Genel seçimlerin ardından değerlendirme yapmak amacıyla Antalya'ya gelen Kamalak, partisinin il başkanlığında partililerle bir araya geldi.

Toplantıda konuşan Kamalak, 7 Haziran'daki seçimlerden bekledikleri sonucu alamadıklarını belirterek, "Biz daha yüksek bir sonuç bekliyorduk, beklediğimiz sonucu alamadık. Arazi böyle değildi ama sandıktan çıkan sonuç farklı oldu" ifadesini kullandı.

"Burada bir mesuliyet, sorumluluk varsa şüphesiz bu, bana aittir" diyen Kamalak, seçimde bütün teşkilatlarıyla ellerinden gelen çabayı sarf ettikleri kanaatinde olduğunu anlattı.

Saadet Partisi'nin sadece seçim zamanlarında çalışan değil, bir dava partisi olduğunu vurgulayan Kamalak, şöyle konuştu: "Zaferden değil, seferden sorumluyuz. Zafer için gerekli şartları eksiksiz yerine getirmek zorundayız. Eğer Okçular Tepesi'ni boş bırakıp zafer bekliyorsak, emin olun biz azap bekliyoruz demektir. Uhud Savaşı başlarken Peygamber Efendimiz, kardeşlerimizi Okçular Tepesi'ne yerleştirmiş ve 'sakın burayı bırakmayın' demişti. Ne yazık ki savaşın kazanıldığı bir anda 'zafer nasıl olsa kazanıldı' diyerek Okçular Tepesi'ndeki kardeşlerimiz orayı boşalttı. Başlarındaki komutanın bütün ısrarına rağmen kazanılmış olan zaferi kaybettik. Burada Okçular Tepesi her bir ilçemizdir, mahallemizdir, sokağımızdır, sandıktır, teşkilatımızdır, kadın kollarımızdır, gençlik kollarımızdır. Buraların her biri cihad ordusu bakımından birer Okçular Tepesi'dir."

Kamalak, insanları ayırmadan çalışacaklarını belirterek, "Şu solcu, şu aşiretten' demeyeceğiz. Bu ülkenin her bir ferdi bizim. Ayyaşı da sarhoşu da bizim, serkeşi de bizim, ateisti de bizim" diye konuştu.