18 yaşındaki Cansu Kaya'nın ölümüyle ilgili haklarında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar tahliye edildi.
Muğla'nın Ortaca İlçesi'nde 18 yaşındaki Cansu Kaya'nın ölümüyle ilgili haklarında ağırlaştırılmış ömürboyu hapis istemiyle dava açılan tutuklu sanıklar 25 yaşındaki N.D. ve 18 yaşındaki M.P.Ç.'nin, yurtdışına çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Duruşma sonrası Kaya'nın babası Osman Kaya, "Bu katillerin yaşama özgürlüğü var da benim kızımın yaşama özgürlüğü yok muydu?" diye gözyaşı döktü.
Ortaca'nın Dalyan Mahallesi'nde garson olarak çalıştığı restorandan geçen yıl 14 Haziran'da mesai bitimi ayrıldıktan sonra ortadan kaybolan Cansu Kaya'nın, 3 gün sonra Dalyan Kanalı Çandır Geçişi Mevkisi'nde su üzerinde cesedi bulundu. Genç kız 17 Haziran'da gözyaşları içinde toprağa verildi.
Yapılan incelemede, Kaya'nın son olarak Dalyan'daki restoranda garson olarak çalışan N.D. ve lise öğrencisi M.P.Ç. ile birlikte yürüdüğü görüldü. Bunun üzerine gözaltına alınıp tutuklanan N.D. ve M.P.Ç. hakkında ömürboyu hapis cezası istemiyle Fethiye Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Mahkeme heyeti geçen 10 Haziran'da Kaya'nın öldüğü noktada keşif yaptı. Sanıkların da yaşananları anlattığı keşifte bilirkişi dalgıçlar kanala dalış yaparak Kaya'nın ölüm nedenini araştırdı.
GENİŞ GÜVENLİK ÖNLEMLERİ
Keşif sonrası davanın bugün 8'inci duruşması yapıldı. Duruşma öncesi adliye önünde polis tarafından kontrol noktaları kurularak, güvenlik önlemi alındı. Duruşmaya tutuklu sanıklar N.D. ve M.P.Ç., Cansu Kaya'nın babası Osman, annesi Gülen ve ablası Burcu Kaya ile sanık ve müşteki avukatları katıldı.
'N.D. SUÇU BAŞKASININ ÜZERİNE YIKMAYA ÇALIŞTI'
Duruşmada Cansu Kaya'nın ablasının arkadaşları Esma ve Hasret Ateş kardeşler tanık olarak dinlendi. Hasret Ateş, Kaya sudan çıkarıldığında olay yerinde olduğunu belirterek, boynunda iz, vücudunda ise morluklar gördüğünü söyledi. Sanık N.D.'nin de kendileriyle birlikte aramalara katıldığını belirten Ateş, N.D.'nin kendilerini sürekli Kaya'nın eski sevgilisi U.D.ye yönlendirdiğini, hatta evine götürdüğünü aktardı. N.D.'nin suçunu U.D.'ye yıkmaya çalıştığını öne süren Ateş, bu nedenle N.D.'den şüphelenmediklerini belirtti.
SANIKLARA ÇAPRAZ SORGU
Kaya'nın avukatlarının talebi üzerine önce N.D., daha sonra M.P.Ç. salondan dışarı çıkarılarak sanıklara sorular soruldu. N.D. salondan çıkarıldıktan sonra Cansu Kaya'nın ayakkabısı ve saatine ne olduğu sorulan M.P.Ç., hatırlamadığını söyledi. N.D. ise saati diğer eşyalarla birlikte atmış olabileceklerini belirterek ayakkabıya ne olduğunu hatırlamadığını kaydetti. Sanık avukatları Kaya'nın ölü bulunduktan sonra saatinin kolunda olduğunu belirterek, sanıkların çelişkili ve yalan ifadeler verdiğini öne sürdü. Avukatları Kaya'nın cinsel saldırıya uğradıktan sonra boğularak öldürüldüğü ve daha sonra suya atıldığını iddia ederek sanıkların tutukluluk halinin devamını talep etti.
SANIKLARIN TAHLİYESİ TALEP EDİLDİ
N.D.'nin avukatı Ali İncesu, Kaya'nın avukatlarından gelen talep ve iddiaların mahkeme sürecini uzatmaya yönelik olduğunu belirterek, İstanbul Adli Tıp Genel Kurulu'ndan gelen raporun avukatların iddialarını çürüttüğünü aktardı. İncesu, N.D.'nin adli kontrol şartıyla tahliyesini talep etti.
M.P.Ç.'nin avukatı Coşkun Demir ise Dalyan Kanalı'nda yapılan keşifte dalgıçların görüşlerinin dikkate alınmasını istedi. 4.7 metre derinliğindeki suya atlayan bir insanın bir çay bardağının dibi kadar su yutması durumunda boğulabileceğini anlatan Demir, bu durumun keşfe çıkan dalgıçlar tarafından kendilerine söylendiğine dikkati çekti. Demir, birden fazla adli kontrol şartıyla sanıkların tahliyesini talep etti.
SANIKLAR OY ÇOKLUĞUYLA TAHLİYE EDİLDİ
Savcının da sanıkların tahliyesi yönünde görüş bildirmesi üzerine mahkemeye 15 dakika ara verildi. Aranın ardından kararını açıklayan 3 kişilik mahkeme heyeti, savunmalar, adli tıp raporu, keşif izlenimleri ve dalgıç görüşleri dikkate alınarak 1 yıldır tutuklu bulunan sanıklar N.D. ve M.P.Ç.'nin adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verdi. Karar oy çokluğu ile alınırken, yurtdışına çıkış yasağı konulan sanıklar her hafta pazartesi günü güvenlik birimlerine başvurarak imza atacak. Mahkeme heyeti ayrıca keşfe katılan dalgıç raporları ve telefon kayıtlarına ilişkin talep edilen belgelerin beklenmesi için duruşmayı erteledi.
BABASI KONUŞURKEN GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Adliye çıkışında İzmir, İstanbul ve Muğla'dan gelen Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu üyesi kadınlar, eylem yaptı. Baba Osman ve anne Gülen Kaya da eyleme katıldı. Konuşurken gözyaşlarına boğulan Osman Kaya, "Benim çocuğumu öldüren bu katiller, bir sürü çelişkili ifadeden sonra tahliye edildi. Bunların yaşama özgürlüğü var da kızımın yok mu? O artık hiç yaşamayacak. Öldürdükleri halde yaşıyorlar ve serbest kaldılar. Karara itiraz edeceğiz. İfadeler hep çelişkili. Onların özgürlüğü var tamam ama benim kızım hiç yaşamadı. Adalet bu değil" dedi.
Kaya'nın bu sözleri adliye önünde toplanan eylemci kadınları da ağlattı. 'Cansu kaya sahipsiz değildir' sloganı atan gruptan bazı eylemciler Osman Kaya'ya sarılarak ağladı.
BUGÜN AKŞAM SAATLERİNDE SERBEST KALACAKLAR
M.P.Ç.'nin avukatı Coşkun Demir, adliye çıkışı yaptığı açıklamada, kararı olumlu bulduklarını söyledi. Sanıkların suçsuz olduğuna inandıklarını kaydeden Demir, müvekkilinin tutuklu olduğu Seydikemer- Eşen T Tipi Kapalı Cezaevi'nden bu akşam saatlerinde serbest kalacağını söyledi.
Duruşma çıkışı gazetecilerin tahliyesine ilişkin sorusu üzerine M.P.Ç., "Adalet yerini buldu" derken, N.D. ise "Artık düzgün bir şeyler yazın" dedi.
Kaynak: DHA