Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce Akkuyu nükleer santral projesi için "Bir tane kıytırık mühendisle olacak iş mi? Ciddi olarak bakılıyor. ‘Nükleer mühendisleri yok’ dendi. Nükleer mühendislerin, hepsi mi olacak bakanlıkta" dedi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Mersin Akkuyu Nükleer Santrali’nin ÇED raporuna yönelik eleştirileri değerlendirdi. Güllüce, bir grup gazeteciyle sohbetinde, şunları söyledi:
“Her eleştiriye komplo olarak bakmak doğru değil. Samimi çevrecileri takdir ediyorum, duyarlılıklarından dolayı. Ama bilmeden, incelemeden yapanlar var. Çevreciliğin de bilgiye dayalı olması lazım. ‘Kömür santralleri olmasın’, ‘Rüzgar santralleri, nükleer santral olmasın’, ‘HES hiç olmasın.’ Dün bir genç dedi ki; ‘cep telefonunu nerede şarj edecek bunlar?’ HES’lerin yapılırken, tekniğine uygun inşa edilmesi ayrı, hiç yapılmasın demek ayrı. CHP, Keban Barajına da, boğaz köprüsüne de karşı çıkmıştı. “
KIYTIRIK MÜHENDİSLE BİTMİYOR
Hürriyet'ten Nuray Babacan'ın haberine göre; Akkuyu Nükleer Santrali konusunda birden fazla kurumun işin içinde olduğunu kaydeden Güllüce, Atom Enerjisi Kurumu’nun da bu işle ilgilendiğini belirtti. Güllüce, “Bir tane kıytırık mühendisle olacak iş mi? Ciddi olarak bakılıyor. ‘Nükleer mühendisleri yok’ dendi. Nükleer mühendislerin, hepsi mi olacak bakanlıkta? Türkiye’nin kurumları var, sadece bir kurumla bitmiyor. Üniversitesi, Atom Enerjisi Kurumu var. Mühendis ÇED raporunda imzam var, diyor, atmadı diyorlar. Milletvekili, ‘bakan istifa etsin’dedi mi dedi. Küçük proje üretemeyen küçük akılların, küçük kurnazlıkları devletin ve milletin gelişmesini önleme taktikleri. Bir zamanlar yapmışlar, ama artık tutmuyor” diye konuştu.
ULUSLARARASI GÜÇLERİN OYUNU
Güllüce, böyle iddiaların hep olacağını belirterek şöyle devam etti: “Böyle iddialar hep olacak. İncelemelerimiz sürüyor, yapıldı ve yapılmaya devam edecek. Yarın da diyecekler ki; ‘burada deprem riski var.’ Uluslararası güçler, nükleer santral yapılmasını istemiyor.
Dışa bağımlılığımızın sürmesini istiyor. ‘Antiemperyalistim’ diyenler de o düdüğü çalıyor, ona üzülüyorum, ona şaşırıyorum. Samimi olanlara değil de, yönlendirenlere, arkasında propaganda gücü olanlara bakın. Medikalden tutun da ve diğer tüm bilimlerde de nükleer kullanılmaya başladı. Bu bilimin oluşması, nüklere hakim olmayı gerektirir. İlla silah olarak bakmamak lazım. Bizim elemanlarımız yetişecek, belki başka bir ülkede nükleer santral kuracak duruma gelecek. Bir ön açılmalı. Samimi olanlar, çevreyi korumak isteyenler var. Beyninde ikinci amacı olmayanların konuyu inceleyerek bakması lazım.”