Komedi filmlerini aratmayacak bir hırsızlık dosyasının 10 yıl süren yargılamasından “pes” dedirten bir karar çıktı. 90 kuruş çaldığı iddiası için 4 yıl 2 ay hapis cezası alan Hüseyin Özay’ın yaşadıklar şöyle gelişti:
Özay, Şubat 2005’te arkadaşları Uğur İ. ve Sedat Ç. ile öğle saatlerinde Şirinevler’de geziyorlardı. Karınları acıkan ve paraları olmayan gençler, yoldan geçen iki gence, “40- 50 kuruş simit paranız var mı” diye sordu. Gençlerden biri 40 diğeri de 50 kuruş çıkartarak, o tarihte 17 yaşında olan Hüseyin Özay’a verdi. Bu sırada olay yerinde bulunan sivil polisler gençleri yakalayarak gözaltına aldı. Neye uğradıklarını şaşıran gençler kendilerini karakolda buldu.
MAĞDURLAR “ZORLAMA YOK” DEDİ
Olayla ilgili Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. Özay’a 90 kuruş para veren ve dosyada “mağdur” olarak yer alan gençlerden Deniz Ş., mahkemede yaşadıklarını anlattı. Sanık Özay’ın söylediklerine paralel bir ifade veren Deniz Ş., sanıkların simit parası istediklerini, herhangi bir zorlama veya yağma olayının da yaşanmadığını belirtti.
Kendilerine, “Döveriz, öldürürüz” şeklinde bir tehdit yapılmadığını söyleyen Deniz Ş., iddianamede belirtildiği gibi “tenha bir bölgeye geçmeye çalışarak cep telefonunu çalmaya çalışma” gibi bir olayın da yaşanmadığını ifade etti.
10 YIL HAPİS CEZASI VERİLDİ
Bakırköy 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki yargılama tam altı yıl sürdü. 2011’de sonlanan yargılamada, sanık Hüseyin Özay’a “yağma” suçundan önce 10 yıl hapis cezası verildi. Cezayı ‘yaş indirimiyle’ 5 yıla indiren mahkeme, daha sonra da ‘iyi hal’ indirimi yaparak Özay’a 4 yıl 2 ay hapis cezası verdi. 90 kuruş çaldıkları iddia edilen 12 ve 15 yaşlarındaki iki çocuk hakkında ise mahkeme hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına hükmederken, Özay’ın cezası için infaz kararı verildi.
90 KURUŞ “AZ KABUL EDİLEMEZ”
Mahkeme gerekçesinde, mağdurların iddiaları kabul etmemesine rağmen, Özay ve arkadaşlarının mağdurların cep telefonunu almak için bıçak çektiklerini belirtti. Mahkeme ayrıca, mağdura ait 90 kuruşun yöresel ve ekonomik koşullar nedeniyle “az kabul edilemeyecek” bir miktar olduğunu ve lehe hükümlerinin uygulanamayacağını belirtti. Dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinin ardından, cezanın bozulması beklenirken, yüksek mahkemeden şaşkınlık yaratan bir karar geldi. Yargıtay, “itirazların kabul edilmediği” gerekçesiyle Şubat 2015’te cezaları onadı. Böylece 10 yıl süren yargılama sonlanmış oldu.
KUTULAR İÇİN ADALET NEREDEYDİ?
Onamanın ardından Hüseyin Özay 25 Mayıs 2015’te cezaevine konuldu. Karar Özay’ın ailesinde tepkiyle karşılandı. Taraf’a konuşan Hüseyin Özay’ın ağabeyi Hasan Özay, “Devlet, suç olmamasına rağmen 10 yıl boyunca 90 kuruşun peşinden koştu” dedi. Yolsuzluk soruşturmaların-daki iddiaların cezasız kalmasına rağmen kardeşi için 4 yıl hapis cezası verilmesine isyan eden Özay şöyle konuştu:
“Kardeşim iki aydır cezaevinde, ailem perişan oldu. Bu davanın örneği dünya üzerinde yoktur herhalde. Bunun adı tam olarak saçmalık. Kardeşimin herhangi bir sabıkası da yoktu. Türkiye’de adalet böyle mi tecelli ediyor? Yazıklar olsun diyorum. 17 Aralık’ta milyonluk yolsuzluk iddiaları kapatıldı kardeşime 90 kuruş için hapis cezası verildi. Kutu kutu paralar götürülürken adalet neredeydi? Biz inşaatlarda çalışan insanlarız, maalesef elimizden bir şey gelmiyor ama bize bunu yapanları Allah‘a havale ediyorum.”
Kaynak :Aysun Yazıcı/Taraf