Aydın'ın Söke İlçesi'nde trafik polisi olarak görev yaparken otomobilini verdiği kardeşinin kız kaçırması, 41 yaşındaki Mehmet Bacak'ın hayatını alt üst etti.
Söke İlçe Emniyet Müdürlüğü'nde görevli trafik polisi evli 2 çocuk babası Mehmet Bacak, kardeşi 29 yaşındaki Musa Bacak'ın düğünü için 9 yıl önce Konya'ya gitti. İddiaya göre Bacak, kardeşinin düğün işlerini daha kolay halledebilmesi için 07 PE 606 plakalı otomobilini verdi. Ancak düğüne iki gün kala, iddiaya göre aileler arasında başlık parası nedeniyle sorun yaşandı. Bunun üzerine Musa Bacak, 1.5 yıl nişanlı kaldığı 28 yaşındaki F.Ö.'yü ağabeyinin otomobiliyle kaçırıp, imam nikahı kıydı. Ancak, aralarında anlaşmazlık çıkan çift, bir ay sonra ayrıldı. F.Ö. baba evine döndü. F.Ö.'nün ailesi kızlarının zorla kaçırıldığını ileri sürüp, savcılığa şikayetçi oldu. Musa Bacak hakkında 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılmak' ve 'cinsel saldırı' suçlarından, otomobilini kullandığı ağabeyi Mehmet Bacak hakkında da 'Kişiyi hürriyetinden alıkoymak' suçundan Aydın 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı.
CEZA ALDI, POLİSLİKTEN ATILDI
Dava iki yıl sürdü. Mahkeme Musa Bacak'ı 10.5 yıl, ağabeyi Mehmet Bacak'ı ise 3 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırdı. Karar Yargıtay tarafından da onandı. İki kardeş cezaevine girdi. Aldığı ceza nedeniyle 2014 Ocak ayında devlet memurluğundan da atılan 17.5 yıllık trafik polisi Mehmet Bacak, 1 yıl 2 ay 15 gün cezaevinde kaldıktan sonra tahliye edildi.
'SONUÇ ALAMAZSAM AİHM'E GİDECEĞİM'
Şimdi Söke Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı'nda asgari ücretle çalışan Mehmet Bacak, yerel mahkemenin verdiği kararın tamamen kasıtlı bir karar olduğunu ileri sürerek şunları söyledi:
"Mahkeme başkanı beraatımı istiyor, savcı tartışmasız beraat istiyor, ancak hakim cezayı veriyor. Yerel mahkemenin verdiği kararla Yargıtay'ın verdiği karar aynı. Kopyala yapıştır yapılarak bana gönderiliyor. Verilen bu karar ailemi geleceğini altüst etti. Hepimizin psikolojisini bozdu. Tüm siyasilere bu dosyaların yeniden incelemesi için mektup yazdım. Ancak, bir sonuç alamadım. En son Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundum. Bu mahkemenin bu konuları daha detaylı incelediğini öğrendim ve oradan hayırlı bir sonuç geleceğini bekliyoruz. Oradan da bir sonuç alamazsam Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) gideceğim. Devletimi AİHM'e şikayet etmeyi istemem ama çocuklarımın geçeceği için yapmak zorundayım."
Kaynak: Burhan CEYHAN | DHA