Böyle yönetim düşman başına

16 Şubat 2015 - 17:26
Bankacılık dünyada en gelişmiş sektörlerden birisidir. Alt ve üst dallarıyla geniş kapsamlı bir bilim dalı olduğu gibi toplumun kanını emip takatsiz bırakarak kendine köle eden kapitalizmin yarasa dişli vampir kurumlarıdır da denebilir. Lakin para alıp satan bu kurumları biz bugün bize lazım olan tarafı ile yazımıza konu edeceğiz.
 
Kanunların yönetmeliklerin tarih sayı ve numaralarına fazla takılmayı gerekli görmüyoruz. Türkiye’de bankacılıktaki uygulamalardan birisi olan, kredi verilirken dosya masrafları adı altında ayrıca vatandaşlara yüklenen kesintinin kanunlara ve hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla anlaşılmıştı. Bunun üzerine vatandaşlar kaymakamlıkların bünyesinde bulunan tüketici hakem heyetlerine başvuruda bulunmaya başladı. Karşılıklı direnmeler hukuki açıdan hep vatandaşın lehine sonuçlandı. Çünkü bankalar haksız, vatandaşlar sonuna kadar haklıydı bu konuda.
 
İşin garibi devleti yönetenler hep seyirci pozisyonundaymış gibi görünseler de mümkün olduğu kadar bankalardan taraf ağırlıklarını koydular. Soruna ilgisiz kalmakla ya da güçlük çıkarmakla vatandaşın pes etmesini beklediler. Baktılar ki vatandaş pes etmiyor, bankalara söz geçireceklerine yine her zaman yaptıkları gibi vatandaşa diş geçirdiler.
 
Tüketici hakem heyetleri önünde oluşan kuyruklar gün geçtikçe uzamaya başladı. Türkiye’de dokuz yüzün üzerinde ilçe var. Her ilçedeki hakem heyetlerinde yetersiz kalan eleman sayısı onlarca kat arttırıldı. Yurdun dört bir yanındaki ticaret mahkemeleri de ha keza! Müracaatlar arttıkça kâğıt ve dosya hacmi de binlerce kat arttı. En önemlisi milyonlarca vatandaşın bu müracaatlar, bu davalar yüzünden hala işinden gücünden zamanından olması. Belki insan hayatının bu kadar ucuz olduğu bir ülkede emek ve zaman israfının ne önemi vardır diyeceksiniz. Ancak vatandaşa ve devlete pahalıya mal oluyor. Ekonomistlerimiz hesaplasalar bunun hatırı sayılır bir maliyet olduğunu söyleyeceklerdir. Anlayacağınız tam bir israf ekonomisi! Her fırsatta “Mal canın yongasıdır” derdik. Hani? Devlet de bankaların elde ettiği haksız kazancın ellerinde kalmasını istemesi pahasına ve bu işi kötü yönetmesi neticesinde ortaya çıkan bu maliyeti vatandaşın sırtına yüklüyor.
 
Hâlbuki ne olur yani, bakanlar kurulu bir gün de vatandaşın iyiliği için bir karar vermek niyetiyle toplansa da bankalardan kredi çeken vatandaşların tamamının tüketici hakem heyetlerine başvurmadan veya ticaret mahkemelerinde dava açmadan doğrudan kredi aldıkları bankaya giderek haksız yere kendilerinden tahsil edilen parasını almalarını sağlayacak bir karar alabilse! Hala da yapabilir. En azından “Zararın neresinden dönülse kardır” deriz.
 
Bakın Ziraat Bankası, hükümetin bu aymazlığından olsa gerek, kendi müşterilerine karşı nihayet dediğimiz yönde doğru bir karar aldı. Demek ki ülkenin kurumları hele özerk olmaları halinde, iktidarlar ülkeyi kötü yönetseler de kurumlar demokratik teamül gereği bu olumsuzlukları yurttaşlara yansıtmadan lazım gelen tedbirleri alabilirler. İşte bunun için demokratik devletin olmazsa olmazı demokratik ve özerk kurumlardır diye yırtınıp duruyoruz ya!

Dünyada işi gücü vatandaşına eziyet çektirmek olan başka bir hükümet var mıdır bilemiyoruz. Ancak yeryüzünde hiçbir milletin böyle bir yönetimi hak etmesini de arzu etmeyiz. Lakin bizim bunu gerçekten hak edip ettiğimizi durup düşündüğümüzde ise diğer memleketlerde olan güneş, ay veya başka yıldız tutulmalarından gayrı galiba bizde bir de akıl tutulması yaşanıyor? Bu durumun herkes tarafından anlaşılarak bir daha yaşanmaması için demokrasi ve yurttaşlık bilincinin geliştirilmesi gerekiyor ülkemizde.
 
Yazımızın başlığını “Böyle yönetim düşman başına” koyduk. Evet, ama inanın içimiz öyle demiyor. Çünkü insan, düşmanının da insan olduğunu düşününce, bunun yerine, Anadolu’nun insan soyuna daha çok yaraşan ve daha vicdani olan “Allah düşmanıma dahi vermesin” diyen o âlicenap sözünü her yerde olduğu gibi burada da ve bu işler için de söylemek istiyor.

    :

    :

    :

    :

    "Böyle yönetim düşman başına" hakkında Tweetler
    YAZARIN DİĞER YAZILARI