tartışırken başkomutan sıfatındaki Cumhurbaşkanının bu sözünün herhâlde çok iğneleyici, rencide edici olduğu ortadadır. Bu sözler tavzihe muhtaçtır. Şu ana kadar herhangi bir şekilde tavzih edilmemiştir. Meclisimiz terör faaliyetleri konusunda her zaman bir birlik sergiledi, sergilemeye çalıştı büyük çoğunluğuyla, öyle diyelim. Şimdi böyle bir konuda herhâlde bu Meclisin de ifade edeceği bir düşüncesi vardır. Ben bütün parti gruplarından Cumhurbaşkanının bu sözüne karşı Meclisin iradesinin ortaya konulmasını talep ediyorum. Elbette bu benim talebim, AKP Grubu katılır, katılmaz ama onlar da niçin katılmadıklarını anlatırlar ve biz de onlardan bu sözün ne anlama geldiği konusundaki kendi düşüncelerini öğrenmiş oluruz.”
AKP Grup Başkan Vekili Mehmet Muş’un “Buradan size bir ekmek çıkmaz” sözleri üzerine ise Levent Gök, “ Terörden her kim ekmek çıkarmaya kalkıyorsa Allah cezasını versin. AKP Grup Başkan Vekilinin bu söylemini kendisine aynen iade ediyorum. Biz terörden niçin ekmek çıkarmaya çalışalım? Böyle bir tablo olabilir mi” dedi. Gök, terörle mücadele konusunda her zaman en büyük desteği vermiş olan Cumhuriyet Halk Partisi’nin, kamuoyunda algılamalarla, yanıltmalarla, başka anlamlara sürüklenecek bu tartışmaların önüne de geçmek istediğini söyledi.
İSRAİL’LE ANLAŞMA
Gök ayrıca, Türkiye’nin iç ve dış siyasetinde önemli bir yer tutan 2009'da "one minute"la başlayan, 2010'da Mavi Marmara'yla devam eden İsrail'le ilişkiler konusunda birtakım anlaşmalara varıldığını hatırlattı. Böylesine önemli bir konuda Hükûmetin Meclisi bilgilendirmesi gerektiğini belirten Gök, “İsrail'le olan anlaşma konusunda çok çelişkili bilgiler gelmekte. Örneğin, İsrail Başbakanı Netanyahu yaptığı açıklamada Gazze ablukasının süreceğini ve -bence çok da üzücü bir cümle kullanmış- Türk topraklarından İsrail'i hedef alacak terör faaliyetlerinin engellendiğini ifade etmiş. Yani bizim Türkiye'den İsrail'e yönelik bir terör faaliyetimiz mi var böyle bir anlaşmaya geçirildi ve Gazze ablukası bizim için bir şartken süreceğinin açıklanması ne anlama geliyor? Yine, Türkiye'nin yardımlarını Aşdod Limanı üzerinden İsrail'in bilgisi hâlinde geçireceği ifade edildi. Şimdi, bu çelişkili açıklamaların giderilmesi gerekiyor” diye konuştu.